1. Bölüm 🎉

1.4K 93 27
                                    

Medya: Ayla

Bu hikayeyi seveceğinizi düşünüyorum umarım beğenirsiniz. Oy ve yorum atmayı unutmayın fikirleriniz benim için önemli. Yeni bir hikaye yeni karakterler...

|•|•|•|•|•|•|•|•|

Odamdaki açık pencereden gelen kuş cıvıltıları kulaklarımı doldururken dışardan gelen hafif rüzgar yüzümü çarpıyordu. Camı açan kardeşlerimin de sesleri vardı. "Abla kalk" aynı anda kulağıma gelen tiz seslerin kime ait olduğunu biliyordum. Tabiki başımın belası Emir ve Demir'di. Onlar benim ikiz kardeşlerimdi. Babam manavcı, annem ev hanımıydı. Tabi birde Salih dedem vardı . Yarı kör, yarı sağır biriydi aslına bakarsanız işine gelince bir kartal gibi görebiliyor ve çok iyi duyabiliyor. Orta gelirli aileydik.

Bugün benim doğum günümdü o yüzden bugün sinirlenmeyecek, kavga etmiycektim.
Bunu başarabilirim. Gözlerimin sadece bir tanesini açıp ikizlere baktım. Demir; sarışın, benim gibi mavi gözlü bir çocukken Emir bir tık daha koyu saçlara sahipti ve gözleri kahverengiydi. Ben daha birisiyle baş edemezken Allah ceza olarak ikisini birden göndermişti. Neyse buna da şükür ya dördüz doğsaydılar işte o zaman kendime yeni bir ev bulmak zorunda kalacaktım.

"Abla!!" Emir ve Demir kulaklarımın zarını s**mişti. Ama sorun yok bugün iyi bir abla olucaktım. "Ne diye bağırıyorsunuz canım kardeşlerim?"

Demir "abla bugün senin doğum günün olduğu için annem kutlama yapacak ama evde malzemeler yok" gözlerimi devirip bıkkınca konuştum "konuya gir velet" kaşlarını çatıp kollarını göğsünde bağladı.

O sırada Emir konuştu"yani gidip o malzemeleri alıcaksın " cidden kendi doğum günümde bana iş yaptırıyorlar.

"Tamam çıkın " Emir Demir'e sinsi bir bakış attı. Evet şuan bir şeyler karıştırıyorlardı. Demir hemen elini komodinin üzerinde duran su dolu sürahiyi tutup yüzüme doğru boşalttı. Yüzüm, üstüm saçlarım hatta yeni aldığım çiçek nevresimli yatağım su içinde kalmıştı. Peki ben ne yapacaktım. Bu iki veledi öldürecektim. "Bize bir daha velet deme yaşlı moruk" Demir son sözünü söyleyerek Emirin elinden tuttu ve küçücük bacaklarıyla koşmaya başladılar. Onlara ne zaman velet desem bana yaşlı muamelesi yapılıyorlardı. Anında yatağımdan kalktım ve bende onları kovaladım.

"Buraya gelin bücürler, sizin etinizi kemiklerinizden ayırıcam, daha çıkmamış dişleriniz sökücem" bağırarak merdivenlerden indiğimde yer ayağımın altından kaydı ve kendimi yerde buldum. Bacaklarım ikiye ayrılmış bir ceset gibi yatıyordum. Ah evet ne güzel bir doğum günü. Emir ve Demir'in sesini duyunca yavaşça başımı kaldırdım.Yere yağ sürmüşlerdi. Her şeyi planlamışlardı.

"Sana az sür dedim Demir annem bize kızıcak"

"Boşver şimdi baksana nasıl yapıştı yere" kulaklarım ikisinin kahkahasını duyunca daha da bir sinirlendim.

"Aptallar, aptalsınız ikinizde beyinden sorunlusunuz" ayağa kalkmaya çalıştım ama olmadı tekrar yere düştüm. Sinirle bir çığlık attım.

"Kaldırın beni, çabuk!"

Emir ve Demir beni duymamazlıktan gelip salona doğru gittiler. Ama sesime annem gelmişti. İlk önce yüzüme sonra ise yere baktı. Çok geçmeden onun da bağrışını duydum.

"Ayla!! Ne bu hal çocuk musun sen? Yağın fiyatı kaç lira oldu biliyor musun? Ne diye boş şeylerde kullanıyorsun?"

Gözlerimi devirip tekrar ayağa kalkmaya çalıştım. Bu sefer zar zor ayağa kalkmıştım.

YAŞ 19 (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin