Uzun bir aradan sonra yeniden... Keyifli okumalar canlarım 🌺 Satır aralarında buluşalım...
🔥
Kapıyı açar açmaz "Neredeydin sen?" Diye karşımda beliren annemle geri adım atmak zorunda kaldım. Yarım ağız gülümseyerek "Hoşbuldum anne yaa..." Diye söylendim.
Annem gözlerini kıstı ve ayağındaki terliği çıkarmak için bir hareket yaptı. "Sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun be çocuk? Saat kaç oldu haberin var mı? Neden açmıyorsun telefonunu? Süs diye mi taşıyorsun onu?"
Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Atölyedeydim. Telefonu sessize almıştım." Diye mırıldandım.
Atölyede olduğumu duyduğunda bakışlarına bir an hüzün çöktü ama kendini hemen toparladı. "Geç hadi içeri. Havalar buz gibi." Yanaklarına sulu öpücükler kondurup içeri geçtiğimde yine arkamdan söylenmesiyle kıkırdadım.
Üstümü değiştirip aşağı indiğimde herkesin bizde olduğunu gördüm. Volkan amca ve Ateş hariç. Ali'nin babaannesi ve dedesi de buradaydı.
Herkese hoşgeldin deyip Ayşe nine ile Mehmet dedenin de ellerini öptüm. "Hay maşallah benim güzel kuzuma." Diye sıkıca sarıldı Ayşe nine. "Hanım, sal kızcağızı da azıcık dinlensin." Diye yine Ayşe nineyle uğraştı Mehmet dede.
"Niye karışıyorsun bey? Özlemişim yavrucağı. Yanımıza geldiği mi var?" Lafımı yediğime göre yerime geçebilirdim sanırım...
Yağmur'un yanına kurulup küskünce kollarımı bağladım. "Benim gelecek zamanım mı var ki bana kızıyorsunuz? Hastaneden çıktıktan sonra daha bismillah yeni evden çıkmama izin verdiler."
Annem gözlerini devirdi. "Kızım, ana yüreği bu. Sana birşey olucak diye ödü kopuyor annenin de ondan bırakmıyor. Azıcık evde dinlen istemiş. Ah ah, siz gençler azıcık geniş düşünseniz anlayacaksınız anne babanızın sizin kötülüğünüzü düşünmediğini ama..." Ayşe nine haklıydı ama ben böyle daralıyordum işte.
"Sonunda beni anlayan biri. Sağol Ayşe teyze. Ben dediğimde kötü oluyorum bu çocuklara." Ayşe nine başını salladı. "Öyle oluyorlar evladım öyle. Sonradan anlıyorlar kıymetini. Bak Irmak'a. Nasıl da sözüme geliyor."
Irmak teyze bakışlarını yere dikerken ben bir ima sezmiştim. Neyden bahsediyor olabilirdi ki? Yağmurla göz göze geldik ve omuzlarını bilmem dercesine silkti.
"Ne vardı bu benim oğlanı da peşinde gavur ellere sürükleyecek? Kendi başına katılamıyor muymuş hayırsız damat toplantıya?" Mehmet dedemin söylenmesi dikkatimi çekmişti.
Hayırsız damat dediği Volkan amca oluyordu. Peki benim oğlan dediği çocuk kimdi ve nereye gitmişlerdi? Ateşle yurt dışına gitmiş olma ihtimalleri?
"Abin yurt dışına mı gitti?" Diye fısıldadım Yağmur'un kulağına. "Kafasını hafifçe salladı. "Dün akşam kalktı uçakları." Diye cevap verdi sadece. Kalbimin sıkıştığını hissettim. Ya yine gelmezse?
"Baba, sadece Ateş'in bu şeylere yabancı kalmasını istemiyor. Tecrübe etmesini istiyor." Dedi Irmak teyze. Ama neden öyle hissetmiyorum? Yani bu işin şirket işi olduğunu pek zannetmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ ÇEMBERİ
AksiyonGece, Karadağ'ların küçük, asi, inatçı, güzeller güzeli kızı... Yaşadığı onca olaydan sonra başına gelenlerle akli dengesini yitiren genç kız herşeyi hatırlamaya başlarsa ne olur? Büyük yıkıma giden bu yolda kimsesiz kalan bu kızın yanında olmaya...