Umut Kaya-Mor Yazma
Yaşlı Amca-Yıldızlara Bak
Güneş-NKBİ2 Hafta sonra
Yazar'danO günden sonra 2 hafta geçmişti.
O günü unutmaları mümkün değildi.
Birbirlerine destek oluyorlar ve yaşananları unutmaya çalışorlardı.
Tamamen unutamazlardı fakat yine de öyle bir anıyı hatırlayarak sürekli zihinlerinde durmasını istemiyorlardı.
Bu yüzden bu süreç içerisinde eğlenmek istemişlerdi.
Anıl'ın parmaklarında bulunan dikişler alınmış ve gayet sağlıklıydı.
Eksik parmağı asla umursamıyorlardı.
Hep böyleymiş gibiydi.Bugün deniz kenarına gitmek istemişlerdi.
Yağız'ın korkusu olduğu için tabi ki yüzmeyeceklerdi.
Sadece kumsalda oturup sohbet etmek istiyorlardı.Sonbahar yaklaşmış ve havalar azcık soğmuştu fakat bu eğlencelerini engelleyecek değildi.
Mutlulardı.
Bu mutluluğun hiç bitmesini istemiyorlar ve hiç bitmeyecekmiş gibi yaşıyorlar.
Onların mutluluğun ardından hep bir kötülük çıkacaktı.
Yaşamlarını mutlu bitirmeyeceklerdi.
Onların kaderi de buydu.
Her gülmenin ardından mutsuz olacaklardı.Nalan'dan
Yaz bitecek ve sonbahar gelecekti.
Bizde fırsat bulmuşken deniz kenarına gitmek istemiştik.
Gitmemize daha vardı fakat ben yine de hazırlanmak için odama geçmiştim.
Mavi tonlarında kısa kollu bir bluz giydim,altına dizlerimin bir karış altında biten minik çiçekleri olan bir etek giydim.
Saçlarıma ise serbest bir örgü yapmıştım.Hazır olduğumda Yağız'a bakmak için odasına gittim.
Kapıyı araladım fakat önünde ki kağıda ne kadar odaklandıysa benim sesimi duymamıştı bile.Elinde bir kalem,masanın üzerinde eskiz defteri vardı.
Bir şeyler çiziyordu fakat ne çizdiğini anlayamadım."Sevgilim."
Başını bana çevirdi "Benim güzelliğim mi gelmiş. "
Gülerek yaslandığım duvardan ayrıldım,eliyle dizine vurduğunda oraya oturdum.
Dizine yan bir şekilde oturmuştum bu nedenle Yağız'ın yüzünü ile çizdiği resmi görebiliyordum."Ne çiziyorsun?" diye sordum.
"Ben de ne çizdiğimi bilmiyorum."
Kaşlarımı çattım "Nasıl yani?anlamadım.""Çocukluğumdan beri her yıl düzenli olarak aynı rüyayı görüyorum. Bir kadın var bana arkası dönük, yüzünü hiç görmedim. Saçları upuzun,rengi...açık kahverengi olmalı.
Bana sesleniyor ama benim adımı söylemiyor. 'Ali' diyor bana
Ben seslenmek istiyorum ama sesim çıkmıyor..." gözleri resme değerken tekrar konuştu.
"Biliyorsun bir insan suretini kolayca çizebiliyorum" başımı olumlu anlamda salladım ve cümlesini tamamladım "Ama bu kadını çizemedin. "
"Aynen öyle. Hayır yani neden çizemiyorum ve bu kadın kim?"
dedi bakışlarını bana çevirdi,elini belime koyup baş parmağı ile nazikçe okşadı.
"Neden çizemediğin hakkında bir fikrim yok...o kadın ise sence annen olabilir mi?" kaşlarını çattı "İyi de annem öldüğünde ben neredeyse üç yaşındaymışım. Hatırlamıyorum bile. "
"Evet,haklısın ama anneni görmüşsün ve hafızanda silueti kalmış olamaz mı?" dedim.
Bakışlarına bir hüzün çökmüştü "Olabilir,"
Etekten dolayı kucağına tam anlamıyla oturamıyordum fakat yine de kollarımı boynuna doladım "Lütfen kendini üzme sen üzülünce ben daha çok üzülüyorum.Sen hep gül. " dedi.
Dudağımın kenarına küçük bir buse kondurdu "Sen yanımdaysan benden mutlusu zaten olamaz ki." dedi gülümserken.
Yüzlerimiz birbirine yaklaşırken kapı gürültü ile açıldı.Gelen tabi ki Sema olmuştu.
Asla şaşırmamıştık.
İlk önce bize ters ters baktı sonrasında "Bakın kapıyı da çaldım ama duymadınız. Ben sizi böyle görmek zorunda değilim. "
Ben kalkacakken Yağız "Dur"dedi bana.
"Aaa bunlarda edep de kalmamış.Edep sen ne güzel şeysin"diye söylendi.
"Seni de görcez Sema hanım "dedim
"Ayol ben siz miyim? Ben yapacakcam gece
yaparım"
Yağız bu benim kardeşim olamaz bakışları atarken sinirle konuştu "Bana bak bücür! " Sema "Ben kaçar" diyerek abisinin gazabından kaçtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Acıtır-mış (Düzenleniyor)
Teen FictionNalan katıldığı doğum günü partisinde bir çocuktan hoşlanır.Adını Yağız olarak açıklayan kişi Nalan'ın okuduğu okulu satın aldığını duyurur. Nalan anne ve babasını trafik kazasında kaybeder. 1 hafta sonra Nalan'ı özel numaradan birisi arar.Bu kişi...