Siz: "Karşımda çıplak kalsan yine de dönüp sana bakmam." ne demek tam olarak?
Diego (eski tanrı): Bu şiirin şairi kimse büyük konuşmayı seven biriymiş. Böyle söz mü olur?
Diego (eski tanrı): Hadi diyelim tipini beğenmedi
Diego (eski tanrı): Yine de imkansız ya
Diego (eski tanrı): Linda çok güzel
Siz: Güneş ben, Diego
Diego (eski tanrı): Dolaylı olarak sana da demiş oluyorum. Ayrıntılara pek takılma
Diego (eski tanrı): Ayrıca bana hâlâ söylemedin
Siz: Neyi?
Diego (eski tanrı): Şairi
Diego (eski tanrı): Hangi koca yürekli yiğit sana böylesine büyük bir söz söyledi
Siz: Alexander
Diego (eski tanrı): Abinin arkadaşı olan Alexander?
Siz: Evet
Siz: Kendinden o kadar emindi ki
Siz: Aynada kırk beş dakika kendimi izledim
Siz: Tamam, ırkçı filan ama
Siz: Keşke azıcık insan kalabilseymiş
Diego (eski tanrı): Tam bir hayal kırıklığı
Diego (eski tanrı): O kadar emindim ki
Diego (eski tanrı): Kesinlikle ilk görüşte senden etkilenecekti ve üç bölüme yatağa geçecektiniz
Siz: Oscar'la Linda'ya üçüncü bölümde gerçekten sex mi yazdın, Diego? Yaptın mı bunu?
Diego (eski tanrı): Bu seni alakadar etmez
Siz: Öğrendiğim kadarıyla Alexander'ın toplam 17 tane şirketi var. Bunun ne demek olduğuyla ilgili en ufak bir fikrin var mı?
Siz: Ben söyleyeyim yok
Siz: Çünkü sen hayatı kolay sanıyorsun
Siz: Ama öyle değil. Bir zengine bulaştığın zaman kolay kolay sıyrılamayabilirsin. Yapma
Diego (eski tanrı): Ben Alexander'ı araştırmıştım
Diego (eski tanrı): Babasının ve annesinin de milyarder olduğundan soyunun geldiği saraya kadar biliyorum
Siz: Siktir git Diego
Siz: Amerikalı'nın ne sarayı olacak
Siz: Bunların tarihi elli yıl önceye dayanıyor
Siz | Yazıyor...
Diego (eski tanrı): Bir ihtimal
Diego (eski tanrı): Hikayede iki ırkçı olabilir
Siz: Ben ırkçı değilim
Siz: Amerika hakkında konuştum diye böyle diyorsan seni esefle kınıyorum. Irkçı olmam için ortada bir ırk olması gerekiyor
Siz: Amerika toplama kampıydı
Diego (eski tanrı): Harbiden sinirlenmişsin
Siz: Ne siniri canım
Siz: Alt tarafı bağırdığım duyulmasın diye yorganı dişledim
Siz: Üç gram özgüvenle geziyordum