29. BÖLÜM:MUTLU AİLE TABLOSU

16 1 0
                                    

Bulut'u uyuttuktan sonra oğlumun yanağına tüy gibi bir öpücük bırakıp beşiğine yatırdım. Daha sonra Miray'la aşağı indik. Miray'a dönüp "Ben makarnayı yapayım sen filmi seç olur mu?" Diye sordum. "Olur ama seni sarar mı?"

"Ya sen seç ben izlerim sarar illa" Başını sallayıp şirin gülümsemesiyle "Tamamm" Dedi ve içeri geçip televizyonun karşısına oturdu. Bende mutfağa gidip her zaman yediğimiz soslu makarnayı hazırlamaya başladım. Makarnalar haşlandığında sosu hazırlamaya başladım. O sırada geldi mutfağa. Arkamdan belime sarıldığında kontrolüm dışı bir gülümseme yerleşti yüzüme. "Bitti mi?" Diye sordu. "Az kaldı. Sen filmi seçtin mi?"

"Seçtim. Biraz korku biraz gerilim karışık birşey"

"Severiz" Beraber gülümsedik. Makarnayı bitirip tabaklara koyduktan sonra içeceklerimizi de alıp içeri geçtik ve oturduk. Hem makarna yiyip hem film izliyorduk. Güzel film seçmişti. Filmin yarısında filmi durdurup ayağa kalktı. "Dondurma yer misin?" Diye sordu. "Olur yerim" Dedim. Mutfağa gidip dondurmaları çıkarttı ve geri geldi. Filme devam ettik. Arada kendimizce filmi yorumluyorduk. Ona baktıkça imkansızı görüyordum onda. Nasıl olmuştu da karım olmuştu? Çaktırmasam da ihtimal bile veremiyordum beni seveceğine. Şimdi ise bütün güzelliğiyle kollarımdaydı. Film bittiğinde saat 2 olmuştu. Uykum yoktu ama Miray için aynı şeyi söyleyemezdim. Ona dönüp "Uykun mu geldi?" Diye sordum. "Evet. Yatalım mı artık?"

"Tamam gel odamıza gidelim" Odamıza çıkıp üstümüzü değiştirdik ve yatağa yattım birbirimize sımsıkı sarılmıştık. O anında uykuya dalmışken ben onun uyurken ki halini izliyordum. Masal gibiydi. Uyandırmamaya dikkat ederek yüzünü seviyordum. Çok seviyordum çok. Hep dibimde istiyordum bu güzelliği. Onu öpüp kokladım uyumadan önce. Mis gibi kokuyordu. Onu kendime daha da bastırarak sarıldım ve bende kendimi uykuya bıraktım.

Gece Bulut'un ağlamasına uyandık. Miray kalktığında bende kalktım. "Hayatım uyu istersen ben bakayım"

"Acıkmıştır ya doyurayım uyur o" Diyip Bulut'u kucağına aldı. Her hareketini kilitlenmiş gibi izliyordum. Bulut'u emzirip biraz salladıktan sonra yavaşça beşiğine yatırdı ve yatağa geldi. Onu göğüsüme yatırıp öyle uyudum. Hayatım şimdi anlam kazanmıştı işte. Karım ve oğlum ile beraber.

(Miray)

Aradan geçen 7 aydan sonra nihayet Kiraz'ın çocuğunun da cinsiyetini öğrenmiştik. Melek gibi bir kızı olacaktı ve Aynur koyacaktı ismini. Çok güzel bir isimdi aslında.

Bulut konuşmayı yeni yeni öğreniyordu. İlk kelimesi ise tabiki baba olmuştu. Şaşırdık mı? Hayır tabiki. Bu arada Kiraz'ın kızı da doğmuştu. Hastanede yanında duruyordum. Annemde buradaydı tabiki. Atlas'ın yüzünde güller açıyordu adeta. Çok mutluydu. Kiraz'ı ve Aynur'u öpüyordu sürekli. Kiraz'da çok mutluydu halinden.

...

Bulut yürümeyi öğreniyordu. Barlas sürekli onu bahçeye çıkartıp elinden tutuyor, yürümesine yardımcı oluyordu. Bulut'un doğum günü de yaklaşmıştı. Bahçenin arka tarafını süslemiştik oğlumuzun ilk doğum günü için. Herşey Galatasaraylıydı, süslemeler, tabak ve bardaklar, masa örtüsü, konfetilerin biri sarı biri kırmızıydı, pastada bile 2000 kadrosu vardı. Barlas Bulutla oynarken ben onları izliyordum. Bulut düşe kalka olsa da yürüyordu. Yüz hatları şekillendikçe anlamıştım. Barlas'la benim karışımımdı. Burnu babasına, gözleri bana benziyordu mesela.

Barlas'ın tedavisine gelirsek. Devam ediyordu ama artık bıraksa bile olurdu bence. Eski halinden kat ve kat iyiydi. Baştan aşağı resetlenmiş, yeni biri olmuştu.

Ertesi gün Bulut'un doğum günü için hazırlandım. Bebek mavisi dizlerimin biraz üstündeki ince askılı elbisemi giyip hafif makyaj yaptım. Bulut'u Barlas hazırlıyordu. