40.Bölüm

35 20 4
                                    

Müslüm Gürses-Sigara
Gazapizm-Unutulacak Dünler
Hadise-Feryat

Nalan'dan
Saatler ilerlemişti.
Ne kadardır burda duruyorduk?
Sırtım ağaca yaslı kafam gökyüzündeydi.
Gökyüzünde umut arıyordum. Bulamıyordum.
Diğerleri ne alemdeydi?
Kafamı onlara çevirdim.
Yağız o da kafasını yanımda ki ağaca yaslamış tek bir noktaya bakıyordu kafamı baktığı yere çevirdim. Boşluk. Boşluğa bakıyordu.
Sema.
Yerde titriyordu,ilacını almamıştı.
Anıl.Kendisi ne haldeydi çözemedim ama eli çok kötüydü.
Büyük ihtimalle parmakları kırılmıştı ve eli bu nedenle şişmişti.

Burnumu çektim,ayaklandım,Yağız'ın yanına oturdum elimi eline koydum "Yağız,bizim ayakta durmamız gerek.Hadi kalk onlara yardım etmeliyiz"
Başını olumlu anlamda salladı.
O Anıl'ın yanına gitti ben Sema'nın yanına "Sema" dedim ama  titriyordu.
Cebinde her daim ilacını tutardı bu nedenle pantolonun ceplerine baktım yoktu ceketinin ceplerine baktım orda buldum.Su yoktu .Arabada olacağını düşündüm,kalkıp arabanın yanına gittim,arka koltukta pet şişede yarım kalan şişeyi aldım ve Sema'nın yanına koşar adımlarla gittim.
İlacı çıkartıp ağzını açtım ve koydum sonrasında şişedeki suyu ağzına koydum,ilaç ile yutmasını sağladım.Titremesi tahminimce on dakika içerisinde bitmezdi ama azalırdı
Yağız gile yaklaştım ve bir kan gölü ile karşılaştım.
"Nalan parmakları kopmuş."
İşte bunu beklemiyordum.
Anıl bembeyaz kesilmişti.
Bu haliyle bir ölüyü andırıyordu.
Çok kan kaybetmişti Yağız bana baktı "Hızlı davranmamız gerek sen Sema'yı ben Anıl'ı arabaya taşıyalım"
Alel acele başımı salladım sonrasında Sema'nın yanına gittim.Titremesi azalmış durumdaydı.
Benden zayıf olduğu için kaldırdım onu tutarak arabaya götürdüm. Arka koltuğa onu yerleştirdim. Kafamı Yağız gilin olduğu tarafa çevirdim onlarda ayağa kalkmışlardı. Anıl'ın kopan parmakları elinde sallanıyor ve  kan akıyordu.
Onlarda geldiğinde Yağız Anıl'ı arkaya oturttu ben de öne geçtim .
Yağız da şoför koltuğunda oturduğunda gaza bastı.

Yaklaşık 10 dakika sonra arkadan bir kaç mırıltı geldi .
"Anıl iyi misin?"
" İyiyim iyiyim sen merak etme" arkama baktın Sema'nın titremesi artık bitmiş ve kendisine gelmişti.
Yeşil gözleri ilk önce etrafa baktı,nerede olduğunu sorguladı.
Çekiç ile vurduğu parmaklara baktı,göz yaşları aktı.
Buna inanmak istemezcesine çığlık attı. "Parmakların "dedi ağlamaklı sesiyle.
"Ağlama,ben çok iyiyim,canım acımıyor."Anıl bunu diyerek yalan söylemişti çünkü acımama gibi bir ihtimali yoktu parmakları hala deride dursada kopmuştu Sema elini Anıl'ın eline götürdü gözlerinin içine baktı
"Affetme beni"
"Sema...lütfen öyle deme."
Başını iki yana salladı.

Araba hastanenin önünde durdu
Kemerimi hızla açtım Yağız da indiğinde Anıl'a kapıyı açtı Anıl indi sonra Sema kapısını açıp indi ve sevgilisinij yanına gitti.
Yağız boğazını temizledi"Tamam, hadi gidelim. "
Hastahanenin acil bölümüne girdik.

Hemşire girdiğimde durdurdum "arkadaşımın parmakları koptu "
"Tamam siz hemen koridorun sonunda ki kapıdan girin orda ki muane yerlerine gecin ben ilgili doktoru çağıracağım başımı olumlu anlamda salladım ve hep beraber gittik.

Kadının dediği yere girdik boş bir yer bulmamıza oturduk
Anıl koltuğa oturduğunda Sema arkasına geçti "Acıyor mu?" diye sordu
"Cık hissetmiyorum bile"
Sema burnunu çekti "yalancı" dedi.
Beyaz önlüklü bir adam kapıdan içeriye girdi ilk önce etrafına bakındı daha sonra bize fark etti ve yanımıza geldi.

"Geçmiş olsun bu nasıl oldu?"
"İş kazası" Anıl direk atlamıştı
" tamam ilk önce uyuşturup parmakları  kesmemiz gerekir daha sonra parmakları yeniden dikeceğiz"
Anıl elini doktora uzattı "Tamam hemen yapalım"
Doktor eli gördüğünde kaşlarını çattı "yüzük parmağı nerde"
Yağız Endişe ile sordu "Nasıl yok?bir yerde düşmüş olabilir mi?"
Sonra Sema lafa girdi "parmak yok ne yapacaksınız?"
"Eğer bulamazsak uygun parmak arayacağız "
Anıl bizim aksine gayet sakindi "büyük ihtimalle bulamayız parmak dikmek zorunda mısınız?"
"Hayatınızda pek zorluk çıkacağını sanmıyorum"
"Tamam o zzman gerek yok."

Aşk Acıtır-mış (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin