Keyifli okumalar dilerim....
|•|•|•|•|•|•|•|
Zaman benim için durmuş gibiydi. Sanki şuan gece değildi ve sanki şuan bir kaç adam benim olduğum bölgeye gelmiyormuş gibi. Beynim durmuş panikle ne yapacağımı düşünüyordum. Çok fazla ses çıkmamıştı ama onlar bu ufak sesin peşini bile bırakmıyorlardı. Şuan kaçarsam bir insan olduğumu anlarlar ve peşimden gelip beni yakalarlardı. Kaçmazsam da beni görürlerdi.
Yutkunmaya çalıştım ama yumru boğazımdan geçmedi. O kadar adamın beni şimdi bulmaları belkide hayatımın sonu olacağı anlamına geliyordu. Geri gitmek istedim ama bir ses duyuldu. Tanıdık bir ses gibiydi sanki daha önce duyduğum bir ses...
"Baktım ben bir şey yok orda" sesin geldiği yöne baktığımda karanlıkta az da olsa tanıdık bir sima gördüm. Bu adam, Yavuz'un evine girerken bana yardım eden SX'in adamlarındandı. Adı sanırım Ali'ydi.
Diğer adamlar karanlık ormana yani benim olduğum bölgeye tekrar bir göz gezdirip eski yerlerine geçtiler. Ali etrafına dikkatlice bakıp yaprakların olduğu bölgelere basmadan sessizce yanıma kadar geldi.
"Bir kerede bir işi sorunsuz yapsan" kısık sesle söylediği kelimeleri aldırmadım. Büyük bir sinir ve isyanla "Ben bu eve nasıl gireceğim, bu adamları nasıl atlatıcam!" dedim.
Ali "Gel benimle" diyip önden yürüdüğünde onun bastığı yerlere basıp sessiz bir şekilde ormanda ilerledik. Şuan çok ters bir şekilde ilerliyoduk.
"Nereye gidiyoruz ev diğer tarafta" beni aldırmadan yürürken gözlerimi devirip sustum. Çünkü konuştukça ancak kendimi yoruyordum.
Beş dakika kadar yürüdükten sonra durduk. Ormanı sadece ay ışığı aydınlatıyordu ve bu görmemi zorlaştırıyor.
Ali etrafa temkinli adımlar atmaya başlayınca anlamayan bakışlar attım ve ona doğru gittim çünkü gittikçe uzaklaşıyordu.
"Dur sakın gelme!"
"Niy-" cümlemi ormandaki bütün canlıların duyacağı çığlığımla kestim. Çünkü şuan bastığım yerin altı boştu ve ben sert bir şekilde uzun ve dar bir çukura düştüm. Ayağa kalkıp kendimi silkelediğimde çukurun başında bana tip tip bakan Ali belirdi. "En azından çabuk bulduk"
"Ne saçmalıyorsun ya, çıkar beni burdan."
Ali tepkisizce dururken ağlayacak gibiydim. Neden hep bu görevlerde zarar görüyordum? "Ayla şimdi bizi dinle!"
Kulaklıktan sesler geldiğinde gözlerimi devirdim.
"Ne oldu?"
"Bulunduğun çukurda küçük bir kapı var onu aç ve tünelden geç."
Dediklerinde zaman kaybetmeden hemen bulduğum yerde bir kapı aradım. Küçük tahta bir şey gördüğümde eğilip demirini çektim. Çekmemle açılan kapıya korkuyla baktım. Çünkü zifiri karanlık ve dardı. "Ben buna giremem"
"Yapacaksın Ayla, anlıyor musun? Bu görevi eksiksiz bir şekilde yapacaksın!"
Karşıdan gelen sinirli sesle beraber gözlerim doldu. Bu aralar çok fazla sulu göz olmuştum. Yukarıya baktığımda Ali'yi göremedim. Gitmişti.
"Kes be, tamam!" Sinirle söyleyip telefonumun flaşın açtım.
Yavaşça dar ve karanlık olan tünelin içine girdim. Emekleyerek ve dümdüz ilerliyordum ama kalbim korkudan atıyordu. Hem çok dar, karanlık, boğuktu. Nefes almada zorlanınca biraz bekledim ve kendime gelemeye çalıştım. Çok zordu. Bir an önce burdam çıkmam gerekiyordu. Hızlı hızlı emekleyerek ilerlerken bir kaç dakika sonra bir tahta kapı daha gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞ 19 (Ara Verildi)
Fiksi Remaja*** On dokuzuncu yaş gününde telefonu, bilgisayarı genç kızın kullandığı bütün cihazlarına bir hacker grup tarafından virüs sızdırılır.SX gurubu, genç kıza mesajlar göndererek bir kaç görev yapması için tehdit ederler. Normal ve sıradan bir hayatı o...