Sezen Aksu-Ağlamak güzeldir
"Akif Keskin "
"Tabi ya o.Kim olacak zaten" dedim alayla."Hilal ne alaka ama"
"Bir planı var Nalan"
"Nasıl bir plan"
"Bilmiyorum."
"Yağız polise gitsek."
"Çoktan rüşvet vermiştir güzelim. Yani para verip susturuyor""Hilal'e nolucak o zaman Yağız" derin bir iç çekti
"Anıl İstanbul'da .Şimdi ikimizin de adamları ile bulacağız sevgilim. Kapına da bir kaç koruma bırakacağım sorun olmaz değil mi"
"Yok olmaz" dedim sonra geri çekildik ayağa kalktık."Yağız dikkatli ol"
"Olurum Nalan'ım"
"Seni seviyorum Toprak gözlüm "
"Seni seviyorum Deniz gözlüm "
sarıldık ellerimi sırtına koydum bir elim boynuna yakındı oda bana sarılmış çenesini kafama koymuştu ama hissetmiyordum bile.Kapıya kadar geçirdim sonra hemen pencereye koşup açtım kollarımı pencerenin önündeki mermere dayadım.
Yağız aşağıya indi yukarı baktı birbirimizi gördük. Gülümsedik.sonra bir kaç araba geldi içinden 6 tane adam çıktı ama Vücut yapılarından dolayı 12 adam gücündelerdi.1.90'dan uzun gibi halleri vardı hepsinin .
Hepsi simsiyah giymişti Yağız 'ın önüne geçtiler başlarını one eğdilerYağız bir şeyler dedi ama anlamadım .
Sonra Yağız arabasına doğru gitti.
Yukarı bana baktı el salladık birbirimize arabasına bindi ve gitti.Camı kapatıp içeri girdim. İlk defa kapımda korumalar olduğu için garip hissetmiştim. Odama girip yatağa oturdum bacaklarımı kendime doğru çektim kafamı yatak başlığına yasladım ve düşüncelerimde boğuldum.Yağız'dan
Sevgilim dizimde ağlayarak uyumuş ben ise saçlarını okşamaktan başka hiçbir bok yapamamıştım.Akif Keskin.Benim hayatımı mahvetmediği gibi masum insanların da hayatını mahvediyordu. Onu bulduğumda işkence çektirerek öldürecektim Yalvaracaktı
"Yalvarırım işkence etme öldür beni artık"diyecekti.
Nalan 'ın mahallesinden çıkıp Sema'ya gittim. Çoktan kapının önüne korumaları koymuştum.
Eve girdiğimde Sema hemen sarıldı bana
"Abiciğim çok özledim seni nasılsın " Bugün görüşmüştük ama yinede özlüyorduk birbirimizi .Bende sarılıp saçlarını sevdim
"Ben de özlemişim Birtanem. İyiyim ben sen iyimisin "
"İyiyim abişim. Sen iyi olduğun sürece "
"Hep iyi ol" koltuğa oturduk"Abi Akif'i bulduğunda öldürürken ben de orda olmak istiyorum. Onu acı içinde kıvranırken görmek istiyorum. "
Haklıydı. Ben nasıl istiyorsam oda istiyordu.Hakkıydı.
Yıllarca hem fiziksel hem psikolojik şiddet görmüştük.Bedenimizdeki yaralar geçerdi, ruhumuzda ki yaralar asla geçmeyecekti.
Sema ile vedalaştıktan sonra arabaya binip Anıl 'ı aradım. O iyiki vardı.
"Anıl. Kardeşim yarım saate depoda adamlarla birlikte orda olalım "
"Tamam kardeşim "
Telefonu kapatıp arabayı çalıştırdım arkadan ise adamlarım beni takip ediyorlardı.Depoya gelip arabaları park ettik.Anıl da arkadan arabaları ile gelip parketti ve depoya girişi yaptı.
Anıl ile yan yana depoya girdik masaya oturduk.
"Plan ne"
"Didik didik arayacağız her yere bakacağız Hilal 'ı kurtardıktan sonra" "Bunları söylerken yüzümdeki kaslar gerilmişti sonra sırıtıp devam ettim
"Bana,Sema'ya yaptıklarının daha kötüsünü yapacağım. Hayatını sikicem. Öldürmeyeceğim annem gibi işkencelere dayanamayıp ölecek "
"Hallolcak kardeşim. Şimdi başlayalım o zaman aramaya "
"Başlayalım kardeşim" depodan çıkıp adamlarımızla konuştuk dağılıp aramaya koyulduk yine yanımda bir kaç kişi geliyordu .☀️🌕
İlk önce bana işkence ettiği yere gittim. O evi görünce duraksadım o iğrenç anılar gözümün önünde canlandı.
