33. Bölüm

431 26 27
                                    

    Keyifli okumalar dilerim...

|•|•|•|•|•|•|•|•|

Üzerimdeki adamla, gecenin bir yarısında, çok sıkışık bir anda ne yapacağımı bilmiyordum. Nefesini hissedecek kadar bana yakınken hiç bir şey aklıma gelmiyordu.

Aklını başından alıyorda ondan.

Hayır tabiki de. Bu saçma düşüncelerden sıyrılmalıyım. Bana dikkatle bakan Yekta'ya tek kaşımı kaldırıp baktım.

"Bana bak Lider, bir taraflarına hakim ol yoksa-" dediğimde kendine bana daha da bastırıp, başını yüzüme yaklaştırdı.

"Yoksa?" Sinirle ona baktığımda yüksek sesle "yoksa bir taraflarına-" diyecektim ki elini dudaklarıma kapatıp sesimi kesti. Bu adamda her zaman sözümü kesiyordu. Ya konuşarak, öperek ya da eliyle.

Öpmeyi mi tercih ediyorsun?

Sen bir sus artık ya!

Kendi kendime girdiğim bu saçma düşüncelerden sıyrıldım. Çünkü bana çok yakın bir adam ve bir kaç kişinin sesleri geliyor. Kesinlikle bizi takip edenleri unutmuştum. Yekta'nın uyarıcı bakışlarını gördüğümde gözlerimi açıp kapadım. Elini çektiğinde arkama bakmak için dönecektim ki çıkan sesle olduğum yerde durdum. Yekta üzerimde olduğu için aşağıda kimlerin olduğunu görüyordu.

"Nerde bunlar?" Aşağıdan gelen sesle gözlerimi sıkı sıkı kapattım çünkü adamın sesini tam olduğumuz yerin aşağısında duydum. Allah'ım ne olur bizi görmesinler! Yekta kaşlarını çatmış, gözleri kısık bir şekilde onları izliyordu.

"Etrafa dağılalım mı?" Bir başka adamın sesini duyduğumda kaç kişi olduklarını merak etmiştim.

"Gerek yok, sonra sizi aramaya kalkmayalım" bunu söyleyen adam çok sinirliydi. Burnundan soluyordu resmen. Bir adam -büyük ihtimalle az önceki- bizim olduğumuz ağaca sertçe vurdu.

"Onları bulmadan uyumak yok" dedikten sonra adım sesleri uzaklaştı. Sıkıntıyla nefes aldığımda bana bakan Lider'e döndüm. Adamlara bakmak yerine neden bana bakıyordu? Elimle kafasını sol tarafına çevirdiğimde yüzünde anlık bir tebessüm oluştu.

Gecenin bir yarısı burda ne yapacaktık?

"Gittiler mi?" Kısık sesle konuştuğum için o da beni taklit ederek
"Evet gittiler" dediğinde rahatlayıp yerimde biraz kıpırdandım. Böyle daha ne kadar kalacaktık. Kolumla bacağım yer değiştirmişti resmen, üstelik üzerimdeki adamın ağırlığını hesaba katarsak sabaha cesedim çıkardı.

"Böyle hiç bir şey yapmadan mı duracağız?" Sıkıntıyla söylediğimde gözlerini devirerek "ne yapmak istersin bu ağın içinde, halay çekmek ister misin?" dediğinde beni ciddiye almadı.

"Burdan çıkmamız gerekiyor" Lider bana çok zekiymişim gibi baktı.

"Sen bu aralar çok mu ceviz tüketiyorsun? Onu bende biliyorum, nasıl çıkacağımızı düşün" dediğinde oflayıp yerimde kıpırdandım bari ben üste geleydim. Her yerim uyuştu.

"Yapacak bir şey yok bizimkileri beklemekten başka" diyip kafasını göğsüme koyduğunda ağzım açık kaldı. Bu adama ne oluyordu be!

"Sen ne yapıyorsun, çekil çabuk!"

"Çok uykum var, bence sende biraz uyumayı düşünmelisin" sakin sesi beni çıldırtacak dercedeydi.

"Ya sen şaka mısın burda, bu halde , böyle mi uyuyacaksın? Burdan  kurtulamak için bir şey yapmayacak mıyız?" Dediğimde mırıltı gibi sesini duydum.

YAŞ 19 (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin