16. Bölüm

432 44 6
                                    

Keyifli okumalar dilerim...

|•|•|•|•|•|•|•|

Soğuk tenime işliyordu, parmak uçlarım soğuktan morarmıştı bile. Burasının bu kadar soğuk olması beni endişelendirmişti. Dışarısı daha serindi oysaki. Şimdi ise burda olduğum yerde titriyordum. Burası feci halde soğuktu.

Karanlıkta bir yerlerde hala cevabımı bekleyen SX vardı. Ne yapacağımı bilmiyorum. Şuan önümdeki kapı açıktı istesem çıkıp gidebilirdim. Ama sonrası, onlar o görüntüleri polise teslim ettiklerinde ne olacağını düşünmek bile istemiyorum. Belki hayatımın yarısı hapishane köşelerinde geçecekti.

"Cevap vermen için son otuz saniye" gözlerimi korkuyla açıp etrafıma baktım.

"Siz deli misiniz? Neden beni grubunuzda istiyorsunuz? Bana tek bir açıklama yapın." Gözlerim dolmuş bir şekilde cevap vermelerini beklerken aralarından biri "son 15" dedi.

Hayatımın en kritik saniyeleri bu an olmalıydı. Herkesin bir dönüm noktası vardır. Benimkide bu muydu?
"Siz hayatımda gördüğüm en pislik insanlarsınız!" Kinle söylediğim cümleye karşılık beni takmamışlardı bile.

"5,4,3-" sinirle bağırıp saniye sayan kişinin sözünü kestim. "Tamam, tamam. Kabul ediyorum." Dişlerim öfkeden ve soğuktan birbirine girmiş titriyordu. Burda bir şey vardı, burayı fazla soğuk yapan bir şey.

"Kabul edeceğini sende biliyordun Ayla, neden bu kadar uğraştırıyorsun." İçlerinden biri konuştuğunda artık onlara cevap vermedim. Onlar benim hayatım üzerinde bir söz sahibi olmuşlardı bile. Peki şimdi ne olacaktı ömrüm boyunca onların emirlerini yerine getiren köpekleri mi olacaktım? Asla! Ne yapıp edeceğim ve bu psikopat çeteden kurtulacaktım. Er ya da geç.

"Sanırım kızımız fazla üzüldü" alaycı ve ince bir ses tonu konuştuğunda sessizliğim bozdum.

"Hayır aksine çok mutluyum, halay bile çekebilirim" iğneleyici sözlerime umursamayıp sessiz kalındığında bir başka biri konuştu. Onları sadece seslerinden ayırt edebiliyordum ama gerçek sesleri olmadığı kullandıkları aletten belliydi.

"Artık SX grubundansın yaptığın her şey takip edilecek. Bir başkasına olanları anlatman ise senin için felaket sonuçlar doğurabilir. Görevler yine aynı şekilde hata olmadan olacak"

Sanki ben bir robotmuşum gibi bütün emirlerini sıralamışlardı. Sinirlenmemek elde değildi. "Gitmek istiyorum" dediğimde o korkunç sesli konuştu. "Gidebilirsin zaten biraz daha kalırsan donarak ölebilirsin."

Kaşlarımı çatıp dediklerini anlamaya çalıştım. Tabiki bu mümkün olmadı. "Ne demek ölebilirsin"

"Kabul etmeme gibi bir ihtimalin olabilirdi. Kabul etmeseydin burda donarak ölecektin." Sanki çok normal bir şey söylüyormuş gibi rahatça bunu söylemişti. Şaşkın bir şekilde karanlığa doğru bakarken gözlerim tekrar doldu.

Ben burda ölebilirdim. Kabul etmeseydim bugün benim ölüm günüm olacaktı. Ve onlar bunu sorun etmiyordu. Katillerdi. Hepsi bir katildi.

"Siz delirmişsiniz!" Bağırdığım anda gözlerimden yaşlar akmaya başladı bile. Sıcak göz yaşı soğuk yanaklarıma değince titredim. Hemen burdan çıkmalıydım.

Onların konuşmasına izin vermeden demir kapıyı duvara çarpıp çıktım. Bugün yaşadığım şeylerin haddi hesabı yoktu. Ben belkide ilk defa ölümle bu kadar yakın olmuştum.

Dışarı çıktığım gibi hafif bir rüzgar esti. Tabi bu buz tutan bedenim için çok kötü bir durumdu. Adımlarımı hızlandırıp bu depodan uzaklaştım. Sanki her an arkamdan gelip beni geri o depoya götüreceklermiş gibi korkuyordum.

YAŞ 19 (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin