Sonunda İstanbuldaydık. Deniz kenarında bir yere gidip çiğ köfte ayran aldık ve bir banka oturup onları yedik. Aslında güzel bir yere götürmek istemişti ama çiğ köfte ayrandan asla vazgeçemiyordum. Beni kırmamak içinde benim dediğimi yapmıştı. Prenses gibi hissediyordum kendimi. Bana bu muameleyi en son, hatta sadece babam yapmıştı. Yedikten sonra kalktık ve arabaya bindik. "Barlass pasta yesekk" Bana baktı ve yüzümü hafif sıkarak sevdi. "Yiyelim güzel kızım benim" Dediğinde yüzüm gülmüştü. Çok güzel bir hitap şekliydi bu. Çıldırmamak için zor duruyordum. Sonunda bir mekanda durduk ve içeri geçtik. Sandalyemi çekmesiyle oturdum. Karşıma oturdu. Garson yanımıza geldiğinde "Neyli istiyorsun?" Diye sordu. "Çilekli" Başını salladı. "Tamam iki tane çilekli pasta. İçecek?"
"Sen ne içersen ben her şeyi içerim"
"Milkshake olur mu?" Diyip gülümsedi. Evet en sevdiğim içeceği de biliyordu. "Olur" dedim gülümseyen yüzümle. "İkide milkshake teşekkürler" Dedi garsona güler yüzle. Garson gittiğinde bana döndü. "Seversin milkshake" Yüzüm gülüyordu. "Eveet" Gülümsemem onuda gülümsetmişti. Ellerimi tuttu. Öylece bakışırken yanımızdan geçen adamın tahminen 3 yaşındaki oğluyla bakıştı. Çocuk masum yüzüyle ona melek gibi gülümsediğinde onun yüzü iki katı gülmüştü. Barlas'ın parmağını tutan çocuk babasının elini bırakmıştı. Düşecekti ki Barlas benim elimi bırakıp çocuğu tuttu. "Hop. Aslanım bırakmasana babayı" Babasına uzattı çocuğu adam güler yüzle. "Teşekkür ederim beyefendi" Dediğinde nazik bir şekilde. "Rica ederim Allah analı babalı büyütsün maşallah çok tatlı"
"Amin inşallah teşekkür ederiz" Diyip masalarına gittiler. O sırada bizim siparişlerimiz geldi. Getiren garsonun başı dönmüştü sanırım masaya koyarken dökecekti ki elindeki tepsiyi masaya koyup ayağa kalktı. "Aman abi iyi misin?" Dengesini anca sağlayan adam "İyiyim efendim. Başım döndü sadece" Diye cevap verdi Barlas'a. "Abi böyle çalışılmaz. Patronunuz nerde?" O sırada yanımıza orta yaşlarda bir adam geldi. "Benim buyurun?"
"Beyefendi iyi değil ona bir baksanız" Patron olduğunu öğrendiğim adam garson adama döndü ve koluna girdi. "Tamam efendim size afiyet olsun" Diyip gittiklerinde Barlas tekrar masaya oturup bana baktı ve gülümseyerek pastam ve içeceğimi uzattı. "Pardon bakar mısınız" Diye seslendi diğer garsona. Yanımıza geldiğinde. "Buyurun" Diye soran tahminen bizden sadece 2 yaş büyük Garsona "Şu tepsiyi alır mısınız?" Diyip tepsiyi uzattı "Tabi" Diyip tepsiyi aldığında "Teşekkürler" Dedi yumuşak sesiyle. Diğer insanlara karşı da ne kadar kibar,sevecen ve saygılıydı aslında. Tam bir İstanbul Beyefendisiydi. Daha önce herkese, hatta bazen bana karşı bile tam bir canavardı. Anlamıştım artık. Bu adamın istediği tek şey sevgiydi. Sevdiği kadından sevgi istiyordu beklediği sevgiyi görmediği için bu kadar saldırgandı. İstediğini aldığında özüne dönmüştü. Yiyeceklerimizi yiyip kalktık ve tekrar arabaya geçtik. "Bir yere gitmek istiyor musun yoksa eve mi?"
"Eve götürür müsün Barlas yoruldumda dinlenmek istiyorum"
"Götürürüm güzelim” 15 dakikaya varmıştık evime arabadan benimle beraber inip bana sarıldı. Ve boynumdan öptü. "Görüşürüz sevgilim" Dedi kısık çıkan sesiyle. "Görüşürüz" Diye cevap verdim. Sarılmayı sonlandırıp saçlarımı gözümün önünden çekti ve saçlarımı okşadı. "Seni ailemle tanıştırmak mutluluktu benim için"
"Onlarla tanışmak benim içinde memnuniyetti çok samimiler hemen benimsediler beni"
"Mina'yı saymazsak ailem iyidir"
"Söyleme öyle sonuçta kardeşin"
"Ah Miray ah. Daha önce neler yaptığını bilsen böyle söylemezdin"
"Ne yaptı ki"
"Boşversene yorma kafanı bunlarla bi ara anlatırım sen gir eve güzelce dinlen" Alnımdan öptü. "Tamam mı hayatım?" Diye sorarcasına söyledi. "Tamam canım. Görüşürüz yarın" Gülümseyerek "Görüşürüz" Dedi ve arabaya bindi. Ben içeri girdiğimde oda gitmişti. Kapıyı çaldığımda açan Kiraz'dı. "Hoşgeldin" Ayakkabılarımı çıkartıp içeri girerken "Hoşbuldum da iki gündür yokum insan neredeydin diye sorar" Dedim sitem ederce. "Sorgulamıyorum Barlas eniştemle ülke bile değiştirebilirsin" Güldüm. "Ülke değilde şehir değiştirdik neyse bi üstümü değiştireyim" Diyip odama gittim ve rahat pijamalarımı giyip içeri geçip oturdum. "Bursa'ya gittik aileleri tanıştırdık onlarda kaldım hatta"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Senin
RomanceHayatını Galatasaraya adamış basketbola bağlı ve avukat olmak isteyen aşka erkeklere güvenmeyip sadece hayallerinin peşinden koşan bir kız. Gittiği maçın hakemi ona 6 yıldır aşık olup deli gibi onu bekleyen adam olursa neler yaşanır peki?