Aşk Acıtır-mış (Düzenleniyor)

13.Bölüm

Deblülman -Geçmesin Günümüz

   "Yağız çok mu canın acıdı? "
"Neden acısın Nalan"

"Yani o 2 yıl boyunca "derin bi nefes alarak devam ettim
"İşkence görürken ne yaptı sana"
"Yok ya acımadı hiç canım "

sanki işkence gören bendim.
Boynunda bile yara izi vardı.

"Aç bakacağım " gözlerini kocaman açarak
"Neyi " dedi
"Neyi olcak be yaralarını "
"Aa ben namusuma laf getiremem "
"Yağız iyimisin sen"

Şaşırmış bir şekilde bakıyordum.
Ben herhalde işkence görsem 2.gününde yıkılırım.

Dayanamayıp arkasına geçtim haki kazağını yukarı çıkartmaya çalıştım "Nalan yapma üzülürsün "
dedi kendisini geri çekerek

"Hayır bakacağım Yağız " biraz daha yakınlaşıp kazağı tek hamlede yukarı çektim.

Gördüğüm şeyler ile gözyaşlarım dökülmeye başladı. Kırbaç izleri, yanık izleri  -yanık izlerinin yanlarına yıldızlar çizilmiş-, bir bölgenin derisi soyulmuş yeni yeni kapanıyor ama kenarları da hafiften kanamış.

"Nasıl oldu bunlar "dedim boğuk çıkan sesimle. "Bilmem bir yere çarptım herhalde "
"Dalga geçme anlattı Sema"

"Evet,keşke hepsini anlatmasaymış ama"

kazağını dikkatli bir şekilde indirip eski yerime oturdum

"Hayır,iyiki de anlatmış ".

"Yıldızları kim çizdi "

"Sema çizdi küçüklükten beri yapar" buruk bir şekilde gülümsedim.

"Yağız neden anlamadın ilk başta "

"Seni az çok tanıdım Nalan. Kendini suçlayıp dururdun. Vicdan azabı çeker, kendini içten içe bitirdin."

Ne yani bu adam sırf benim vicdan azabı çekmem için mi söylemememişti.

"Nasıl dayandın peki"
"Seni düşündüm " gülümsedi.

"Deniz gözlerini, gülüşünü aklıma getirdim umutlandım. Bir umut beni ayakta tuttu.

Neydi biliyor musun? bir gün seni görebilme umudu beni ayakta tuttu"

"Sahi mi ?"
"Sahi yaa"

"Konudan bağımsız ama bir soru sorabilir miyim "

"Sor tabiki dinliyorum "dedim.

"2 yıl boyunca ne yaşadın?"

"İlk başlarda çok kızdım, öfkelendim, bağırıp, çağırıp bütün öfkemi çıkartmak istedim.Sonra ise psikoloğa gitmeye başladım. Daha sakinleşti, yeni hobiler edindim,

Keman kursuna gittim artık çalabiliyorum, Teyzem bana yemek yapmayı öğretti.Ama ben bir türlü öğrenemedim
Öyle işte "

kafasını eğip "Özür dilerim sana yaşattıklarım için " dedi

Onun suçu yoktuki.
"Özür dileme Yağız sen masumsun "
Yüzünü kaldırdı içimi ısıtan sıcacık gülümsemesiyle güldü.
Güldüm.

"Seni kendisi mi bıraktı peki"

"Yok.Anıl diye bir arkadaşım var o kurtardı beni o bataklıktan. Kaldığım yeri bastı.
Akif de ölmekten çok korkar adamlarıyla kaçtı. Anıl ile araştırıyoruz bakalım"
"Anladım " dedim .

Akif Keskin'i öldürcekti ama hakkıydı ben de ölsün istiyordum şahsen hatta işkence çekerek ölse daha iyi olurdu.

"Nalan sana birşey söylemek istiyorum "
"Söyle tabiki"
"Dışarı da yürüyüş yaparken söylesem olur mu"
"Olur tabikii " montumuzu almaya gerek bulamadığımız için direkt çıktık.