17. BÖLÜM:HALISAHA

14 2 0
                                    

Zaman dursun diye bekliyordum adeta. Öyle güzel bakışıyorduk ki bu anın içinden bir an olsun çıkmak istemiyordum. 21 yıldır yaşadığım en güzel gün olabilirdi bu gün. Bakışmamızı bölen. Barlas'ın telefonu olmuştu. Yumuşak bakışları yerini her zamanki sinirine bırakmış. "Hay sikeyim" diyip telefonu açmıştı. "Ne oldu lan"

"Abi sordun mu yengeye" Bana dönüp baktı. "Lan ben unuttum onu bir dakika" Telefonu kulağından çekip sessize aldı. Ne oldu dercesine başımı salladım. "Şey bizim çocuklar bu akşam halı sahaya çağırıyorda oraya gidebilir miyim?" Gülmemek için zor tutmuştum kendimi. Benden izin mi alıyordu şimdi. "Git bana niye soruyorsun ki"

"Yavrum hanım ne derse o" Güldüm. "Hanımcıyım diyorsun"

"Eveet. O zaman gidebilir miyim?" Elimi yanağına götürüp yüzünü okşadım. "Gidebilirsinn" telefonun sesini açıp kulağına götürdüğünde saniyeler içinde sesi ve konuşması değişmişti. "Tamam yaz beni forvete"

"Tamam abim Allah'a emanet akşam görüşürüz"

"Görüşürüz koçum" Diyip telefonu kapattı ve cebine koydu. "Beni izlemeye gelir misin?" Diye sordu yine süt dökmüş kedi durumuna gelirken. "Geleyim mi?" Diye sordum. "Gel gel gel lütfen senin için gol atayım" Gülümsedim. "Peki tamam geleyim" Sevinmişcesine bana sarıldı. Ona sarılarak karşılık verdim. Sırtı duvar gibi ama bir o kadar da yumuşacıktı. Tamda tırnak kırmalık. Ay neler diyorum ben. Sarılmayı bıraktığımızds lafa girdi. "3 saat var daha biraz daha burda kalalım sonra gideriz" Başımı salladım. Uzun uzun öyle oturduktan sonra ellerini belimden çektiğinde yüzüne bakıp yavaşça dizinden kalktım. "Gidelim bakalım" Diyip ışıkları söndürdü. Karanlık olmuştu. "Hi" nidası çıktı dudaklarımdan. Elimi sımsıkı tuttu ve öptü. "Korkma ben yanındayım" Dediğinde bütün korkum gitmişti. Sanki bunu söylemesini bekliyor gibiydim. Kapıları kilitledi ve elimi bırakmadan beni arabaya bindirdi. Kendide bindikten sonra farları açıp emniyet kemerini taktı ve sürmeye başladı. "Kemerini tak hayatım" Dediğinde başımı sallayıp emniyet kemeri taktım. Ormanlık alan olduğu için hiç ışık yoktu malum. Biraz biraz görülebiliyordu etraf. Sonunda yola çıktığımızda sokak lambalarının ışıklarına kavuşmuştuk. Barlas'ın değiştiği bir diğer nokta ise eskiden gaza hayvan gibi asılırken şimdi çok yavaş ve dikkatli sürmesiydi. Vitesi değiştirdiği sırada elini elime kilitledi ve tek eliyle arabayı kullandı. Direksiyonu çevirirken benim gözlerim ise belirgin damarlarındaydı. Bir dakika neden yükseldim ben şimdi? Uzun bir yoldan sonra durmuştuk. Bütün yolu elimi tutarak gelmişti. Arabayı durdurduktan sonra bana döndü. "İn bakalım" Arabadan indim oda benimle beraber inip tekrar elimi tuttu. Bekleyen arkadaşlarının yanına gitti. "Selam gençler"

"Selam kanka hoşgeldin" Diyen Hamzayla tokalaştılar. Hamza bana elini göğüsüne koyarak selam verip. "Sende hoşgeldin yenge" Dedi. Ona gülümseyip "Hoşbuldum diye cevap verdim. "Siz gidin soyunma odasına gençler bende geliyorum" Arkadaşları gittikten sonra vücudunu bana çevirdi ve yüzümü elleri arasına alıp burnuma nazik bir öpücük bıraktı. "Sen otur oraya ben giyinip sahaya geçicem"

"Tamam sevgilim" Bu sefer yanağımdan öpüp telefonunu ve cüzdanını bana verdi. "Bunlar sende kalsa" gülümseyip"Olur" diye cevap verdim. Soyunma odasına gitti. Bende önlere oturup Barlas'ı beklemeye başladım. 10 dakika sonra Galatasaray forması ve siyah şortunu giyip sahaya girdi ve yanıma doğru geldi. Ayağa kalkıp tellere gittim ve tellerin arasından ona gülümsedim. "Çok yakışmış" Gülümsedi. "Sen yakıştırdığın için böyle" Biz aşk yaşarken agaları gelip bizi böldü. "Barlas bölmek istemem ama başlıyoruz" Onlara dönüp "Yerleşin geliyorum" Dedikten sonra tekrar bana döndü. "Şimdi gitmem gerek" Başımı salladığımda yerine gidip maça başladı. Düşüp kalkıyordu. Düşmelerini umursamıyordu ama o her düştüğünde reflex olarak yerimden sıçrıyordum canı yandı mı diye. İlk golü yemelerine rağmen durumu eşitlemişlerdi. Asisti Barlas yapmıştı ve gol atan arkadaşıyla ellerini çaktılar. "İyi asistti kardeşim"

Kalbim Senin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin