Keyifli okumalar dilerim...
|•|•|•|•|•|•|•|•|•|•|
"Alya" dedem salondan beni çağırırken çorbayı karıştırmayı bırakıp salona doğru gittim. Dedem tekli koltuğa oturmuş gözlüğünü burnun ucuna kadar getirmiş nokia markalı telefonuna bakıyordu. İşaret parmağıyla sıra sıra bütün tuşlara basıyordu. Yanına gidip ne yaptığına baktığımda telefonundaki yılan oyununu oyanamaya çalıştığını gördüm. Yüzümde gülümsemeyle dedeme baktım. "Ayla benim adım dede Ay-la" dedem dediğimi takmayarak televizyonun kumandasını bana uzattı.
"Bana geçen ikizlere açtığın filmi açsana" ne demek istediğini anlamadığım için soran gözlerle ona baktım. Ben o veletlere bir sürü film izlemiştim hangisini diyordu?
"Hangisini diyorsun dede?"
Dedem telefonunu cebine koyup konuştu. "Hani kırmızı taytın üzerine don giyen bir adam vardı ya" dediği şeyle kahkaham dedemi ürksede kaşlarını çatıp eliyle koluma vurdu. "Ne eşekler gibi anırıyorsun" dedem titreyen eliyle yanına koyduğu bastonunu alıp popuma vurdu. "Hadi aç bana o filmi" dediğini yapıp gülmeyi kestim ve Süpermen filmini açtım. Evet dedemin dediği kırmızı taytın üzerine don giyen adam Süpermendi.
Ona filmi açıp geri mutfağa döndüğümde annemin bir şeyler doğradığını gördüm. Yanına geçip tahta kaşığı alıp çorbayı karıştırmaya devam ettim. Gözlerim kaşığın hareketiyle hareket eden çorbada gezerken bugün davete gideceğimi hatırladım. Sıkıntılı bir nefes verip kafamda bir plan oluşturmaya başladım. Davet saat 20 ' de başlıyordu ve ben aileme ne diyip çıkacağımı çok merak ediyordum. O elbiseyi giyip evden çıkamam.
"Ayla, duymuyor musun kızım" annem kolumu tutup konuştuğunda daldığım düşünceden ayrıldım. "Ne oldu anne" annem gözleriyle çorbayı gösterdi. "Yeter bu kadar kapat altını" çorbanın altını kapatıp mutfak masanın önündeki sandalyelerden bir tanesini çekip oturdum. Bu akşam için annemle konuşucaktım.
"Anne" annem sadece ne anlamında bir ses çıkarıp kafasını yaptığı yemekten kaldırmadı. "Ben bugün bir arkadaşımın doğum gününe gideceğim" annem kaşlarını çatıp kafasını kaldırdı. "Hangi arkadaş?"
"Hani bir kaç hafta önce Selin diye bir kızla buluşmuştum. Onun doğum günü" annem kafasını sallayıp önüne döndü."Saat kaçta?" Dediğinde hemen cevapladım. "20'de"
"Çok geç değil mi?" Gözlerimi kocaman açıp anneme baktım. "Anne neresi geç lütfen izin ver"
"Bu aralar pek bir sosyalleşiyorsun aferim benim kızıma" diyip yemek kokan elleriyle yanaklarımı sıktı. Yüzümü buruşturarak ellerini ittirdim. " Anne yapma şunu sevmiyorum " annem de gülümseyip işine devam etti. Bu mesele de bittiğine göre heceyi bekleyebilirdim.Evdeki herkes yemeğini yemiş bir yerlere dağılmıştı. Dedem televizyonun karşısında uyuya kalmıştı. Babam da yeni işten geldiği için yukarı odasına çıkmıştı. O iki şeytandan da ses seda yoktu. Annem de oturmuş çayını içip teyzemlerle konuşuyordu. Herkes normaldi bir ben değildim. İçimdeki heyecan ve korku, saat her yaklaştığında artıyordu. Gözlerim tekrar saati bulduğunda hazırlanmam gerektiğini anladım. Önümdeki soğuyan çayımdan büyük bir yudum alıp odama gittim. Elbiseyi alıp giydim. Üzerime tam olmuştu ve bu beni korkutuyordu. Bedenimi bilecek kadar beni biliyorlardı.
Elbise o kadar güzel durmuştu ki üzerimde gözlerimi aynadan alamıyordum. Giydiğimde fark ettiğim bir detayı vardı. Sağ bacağımı boydan boya gösterecek kadar bir yırtmacı vardı. Onun altına da beyaz sade topuklu bir ayakkabı aldım. 170 boyum şimdi iki üç santim uzun duruyordu. Notta dediklerini de yapıp kulaklığı kulağıma taktım. Küçük bir şey olsada rengi siyahtı ve görülebilme olasılığı olduğu için saçlarımın çoğunu sağ tarafıma atıp kulaklığı gizledim. Makyaj masamın üzerinde ne yapsam diye düşünürken kırmızı rujum ordan bana göz kırpmıştı. Beyaza kırmızı çok yakışırdı o yüzden kırmızı ruju taşırmadan dudaklarıma sürdüm. Kan kırmızı rengindeki rujum yüzümde mükemmel duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞ 19 (Ara Verildi)
Подростковая литература*** On dokuzuncu yaş gününde telefonu, bilgisayarı genç kızın kullandığı bütün cihazlarına bir hacker grup tarafından virüs sızdırılır.SX gurubu, genç kıza mesajlar göndererek bir kaç görev yapması için tehdit ederler. Normal ve sıradan bir hayatı o...