20.Bölüm

2K 44 13
                                    


Keyifli okumalar dilerim...

💙

Çalan alarmımı kapatıp gözlerimi açmaya çalıştım. Yatakta doğrulup biraz halıyı izledikten sonra yerimden kalktım. O mektubu okumamın ardından tam 10 gün geçmişti. Sadece 10 gün. Ve hiç bir haber anlamamıştım. Mesajlarım gitmiyordu bile. Karargaha gidince yine her zamanki gibi sadece "iyiler" deyip geri gönderiyorlardı.   Olsun en azından iyi olduğunu biliyorum bu da yeterdi bana...

Banyoya gidip gerekli işlerimi halledip odama döndüm ve üzerimi değiştirip saçlarımı topladım. O sırada çalan telefonunla bir an heyecanlansam da bu kısa sürdü.

"Yağmur, günaydın."

"Günaydın Deryoş nasılsın?" Sesi durgun muydu onun?

"İyiyim de sen iyi misin?"

"İyiyim canım. O nerden çıktı?"

"Sesin durgun gibi. Bir şey mi oldu?"

"Yok olmadı. Bizimkiler göreve gitti ya işte ondan. Her zamanki gibi." Dedi bir iç çekerek.

"Sağ salim dönecekler inşallah. Üzme kendini."

"İnşallah Derya. Demeyim diyorum ama içimde bir sıkıntı var gibi. Hayırlısı olsun. Sağ salim gelsinler başka bir şey istemiyorum."

"Hayır olsun. Sağ salim ďonecekler inan bana. Boşuna üzülme yani." Dedim gülmeye çalışarak ama ben bile korkuyordum. Ya bir şey olursa? Düşünmek bile gözlerimin dolmasına yetiyordu.

"İnşallah. Ee artık bekleyenler takımımıza sende katıldın ha?" Dedi o da gülmeye çalışarak.

"Tabi ki. Bir ömür hemde..." dedim iç çekerek.

Karşıdan da bir süre ses gelmemişti. Bu konuşma çok duygusal gidiyordu şu an. Gözyaşlarım şimdi hiç sırası değil.

"Derya Cağrıya bakmam lazım da sonra konuşalım mı?"

"Ah tabi. Bende okula gidiyorum zaten görüşürüz."

"Görüşürüz canım. Sende üzülme dönecekler inşallah."

"İnşallah."

Telefonu kapatınca bir süre öylece durdum. Dönecekler değil mi? Dönecekler tabi. Daha kendini affettirmedi zaten.

***

Zilin çalmasıyla birlikte çocuklar da çantalarını alarak koşarak çıktılar bile. Arkalarından bende çıktım. Bugün Caner'i de hiç görmemiştim zaten. Neden yoktu acaba? Belkide hastadır. Neyse.  Dışarıya çıktığımda soğuk hava yüzüme çok sert bir şekilde çarpmıştı. Allah'ım bu nasıl soğuktu.

Eve geldiğimde üzerime çıkardım kendimi hemen banyoya attım. Sıcak suyu vücut ısımı tekrar dengelereken kendimi rahatlamış hissediyordum. Daha sonra  banyodan çıkıp aşağı indim.  Canım dehşet derecede çikolata istiyordu. Ve bilin bakalım ne oldu. Evet , tabiki evde kalmamış. Harika!

Üşenmedim etmedim hazırlanıp dışarı çıktım. Evet şu an baharat yolunu aşmaya çalışan bedeviler gibi markete gitmeye çalışıyorum. Elin ayağım dondu. Hissetmiyorum harika. Markete geldiğimde çikolata bölümüne gidip sepeti biraz çikolata ile doldurdum. İki üç güne regl olurum zaten bir daha hiç çıkamam dışarı valla. Evde eksik birkaç şeyi de alıp kasaya gittim. Marketten çıktığımda elimde poşetlerle tekrar yolu yürümeye başladım.

Lojmanın önüne geldiğimde lojmanın dışında askeriyeye doğru bakan adam dikkatimi çekmişti. Çok tanıdıktı. Daha önce bir yerde gördüğüme emindim. Bayağı bayağı lojmanın önünde dikilip içeriye bakıyordu. Kimin nesiydi bu? Çok fazla umursamayıp lojmanin önündeki güvenliğe güvenerek içeri girdim. Umarım bir sakatlık çıkmazdı.

Bordonun SevdasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin