Gözlerimi açtığımda bir odadaydım bir yatakta uzanıyordum. Etrafa baktım siyah duvarlarıyla ve dekor amaçlı koyduğu eşyalarla tam bir modernizmi andırıyordu. Hemen yataktan kalktım kapı açıldı.
—İyi misin?
Bunu soran Alp'tı sanırım yine Alp'ın evine gelmiştim.
Sorusuna cevap vermeden odadan dışarı çıkmak için kapıya doğru yürüdüm. Kolumdan tuttu ve gitmeme izin vermedi. Ve şöyle dedi;—Yine geçen seferki gibi mi yapıcaksın?
—Evet, senin yanında bir dakika bile kalmak istemiyorum.
—Ama bayıldın.
—Evet evet geçen seferde bayılmıştım, yani
—Ya sağlık sorunların varsa
—Bu seni ilgilendirmez.
—Kalcak bir yerin var mı.
—Sen beni ne sanıyorsun dilenci falan mı?
—Hayır yani uyanmadan önce sayıklıyordun ve tek başına kalmana izin veremem. Sonuçta evin olay yeri. Oraya gidilmene izin verilmiyor.
—Bir otel tutabilirim.Derin bir nefes aldı sanki inadım onu yoruyormuş gibiydi. Ama bi anda ne oldu ki bana karşı tavrı değişti şimdi eskisi kadar kaba değildi.
—Bu inat ne için neden bu kadar inatçısın ?
—Yerine göre !
—En iyisi ben çıkayımda sen üstüne bir şeyler giy.Aynadan üzerime baktım kıyafetim yırtılmıştı ve neredeyse sırtımın hepsi görünüyordu. Biraz utandım.
Bana içinde kıyafet olan bir paket verdi.—Al bunu giy istersen.
—Nasıl yırtıldı.
—Sonra anlatırım önce giyin.Paketi aldım Alp'te odadan çıktı. Üzerimi değiştirmeden önce düşünmeye başladım. Artık bu rüyaları ciddiye almaya başlamalıydım? Neden hiç tanımadığım kişileri rüyamda görüyordum? Üstelik gerçek hayatta ölüyordu bunun nedenini öğrenmem lazımdı. Yeni birini gördüm eminim onuda yakın bir zamanda görecektim. Asıl sorun Alp neden hala hayatta ve neden bir tek onun için ağladım. Şu lanet çocuğu düşünmeden edemiyorum. Beni neden sürekli evine getirip duruyor?
Alp'ın ağızından (3 saat önce)
Son dediği şey "annem mi?" oldu sonrada birden yere düştü yere düşerken kıyafeti duvardaki bir çiviye takıldı ve sonra yırtıldı nerdeyse bütün sırtı görünüyordu.
Cem hemen onun yanına koştu.—Ahu iyimisin? Hadi kalk
Uyanması için yanaklarına hafif tokat atmaya başladı yanaklarının ne kadar kırmızı olduğunu o zaman farkettim gerçektende yanakları kıpkırmızı.
Neden tekrar bayıldı acaba bir hastalığımı vardı. Şu an bunları düşünme vakti değildi yanına gittim onu kaldırdım Cem bana şöyle seslendi;—Napıyorsun bırak onu, zaten senin yüzünden bayıldı.
—Benim yüzümden mi? Saçmalama Cem böyle küçük bir şey yüzünden bayılamaz. Amacın sadece beni suçlamak öyle değil mi?
—Belki!Cevap vermedim ceketimi çıkartıp Ahu'nun omuzlarına örttüm. Hala kollarımda baygın bir şekilde yatıyordu teni bembeyazdı. Gözlerinde korku vardı.
Odadan çıkmak üzereydimki Cem önümü kesti.—Nereye gidiyorsun?
—Sana ne!
—Şu an onun hastanede olması lazım.
—Ahu hastaneye gitmek istiyecek bir tip değil
—Onu ne kadar iyi tanıyorsun ki?
—Onu tanımama gerek yok zaten her şey tavırlarından belli oluyor. Eminim hastaneye gittiği için bize daha çok öfkelenecek.
—Sana daha ne kadar öfkelenebilirdi ki!
—Ya sana ne demeli? Onun sırrını yabancı bir adama anlattın.
—Beni sen zorladım.
—Sana ne fiziksel şiddet uyguladım nede sözel şiddet, ayrıca tehdit ettiğimide hatırlamıyorum.Bana sinirli bir şekilde bakmaya devam etti.
—Hadi çekil yolumdan Ahu bu haldeyken kavga etmek istemiyorum.
—Hanım!Bu kelimeyi özellikle bastırarak söyledi onu takmadım ve hemen şirketten dışarı çıktım onu arabaya bindirdim. Arabayı sürerken aynı zamanda Ahuya baktım. Çok masum görünüyordu ayrıca çok güzeldi. Ben ne düşünüyordum böyle kendime gelmeliydim yola odaklandım yol boyunca ona bir daha bakmadım. Sonunda eve gelmiştim.
Arabadan inip onu çıkardım ve işte yine kollarımdaydı ona bakmamak imkansızdı.
Yürümeye başladım kapıdan içeri girip onu odama götürdüm ve yatağıma uzandırdım. Üzerine bi örtü örttüm.
Tam arkamı dönüp gidecekken bir şeyler söylemeye başladı tekrar ona doğru dönüp ne söylediğini anlamaya çalıştım. Sesli bir şekilde"Ben katil değilim" diye söylenmeye başladı hep buna benzer şeyler sayıklayıp durdu. Keşke onun üzerine bu kadar gitmeseydim sadece bir imza için.Odadan çıktım, salona girdim ona kıyafet lazımdı. Hemen telefonumu çıkartıp şöförümü bir kaç kıyafet alması için gönderdim. Yarım saat sonra kıyafetler geldi.
Biraz uzanıp telefonla uğraştım yaklaşık iki buçuk saat geçmişti birden bir çığlık duydum ve hemen odaya girdim çok endişelendiğimi belli etmeden ona "İyimisin?"diye sordum bana cevap vermedi sanırım gerçekten kalbini kırmıştım. Onun kolundan tutup gitmesine izin vermedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
katil kim
Misterio / SuspensoRüyalar ve gerçek dünya birbiriyle ilişkili midir? İşte bir kız bunu anlamaya başlar ve korkuyu, dehşeti, aşkı ve ihaneti bir arada yaşar. Ölümlerin önlenmesi gerek ama nasıl? Birinin yaşaması için başka birinin ölmesi gerek.