ATEŞ ÇEMBERİ

11. Bölüm: GEÇMİŞİN KABUSU

Keyifli okumalar 🌺 satır aralarına bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın 😘

(1 hafta sonra)

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde okyanuslar ülkesinin pek sevilen kral ve kraliçesinin küçük bir prensesleri varmış. Bu küçük prenses bir şeyler öğrenmeyi çok severmiş. Kral ve kraliçenin içi gidermiş bu güzeller güzeli ve meraklı kızlarına bakarken.

Bu küçük prenses biraz büyüyene kadar ülkesindeki bütün eğitimleri almış ve diğer ülkelerdeki eğitimleri de görmek için kral babasına çok ısrar etmiş. Kral kızından ne kadar ayrılmak istemese de onun bilgili olması için kabul etmiş ve onu uzak diyarlara eğitime göndermiş.

Küçük prenses ülkesinden, ailesinden uzakta uzun yıllar kalmış ve bu süre içerisinde serilip serpilmiş. Çok güzel bir prenses olmuş. Zamanının çoğunu kitaplar içerisinde geçiren prenses kendine gizli bir sığınak bulmuş. Bu sığınakta da biriyle tanışmış. Okyanuslar ötesindeki ülkelerden birinin prensi ile.

Birbirlerini gördükleri ilk andan itibaren etkilenen prens ve prenses bütün vakitlerini o gizli sığınakta geçirir olmuşlar fakat prensesin ülkesine dönme zamanı gelmiş. Prenses bu duruma çok üzülmüş ama prens ona bir söz vermiş. Gelip onu kral babasından isteyecek ve kendi krallığına götürecekmiş. Prenses bunu duyduğunda kalbindeki bütün hüzün bulutları dağılmış ve yerini tatlı bir telaşa bırakmış.

Ülkesine dönen güzel prenses ilk başta bunu babasına söylemeye çekilmiş. Annesine açmış bu konuyu. Kraliçe bu haberi duyduğunda çok mutlu olmuş ve kızının da kendisi gibi güzel bir aşk ile kendi çocuklarını büyütebilmesini dilemiş. Kral bunu duyduğunda ilk başta istememiş çünkü kızından ayrılmak istemiyormuş fakat bunun bir gün zaten olacağını bildiğinden kabullenmiş ve prens ile tanışmak için onu sarayına davet etmiş.

Bu haberi alan prenses bulutların üzerinde uçuyormuş gibi bir mutlulukla dolup taşmış. Hazırlıklar yapılırken ayakları yere basmıyormuş sanki. Prens saraya gelmiş ve kral ile tanışmış. Kendini krala sevdirebilmek için çok uğraşmış. Prenses prensin kendi gibi davranmadığını fark etmiş. Ama bunu o kadar çok umursamamış çünkü prense çok aşıkmış.

Ancak kral prensi sevmemiş ve evlenmelerine karşı çıkmış. Prensi kendi ülkesine gönderirken bir daha ne ülkesine ne de kızına kesinlikle yaklaşmamasını tembihlemiş.

Prenses bunu duyunca o kadar üzülmüş ki sarayda ruh gibi gezer olmuş. Üzüntüsünden hasta olmuş ve yataklara düşmüş. Kraliçe kızının bu haline çok üzülüyormuş fakat o prens onun biricik kızını üzermiş. Bu yüzden elinden birşey gelmiyormuş.

Prenses kendini yiyip bitirirken kendisine bir mesaj gelmiş. Prensden gelen bir mesaj. Kendisini ülkenin sınırındaki koyun orada bekleyeceğini bildiren bir mesaj.

Prenses mesajı görünce ilk başta ne yapacağını şaşırmış ama bir yandan da prens ondan vazgeçmediği için çok mutlu olmuş. Bir karar vermesi gerekiyormuş. Ya sarayda ailesinin yanında kalıp aşk acısı çekecek ve başka biri ile evlenecek yada prensinin yanına kaçıp sevdiği kişi ile evlenecekmiş.