(Kiraz Ve Atlas)
Okul çıkışımda Atlas'ımı görmek çok büyük mutluluktu benim için. Onu gördüğüm gibi kocaman gülümsememle yanına doğru yürüdüm. Aynı gülümsemesiyle "Hoşgeldinn" demişti. Gözlerinde bile sevgi vardı. Doğru kişiyi bulduğuma tamamiyle kanaat getirmiştim artık. "Hoşbuldumm" diye karşılık verdim ona elini belime koyup yavaş yavaş yürümeye başladı. Bu hareketi kelebeklenmeme sebep olurken Atlas boş durmadan konuşmaya başladı.
"Nasıl geçti günün?"
"Normaldi fazla birşey olmadı. Senin nasıldı?"
"Aynı, her zamanki gibi" Uzun süre sessizlik olmuştu. "Pamuk şeker sever misin?"
"Evet çok" Pamuk şekerin ismini duyduğum gibi gözlerim parlamıştı zaten buradan belliydi sevdiğim. Bsns tebessüm edip. "O zaman gel" Dedi ve elimi tuttu. Pamuk şekerci vardı yanına gidip ikimize de pamuk şeker alıp birini bana uzattı. Ona gülümseyip "Teşekkür ederim" dedim. "Rica ederim" Diyerek cevap verdi. Deniz kenarında yürüyerek pamuk şekerlerimizi yedik. Daha sonra bir banka oturup denizi izlemeye başladık.
"Basketbol sever misin?" Ablam profesyonel basketbolcuydu zaten sevmeme imkanım yoktu. "Evet severim. Ablamla oynardık sürekli" diye cevap verdim ona.
"Beraber oynayalım mı?" Dediğinde ne diyeceğimi düşündüm. Saçım başım dağılırsa rezil olurdum. Ama bir yandan onunla böyle aktiviteler yapmak hoştu. Aman ne olacak diye düşünüp. "Olur nerede oynayacağız?" Diye cevap verdim. Mutlu olmuş gibi gülümseyip ayağa kalktı ve tutmamı ister gibi elini uzattı. Elini tutup ayağa kalktım.
"Bizim sitede basketbol sahası var. Kimse olmaz genelde tek ben olurum birde sitedeki abi. Onunla beraber oynarız orada oynayabiliriz eğer istersen"
"İsterim tabi" Dedim ve şuan onların sitesine gidiyorduk. "Beraber yürümek istediğim için arabayla gelmedim"
"Sorun değil daha fazla vakit geçirmiş oluruz" Dediğimde onaylar anlamda başını salladı. Uzun süre sonra sitelerine gelmiştik. Fazlasıyla büyüktü. İçerideki basketbol sahasına yürüdü ve elimi bırakıp önden yürüyüp eline topu aldı. "Gel bakalım kapışalım" Dediğimde tek kaşımı kaldırdım. "Çok özgüvenlisin" güldü. "Öyleyimdir"
"Beni yenemezsin ama" Dediğimde aldığım cevapla afalladım.
"Olsun, daha önce de yenilmiştim sana bu ilk değil"
Tamam tamam sakin olmalıyım. Ona doğru yaklaşıp gözünün içine baka baka bir anda topu elinden alıp sahaya girdim ve topu sektirmeye başladım. "Gelsene hadii" Yavaş adımlarla yanıma geldi ve topu ona attım. "Sen başla"
Bir saat kadar basketbol oynadık. Fazlasıyla yorulmuştum. "Bıraksak mı artık"
"Yoruldun mu?"
"Evet"
"Tamam gel oturalım şöyle" Sahanın yanındaki banka oturduk. Uzun uzun sohbet ettik. Konu kapansa bile ne yapıp edip konu açıyordu. Ayağımın dibinde hissettiğim yumuşaklıkla ayağıma baktım. Bembeyaz yeşil gözlü bir yavru kedi gelmiş kendini sevdirmeye çalışıyordu. Gülümseyip kediyi kucağıma aldım ve sevmeye başladım. "Ne kadar tatlı"
"Bizim sitenin kedisi herkese sevdirir kendini hoşuna gider başının okşanması" beraber kediyi sevdik. Kucağıma mayışmıştı. "Kedileri seviyor musun?" Diye bir soru yöneltti bana.
"Evet hatta evimize de kedi almak istiyoruz"
"Bende çok severim ilerideki evimize kedi alır mıyız?" Çocuksu bir heyecanla söylemişti bunu, gözleri parlıyordu. Tebessüm edip "Tabiki alırız" diye cevap verdim ona. Kedinin başını okşarken bir anda kucağından atladı ve annesine koştu. Çok tatlılardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Senin
RomanceHayatını Galatasaraya adamış basketbola bağlı ve avukat olmak isteyen aşka erkeklere güvenmeyip sadece hayallerinin peşinden koşan bir kız. Gittiği maçın hakemi ona 6 yıldır aşık olup deli gibi onu bekleyen adam olursa neler yaşanır peki?