09. 01. 2023
Babam ve anneme planı anlatmıştım. Babam büyük bir olgunlukla karşılarken annem bu acele nikahı da, kaçış planını da kabullenemiyordu. Aslında o da en doğrusunun bu olduğunu biliyordu ama Tolga'nın ne zaman yakalanacağını bilmediği için beni uzun süre görememekten korkuyordu.
Öte yandan ablam yoğun bakımdan çıkarılmış ve normal odaya alınmıştı. Annem ve babamla olan konuşmamı bitirdiğime göre artık onunla konuşma vaktim gelmişti.
Ablamın kapısını çaldığımdan içeriden gelen sesle odaya girdim. Yüzü bana dönüktü ve şaşırtıcı bir şekilde gülümsüyordu. İnanması zor ama geldiğime sevinmişti.
"Abla, iyi misin?" Benim gelmeme sevindiğine göre iyi olmamalı!
"İyiyim ablacığım." dedi ve eliyle yatağın kenarındaki boşluğu gösterdi. Hiç itiraz etmeden gösterdiği yere oturdum.
"Yaran nasıl? Yoğun bakıma aldıklarına göre ameliyatın tehlikeli geçmiş."
"Yani haklı olabilirsin ama artık bunların hiçbir önemi yok Defne." Duraksadı ama sonra devam etmeye karar verdi.
"Seni dinlemeliydim Defne. Tolga ile evlenmemeliydim." İşte bu itirafı gerçekten beklemiyordum.
"Nasıl yani? Bana hak mı veriyorsun? Hem Emir'e seni vurduğu için kızmıyor musun?" dediğimde olabildiğince gülümsedi.
"Neden kızayım Defne? Onu azmettiren Tolgaydı. Benim kızdığım ve kırıldığım tek kişi Tolga. Hem Emir yapması gerekeni yaptı ve seni kurtardı. Bence seven insan böyle yapar. Keşke ...." dedi ve sustu. Tolga konusu onu mahvediyordu.
"Keşke Tolga da beni gerçekten sevseydi." Yutkundum. Aslında ablam Tolgayı seçerek sadece intikam almak istememişti aynı zaman da sevilmek istemişti. Ablamın ellerini tuttum ve gülümsedim.
"Bu dünyada seni seven bir erkek var. Emin olabilirsin. Sadece ya farklı yollardan yürüyorsunuz ya da birbirinizle karşılaşmadınız ama eminim ki bir gün karşına çıkacaktır."
"Umarım" dediğinde zoraki de olsa gülümseyebilmişti. Birkaç dakikalık sessizlikten sonra asıl mevzuya gelmem gerektiğini fark ettim.
"Ben aslında buraya veda etmeye geldim. Yarın Emir ile nikahımız kıyılacak ve buradan gideceğiz." Bir solukta söylediklerim onu bozguna uğratmıştı. Beklemiyordu ama sevinmişti.
"Doğru olan da bu ablacığım. Tolga senin için tekrardan gelmeden buradan gidin." dedi ve bana sarılmak için kollarını açtı. Ona karşılık verdim ve yarasına dikkat ederek ona sarıldım. İlk defa ablamla bu kadar yakındım ve bu biraz garip bir histi.
...
Vekaletnameyi babama verdikten sonra Emir'in odasına geçtik. Üzerimde beyaz sade askılı bir elbise vardı. Beyaz gümüş taşları olan da bir ayakkabı seçmiştim.
Emir anne ve babası ile odada bizi bekliyordu. Yarasına dikkat edecek şekilde siyah bir pantolon ve beyaz bir gömlek giymişti. Yaralı ve canı yanar bir halde olmasına rağmen dikkat çekmeyi başarıyordu.
Öte yandan Fazilet hanım beni gelin almak istemezcesine siyah renk bir cenaze elbisesiyle gelmişti hastaneye. Aslında hak vermiyor değildim ona. Benim de bir oğlum olsa ve yarası bile iyileşmeden apar topar evleniyor olsa ben de öfke duyardım bu duruma. Zamanla anlaşacağımızı umuyordum.
Tunç bey ise bu durumdan gayet memnundu çünkü bizim çocukluğumuzu çok iyi hatırlıyordu. Bizim birbirimizi sevdiğimizi de çok net bir şekilde görebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defne
Teen FictionDefne kendi kurduğu reklam şirketinin patronudur. Evinin ikinci ve son çocuğu olan Defne ablasının kıskançlık dolu hislerinin etkisinde büyümüş ve başarılı bir çocuk olduğu için rekabet duygusuna alışık bir kadındır. Defne şirketini geliştirmek içi...