Annem öldüğünde 3 yaşındaydım hatırlamıyorum ama kokusunu hatırlıyorum.
Kokular unutulmaz diyorlar.
Unutulmaz mı gerçekten?Evde kimse yaşamıyordu. Ev eskiden beyaz 3 katlı bir villa idi. Havuzu vardı.O havuz...
Ben daha yüzmeyi bilmiyorken -gerçi hala bilmiyorum-
havuza itmişti beni .Çırpınıyordum. Kurtulmaya çalışıyordum ama nafile onun kahkaha seslerini duyuyordum sadece.
Zevk alıyordu bundan.Sonra beni yukarı çekecek kadar bir ağaç dalı uzatmıştı.
Tutunup yukarı çıkıp yere kendimi atmıştım öksürüyordum, öksürmekten gözümden yaşlar geliyordu.
Sonra belime bir tekme atarak yerde uzanır pozisyonda olmamı sağlamıştı. Sonra bir tekme daha,bir daha, bir daha.
4 tekme.Acıdan bayılmışım titreyek kalkmıştım bayıldığım yerdeydim kaç saat orda kalmıştım bilmiyordum ama hava kararmıştı.
Titreyek eve doğru yürümeye başlamıştım kapıyı elindeki kemeri ile açmıştı.
Sema.Ona da dokunmuştu.beni üstümden tutup içeriye ittikten sonra yere fırlatmıştı.
Bana 'bak senin yüzünden kardeşin ceza çekiyor ' demişti her şey benim suçumduKalkıp Sema'nın Yanına gittiğimde ağlıyordu. O gün sarılmış,ağlamıştık yaralarına krem sürmüştüm.
O gün ilk ve son kez havuza girişimdi.
Ev şimdi bir harabe gibiydi. Dıştan duvarları sararmış. Üstüne yazılar yazılmıştı.
Rüzgar hiç ağlar mi? Yazıyordu.
Ağlar. İçine ağlar. Kimse görmez, duymaz, umursamaz.Evin içine girdiğimizde bomboştu. Duvarlar hafiften çatlamış, yukarıya baktığımda ise duvarından kenarı bölgesinde su sızıyordu.
Alt kattaki odalara baktığımda burda olduklarından ya da buraya geldiklerine dair hiçbir iz yoktu.Mutfağa girdiğimde bir anı canlandı gözümün önünde
Ben işkencelere dayanamayıp ağlamıştım daha sonra
Akif 3 tane kız getirmişti 18-20 yaşındalardı.
Bu mutfak tezgahında kızlara tecavüz etmişti. Bana da zorla izlettiriyordu.
O kızları sonradan hiç görmedim.
Benim yüzümden tecavüze uğramışlardı.
Ağladığım için.Odama girdiğimde bir anı daha canlandı gözümün önünde. Kötü bir anı.
Soğuk bir Aralık gecesi yeniden olan İşkenceler sonrasında beni odaya atmıştı oda dediğime de bakmayın yerde bir tane minder eski bir yastık ve ince bir pike.
Sırtımı kırbaçladığı ve ellerime taktığı zincir ellerimi morarttığı için canım acıyordu, ruhum acıyordu.
Bu yüzden de ağlıyordum sessiz başlayan ağlama hıçkırıklara dönüştüğünde odaya sigarası ile girmiş vücuduma bastırıyordu.
Bastırırken de konuşuyordu 'Erkek olan adam ağlamaz lan! Bak ben hiç ağlıyor muyum benden feyiz al.Ağlamak zayıflıktır. Ağlamak kötüdür. Bir daha ağladığını görürsem bu sigarayı gözüne yapıştırırım ' gibi şeyler söylüyordu.
Dolan gözlerim ile kafamı iki yana salladım.
Hayır ağlamak güzeldir.
İnsan olan ağlar.Burada daha çok kalmak istemediğimden ilk önce aşağı bodrum kata indim işkence aletleri hâla duruyordu.
Çivili tahta,elektrikli sandalye,kırbaçlar,kemerler, kelepçeler...
Sonra üst kattaki odalara baktım en son ise çatıya çıktım. Yine soğuktu ve yine yağmur yağıyordu. Burada daha fazla duramadığımdan dolayı buraya yakın olan mahzene doğru yol aldım.
Yolda giderken telefonum çaldı
Deniz gözlüm arıyor. Korkuyla açtım, neşeli sesi ile karşılaştım. "Sevgilim. Hilal kurtulmuş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Acıtır-mış (Düzenleniyor)
Teen FictionNalan katıldığı doğum günü partisinde bir çocuktan hoşlanır.Adını Yağız olarak açıklayan kişi Nalan'ın okuduğu okulu satın aldığını duyurur. Nalan anne ve babasını trafik kazasında kaybeder. 1 hafta sonra Nalan'ı özel numaradan birisi arar.Bu kişi...