Ahu'nun ağızından
Üstümü değiştirdikten sonra odadan çıktım. Salona doğru yürümeye başladım, bu sırada Alp'ın neden beni tekrar buraya getirdiğini düşündüm. Ona ilk soracağım soru neden ikinci kez beni evine getirdiği olucaktı.
Alp beni görür görmez yanıma geldi ve tekrar "iyi misin?" diye sordu.
Bende ona "Sana ne"dedim. Çünkü ona çok sinirliydim toplantı odasında dediklerini unutmadım. Soru sormak için ağzımı açmıştım ki sormama izin vermeden şöyle dedi;—Özür dilerim.
Buda neydi şimdi benden özür mü diledi?
—Vay be demek ki özür dilemeyi biliyormuşsun.
Gerçekten onun gibi bir insanın özür dilemesi garibime gitmişti çünkü geçen sefer bırak özür dilemeyi, özür dilemenin yanından bile geçemiyordu. Hemen telefonumu çıkartıp fotoğrafını çektim.
—Napıyorsun?
—Bu anı ölümsüzleştiriyorum işte, sen ve özür dilemek gerçekten beni şaşırtıyorsun.
—Cem senden özür dilediği zaman neden bu kadar şaşırmadın?
—Çünkü o özür dileyebilecek bir insan. Peki ya sen?
—Neden bana karşı bu kadar önyargılısın?
—Neden mi? Yaptıklarını hatırlamıyor musun gerçekten? Mesela beni ilk küçük düşürmen sonra beni kandırdığın için belgeleri yırtmam.
—Seni kandırmadım sen sinirlenip kendin yırttın.
—Senin yüzünden.
—Benim yüzünden mi yoksa, Cem'in yüzünden mi? Sonuçta evinde ceset bulunduğunu bana Cem söyledi.Aslında doğru söylüyordu Cem hiçbir şeyi inkar etmedi sadece özür diledi yani Alp'ın Cem'i hiçbir şekilde söylemesi için zorlamadığı anlamına geliyordu. Alp'e doğru bakıp şöyle dedim;
—Ama yinede o belgeleri imzalamadan önce söyleyebilirdin ve sen imzaladıktan sonra söyledin. Benim belgeleri yırtacağımı tahmin edebiliyordun. Bu yüzden yaptın.
—Ama..Sözünü kesip şöyle dedim;
—Aması falan yok Alp bir kez olsun hatanı kabul et artık.
—Özür diledim ya.
—Biliyor musun Alp, insanlar özür dilediği zaman hatalarını kabul eder senin gibi özür diledikten sonra hatasını inkar etmezler.Bunu dedikten sonra evden çıkıp gittim. Sokakta yürümeye başladım.
Tamam, pekala "her şey yolunda Ahu her şey yolunda şimdi telefonumu çıkartıp taksi çağıracağım ve Cansu'nun yanına gideceğim." Cansu deyince aklıma annem geldi çünkü Cansu beni aradığı zaman annemin eve geldiğini söyledi, yıllar sonra annem gerçekten gelmişti. Kafam çok karışıktı. Acaba onu affedebilir miydim?Düşüncelerimden çıkıp taksiyi çağırmak için ceplerimi yokladım ama telefonum yoktu. Sonradan hatırladım ki telefonumla birlikte çantamı şirkette düşürmüştüm. Şimdi ne yapacaktım cüzdanımda çantamın içindeydi. Neden başım hiç beladan kurtulmuyordu. Zaten rüyalarımla olan ilişkimi sorgulamıyorum bile.
Arkamdan bir araba geldi bu Alp'ın arabasıydı. Araba yanıma yaklaştı, camı açıldı ama bu Alp değildi ona öylece bakakalmıştım. Çünkü, çünkü toplantı odasında ölen kişiydi yani rüyamda.—Ahu hanım Alp bey sizi evde bekliyor.
Benimle konuşunca birden irkildim. Ne yani bu seferkide Alpın şöförümü çıktı. Allahım gerçekten delirmek üzereydim. Şoför bana tekrar seslendi;
—Ahu hanım iyimisiniz?
—Evet iyiyim teşekkürler.
—O zaman lütfen arabaya binin Alp bey sizi bekliyor.
—Gerçekten mi yani Alp benimi bekliyor. Peki lütfen Alp'e gelmeyeceğimi iletin.
—Ahu hanım hem telefonunuz yok hem de çantanız yürüyerek mi gitmeyi planlıyorsunuz?Onları şirkette unutmuştum doğru ya. Ama yinede bu adamla baş başa kalmak beni ürkütüyordu. Hem telefonla çantamı unuttuğumu da nereden biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
katil kim
Gizem / GerilimRüyalar ve gerçek dünya birbiriyle ilişkili midir? İşte bir kız bunu anlamaya başlar ve korkuyu, dehşeti, aşkı ve ihaneti bir arada yaşar. Ölümlerin önlenmesi gerek ama nasıl? Birinin yaşaması için başka birinin ölmesi gerek.