18. bölüm:ÇİKOLATA

38 10 34
                                    

Keyifli okumalar canlarım 🌺 Satır aralarına bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın 😘

🔥

"Bizde dedik ki, başkanımız olmadan pikniğe falan gitmeyiz. Lan sen hallediyordun hep bizim kaçaklıklarımızı. Sen yokken ağzımıza sıçarlardı. Şu salak 10. Sınıflar bile kabul etmedi sen düşün yani." Deniz'in anlattıklarına gülerek "Anlamışsınızdır artık başkanınızın kıymetini." Dedim.

Deniz bana göz kırptı ve "O yüzden öğlen arasına ben götürüyorum ya seni." Dedi. Tam ben kantinden içeri girecekken yönümü değiştirdi ve beni bahçeye sürükledi. Kızların kıkırtısını duyabiliyordum. Yine ne işler karıştırıyorlardı bunlar?

"Ne halt karıştırıyorsunuz siz? Yine o sulu şakalarınızdan biriyse elimden çekeceğiniz var çünkü." Diye soruyla beraber tehdit ettim. Deniz güldü ve "Merak etme başkan. Bu sefer değil." Dedi. Sonra bir anda önüme geçip çardakların olduğu yeri görmemi engelledi. Ama ben çok meraklı bir insandım!

"Hazır mısın bakalım?" Dediğinde kızların çardakların olduğu yere gittiğini gördüm. "Bence daha fazla gereksiz heyecan katma ve beni sinirlendirme." Dedim tek kaşımı kaldırarak. Benim sözlerimle arkasından kıkırtı sesleri geldi. Az kişinin değildi. Anlaşılan baya bir kalabalıktık.

"O zaman başkanımızı daha fazla kızdırmayalım değil mi?" Diye arkasındakilere seslendi ve önümden çekildi. Gördüğüm manzara ise dehşete kapılmama neden oldu.

Bütün 11 ve 12. Sınıflar buradaydı! Hep bir ağızdan "Geçmiş olsun başkan!" Diyen topluluk kesinlikle beklediğim birşey değildi. Neye uğradığımı şaşırmıştım resmen. Deniz'in gülen sesini duydum. "Biraz duralım millet. Başkana kal geldi." Diyerek benimle alay ettiğinde kahkaha sesleri yükseldi.

Ensesine bir şaplak yapıştırdım ve "Zevzeklik yapma. Kim planladı bütün bunları?" Dedim şaşkın bir sesle. Şaşkınken bile şiddetten vazgeçmiyorsun. "Fikir Ali'nindi. Bende organize ettim. Tabii herkesi toplamamda Yağız ve Ateş'in katkısı büyük." Dediğinde gözlerim kalabalıkta gezindi. Hepsi tanıdık simalardı ve bir çoğu ile kavga etmiştim. Ona rağmen buradalardı. Peki ya o? O neden yoktu?

"Beni bu kadar sevdiğinizi bilmiyordum. Gözlerimi yaşarttınız." Dedim onlarla alay ederek. Deniz "Daha bitmedi efenim. Bunlar bana geldiler. Biz şu kısacık vakitte ne bulacağız, ne alacağız bu kıza? Dedim hiç gerek yok, daha fazlasına..." Diye şarkıyla devam ettiğinde gülerek kafamı iki yana salladım.

"Dedim ki bu kıza öyle pahalı şeyler almanıza gerek yok. Bu kıza çikolata alsanız yeter. E deli başkanın deli okulu olarak bizimde bir farkımız olsun değil mi?" Dediğinde video çekenleri görebiliyordum. Deniz bir tarafı gösterdiğinde 12. Sınıflardan 5 6 kız çardağın önünden çekildi ve bir örtü olduğunu gördüm. Örtünün altındaki neyse çok büyük olmalıydı.

Lafı daha fazla geri kalmak istemiyormuş gibi Ülkü devralmıştı. "Evet bebeğim! Tahmin et bakalım örtünün altında ne var?" Örtünün yanında durmuş yüzünde muzır bir ifade ile bana bakıyordu.

Aşko kuşkoluğuna katlanabildiğim tek kız olmanın fırsatını kullanıyordu zilli. "Çikolata diyeceğim ama o örtünün altı baya bir kalabalık duruyor." Dedim düşünerek. Ülkü'nün yüzü düşünce süprizlerini bozduğumu anladım ve dudaklarımı birbirine bastırarak "Hadi aç. Ortam yeterince heyecanlı zaten." Diye mırıldandım.

ATEŞ ÇEMBERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin