24. BÖLÜM:BABA OLUYORUM

19 2 0
                                    

"Miray" Dedi boğuk bir sesle ve ellerini karnıma daha da bastırdı. "İzin ver dokunayım sana, tamamen hissedeyim seni" Başımı ona çevirip omuzumun üstünden yüzüne baktım. "Sen artık benim kocamsın Barlas. İstiyorum. Tamamen senin olmak, seni hissetmek istiyorum" Memnun olmuşça sırıttı ve beni nazikçe yatağa yatırdıktan sonra dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. Sert ama bir o kadar nazik öpüyordu. Ona karşılık veriyordum.

...

Sabah uyandığımda bedenimin her yerinde keskin bir acı vardı. Zar zor sağıma dönüp Barlas'ı aradığımda yoktu. Zar zor yatakta doğruldum. Canım yanıyordu. "Barlas" Diye güçsüzler seslendiğimde lavabodan çıktı. Siyah pantolon ve siyah gömlekle çok çekiciydi. Onu süzmeyi bırakıp yüzüne baktım. "Günaydın"

"Günaydın güzeller güzeli karım" Dedi gülümseyerek. Ve yaklaşıp alnımdan öptü. "Hazırlan hadi önce kahvaltıya gidelim. Sonra İstanbul'a döneceğiz"

"Ailelere uğrayacağız demi?"

"Tabiki vedalaşmadan olmaz. Sen kalk giyin" Kaşlarımı çattım. "Kalkabiliyor musun diye sormak yok!" Sırıttı ve kısık bir kahkaha attı. "Özür dilerim yavrum. Yavaş yapsam daha çok canın yanacaktı" Çatık kaşlarımı bu sefer havaya kaldırdım. "Ha tecrübelisin?" Dedim sorarca. "Dün tecrübe edindim"

"Hmm iyiymiş" Diyerek zorla yataktan kalktım. Bana yardımcı olup kolumdan tuttu ve kaldırdı. "Tamam tamam iyiyim. Sen çık gelirim ben"

"Olmaz seni yalnız bırakamam. Bekliyorum giyin gel" Lavaboya girdim ve sıcak bir duş alıp bakımımı yaptıktan sonra siyah bol kot pantolon ve mavi oversize tişört giyip banyodan çıktım. Normalde bu sıcakta böyle giyinmezdim ama ailesine gidecektim. Ailesi kıyafete göre yargılayan insanlar değildi ama yine de saygı önemliydi. Lavabodan çıktığımda başını bana çevirdi ve oturduğu yataktan kalkıp elini uzattı. Uzattığı elini tuttum ve beraber otelden çıktık. Canımın yandığını bildiği için olabildiğince yavaş yürüyordu. Bu kadar düşünceli olduğunu bilsem şimdiye kadar elli kere basardım nikahı yavrum. Dikkatlice beni arabaya bindirdi ve sürmeye başladı. İlk önce bizim evimize gittik. Annemlerle oturduk, sohbet ettik. Son kez baktım doğup büyüdüğüm eve, odama, mutfağına, hee yerine... Daha düne kadar bu evde Kirazla bıcır bıcır koşup oynuyor, barbie bebek giydiriyor, çizgi film izliyorduk. Bu evden çıkıyordum. Artık kocamla yaşayacaktım. Evliydim artık. Çocuk yapmaya çocuk olduğum yaştan daha yakındım. Bu düşünce gözlerimi doldurarak evden çıktık ve arabaya bindik. Barlas yüzümün düştüğünü anlayıp arabadaki sessizliği bozdu. "Miray" Yüzüne baktım. "Sen neden mutlu değilsin?" Diye sordu endişeyle. Ondan bıkmamdan korkuyordu. Ama sebebi bu değildi. "Mutluyum. Hemde çok. Sevdiğim adamla evlenip kendi evimize çıkacağız. Ama doğup büyüdüğüm evi arkamda bırakıp gitmek biraz duygulandırıyor. Daha düne kadar kendim çocuktum. Şimdi çocuklarım olacak. Baba evinden çıktım"

"Sen ne zaman istersen seni alıp buraya getireceğim Miray. Ailenden ayrı kalmayacaksın. Sen ne istersen ben onu yapacağım. İkiletmeden" Ona gülümsedim. Doğru adamdı.

Onların evine de gittik. Mina açtı kapıyı. Kardeşine kırgın şekilde gülümsedi ve içeri geçip sımsıkı sarıldı ona. "Yaptığım her şey için özür dilerim abicim. Ama ne yaparsam yapayım ben çok seviyorum seni"

"Bende seni seviyorum abim" Diyerek Mina'dan ayrıldı. "Ama özür dilemen gereken kişi orada" Diyerek gözleriyle beni gösterdi. Mina'yla göz göze geldik. "Ondan özür dile Mina. Artık benim karım, bu evin gelini ve senin yengen" Mina bana doğru yaklaşıp "Özür dilerim" Dedi başı öne eğikken. "Abimi o kadar üzgün görünce ne yaptığımı bilemedim. Özür dilerim" Diyerek sarıldı bana. Bende ona sarıldığımda Barlas gülümseyerek bakıyordu bize. "Geçti gitti artık takma kafana. Artık görümcemsin" Birbirimize gülümsedik. Anne ve babasının elini öptükten sonra babası bizi otobüse bıraktı. Başımı cama yasladım ve öylece yolu izledim.

Kalbim Senin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin