Sabaha çok rahat şekilde uyandım. Sanki ayaklarıma kara sular inene kadar yürüyüp sonunda dinlenecek bir yer bulmuş ve günlerce uyumuşum gibi bir rahatlık vardı üzerimde. Dün çok güzeldi. Barlas'ın aşık yüzünü görmüştüm. Ve anlamıştım bu adamla bir ömrün geçebileceğini. Yatağımdan kalkıp günlük bakımımı yapmak için banyoya giderken telefonum çaldı. Barlas'tı bu. Ekrana gülümseyerek açtım telefonu. "Aloo" dedim tatlı sesimle. Oda aynı şekilde kedi gibi aynı zamanda uykulu bir sesle. "Günaydııın yaa ama sen çok tatlısın böyle olmazz" Kıkırdadım. "Günaydıınn"
"Yine geliyorum değil mi yanınaa" Çok tatlıydı Allah'ım bu Barlas mıydı? "Eveet" Dedim tatlı ses tonumu bozmayarak. "Tamaam" Dedikten sonra bir sessizlik oldu. Sessizliği ben bozdum. "Kapatalım mı şimdi"
"Yaa olmaaz" Görmese bile kaşlarımı kaldırıp şirin bir ifade takındım yüzüme. "Ama hazırlanmam lazımm" kısık bir sesle ofladı. "Çabuk ama olur muu sesini duymadan uzun süre durmak istemiyorumm"
"Tamaamm. 1 saate görüşürüzz"
"Görüşürüzz" Dediğinde kapatmayacağını bildiğim için ben kapattım. Liseli aşıklar gibi sen kapat kavgası mı yapalım birde. Banyoya girip işimi hallettikten sonra giyindim ve mutfağa gittim. Kiraz hazırlamıştı bu sefer. "Günaydın Kiraz hanım" Bana döndü. "Günaydın Miray hanım bu ne güzellik. Barlas eniştemin yanına mı gideceksin?" Güldüm. "Çok mu belli oluyo?"
"Baya"
"Eskiden yanımda istemediğim adamın şimdi yanından ayrılmak istemiyorum" Kaşları çatıldı. "Neden istemiyodun?" Al işte ne diyecektim şimdi. Eskileri anlatıp Kiraz'ı sevgilime karşı nefretle doldurmama gerek yoktu. Geçiştirmek için birşeyler söyleyecektim. "Ya şeyden hani siz shipliyordunuz bende istemiyorum diyordum ya o anlamda"
"Haa anladım neyse abla gel kahvaltı edelim bende Atlasımla buluşucam"
"Allah Allah buluş bakalım cimcime" Kaşlarını kaldırdı. "Cimcime mi? Abla 18 yaşındayım" Güldüm ve yanaklarından öptüm. "Benim için hala cimcimesin. Hadi bakalım bir an önce kahvaltımızı yapalım yoksa göndermem bak kilitlerim seni eve" Dediğimde ciddi olmadığımı bildiği için güldü. "Tamam yapalım"
(Barlas)
Miray telefonu kapattığında Hamza aramıştı. Hanımcı erkek kedi kişiliğimden ayrılıp telefonu açtım ve kulağıma koydum. "Ne oldu lan trro"
"Sana da günaydın abim"
"He günaydın sadede gel aslanım"
"Abi akşam 8de halı saha var gelir misin?" İyi fikirdi aslında. Ama Miray beni izlemek isterse yoksa gitmezdim. "Koçum 1 saate yengenle buluşacam akşama kadar beraberiz eğer akşam beni izlemeye gelmek isterse olur. Ha yok izlemem derse o zaman bana değil hanıma sorarsın izin verirse okeyim" Lan ben hanımcı olmuşum. İyiymiş bu ha. "Abi sen bakıyorum hanımcı olmuşsun" Diyip gülmeye başladı Hamza. "Ee artık böyle koçum. Ne diyorduk? Hanıma hizmet vatana hizmettir"
"Tabi abim. Tabi sonuna kadar arkandayım hanımcılık kazanacak!"
"Kazanacak ulan!"
"E hadi ben oyalamayım seni. Yengeyle buluşacakmışsın. Ama izin al ona göre haber ver gelecek misin gelmeyecek misin"
"Tamamdır koçum Allah'a emanet" Diyip telefonu kapattım. Hanımcıydım ve bunu gizlemiyordumda. Gizleme gereği duymuyordum. Miray'ım da Miray'ım işte Miray'ım ne derse o.
(Miray)
Kahvaltımızı ettik. Masayı beraber topladık. "Pişt bana bak ben çıkıyorum sende düzgün git düzgün gel"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Senin
RomanceHayatını Galatasaraya adamış basketbola bağlı ve avukat olmak isteyen aşka erkeklere güvenmeyip sadece hayallerinin peşinden koşan bir kız. Gittiği maçın hakemi ona 6 yıldır aşık olup deli gibi onu bekleyen adam olursa neler yaşanır peki?