8. bölüm: UNUTULAN HATIRALAR

70 16 32
                                    

Keyifli okumalar 🌺

Ödevlerimi yapmak bahanesiyle odama çekildim ve biraz müzik dinledim. Sonrasında Ülkü'yü aradım. Ama telefonu açan kişiyle kanım dondu. "Naber güzellik... Beni hatırladın mı?"

Bir kaç saniye ne diyeceğimi bilemedim ama sonra öfkeyle konuştum. "Ülkü'nün telefonu sende ne geziyor lan puşt?! Ülkü nerede? Ne yaptın lan ona?! Eğer onun kılına zarar verdiysen-" Bir anda konuşmasıyla lafım yarıda kesildi
" Birşey yapmadım kuzenine dur bir nefes al. O benim başıma bela oldu. Yani benim ona birşey yaptığım yok." Hiç Birşey anlamamıştım. "Nasıl yani?" diye sordum istemsizce.

O sırada birkaç hışırtı sesi duydum. Ardından Enes'in küfreden sesini. "Lan, kızım rahat dursana. Allah Seni bildiği gibi etsin. OFF!" Neler oluyor orada dememe kalmadan Ülkü'nün sesini duydum. "Ya, sırtına al beni! Uçmak istiyorum." Enes'in bıkkın sesi durumun ne kadar vahim olduğumu açıklıyordu. "Yahu, senin uçmak için benim sırtıma çıkmana gerek yok ki. Sen zaten uçuyorsun." demesiyle hafifçe güldüm.

Ülkü'nün "Kimle konuşuyorsun sen?" Dediğini duydum ve "Telefonu ona ver." Dedim. Enes bıkkınlıkla homurdandı ve telefonu Ülkü'ye verdi. "Alooğğ!" diye bağıran sesini duymamla telefonu hafifçe kulağımdan uzaklaştırdım.
"Kimsin sen?! Konuşsana be!" Sıkıntılı bir sesle "Ne halt yiyorsun sen yine?" diye sordum. "Aaağğğ! Kuzenim?!" Neşeyle bağırdı bu seferde. "Kuzenimin aradığını neden bana söylemiyorsun acaba?!" Diye Enes'e çıkıştı.

Konuşmasından sarhoş olduğu anlaşılıyordu. "Ah be salak! Yine ne işler açtın başına?!" Ülkü'nün kıkırtısını duydum. "Gece... Yıldızlar uçuyor biliyor musun?" Tekrar kıkırdayınca dudaklarımı ısırdım küfretmemek için. Allah bilir ne kadar içmişti. Ayarı da yoktu ki bu süslünün.

"Ülkü, halamların dışarı çıktığından haberi var mı?" dedim ılımlı olmaya çalışarak. Yine kıkırdadı ve "Yok, evden kaçtım. Şapşik misin ya sen? Tabi ki de haberleri var akıllım. Yoksa Demir abim beni nasıl bıraksın..." Sarhoş olduğundan bazı kelimeleri tam söyleyemiyor, kelimeleri yuvarlayarak konuşuyordu. Bir de durmadan gülerek beni deli ediyordu.

"Aaaa... Enes bak uzaylılar geliyoooğğğ! At kafası mı oo?!" Bu kızın kafa harbi uçmuş! "Ne uzaylısı ya! Araba o! Dur, araba çarpacak!" Ardından korna ve çığlık sesleri duymamla kalbim deli gibi atmaya başladı. "Ülkü?... Ülkü?!... Cevap versenize ne oluyor?!" Telaşla konuşurken Enes'in sinirli sesini duydum. "Manyak mısın kızım sen?! Ne diye arabanın önüne atlıyorsun?! Ya araba çarpsaydı?!" Lan bunlar beni niye duymuyor?!

"Ben onu uzay gemisi sandım ama... Nereden bileyim?" Diyen ağlamaklı sesini duydum. Derin bir nefes alırken kendimi yerdeki pufa attım. Bu kız harbi manyaktı! Senin kadar olamaz. Kes sesini iç ses! "Diyelim ki uzay gemisiydi. Ne yapmayı düşünüyordun? O zaman da kaçman gerekmiyor mu?" Diyen Enes ne yapacağını bilemiyor gibiydi. "Uzaylılarla fotoğraf çekilecektim. Hem belki yakışıklı birisine rastlardım." Deyince Enes bir küfür savururken gülmemi bastıramadım. Bu kız Yağız'dan bile daha çapkındı.

"Yürü gidiyoruz Allah'ın manyağı! Seni Ela'ların yanına bırakayım. Seni bu halde eve götürürsem o sadist abin bu sefer beni gerçekten öldürür." Demesiyle aklıma üşüşen görüntülerle kahkaha attım. Demir Enes'i harbi iyi benzetmişti. Sonunda benim telefonda olduğum aklına gelmiş olacak ki "Alo?" diyen sesini duydum. "Allah aşkına ben bu kızı nasıl zapdedebilirim? Daha önce hiç bu kadar uçtuğunu görmemiştim. Zaten dediydi kafa uçtu iyice zıvanadan çıktı!" Ona gözlerimi devirdim ama ne kadar haklı olduğunu biliyordum.

"Onu zapdedemezsin. Daha önce de hiç o kadar uçmamıştı çünkü o kadar içmesine izin vermiyorduk. Allah bilir ne kadar içti. Kaç kere dedim ona şu zıkkımı içme diye! Neyse sen ona bir su al. Birazdan kusar..." Dememe kalmadan Enes bir küfür daha savurdu ve Ülkü'nün ağlayan sesini duydum. Sanırım midesi bulanıyordu. Enes'in sakinleştirici cümleleri de uzaktan geldiğine göre telefonu kendinden uzaklaştırmış Ülkü ile ilgileniyor olmalıydı. Ülkü'nün öğürme sesi de bu tezimi doğruluyordu.

ATEŞ ÇEMBERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin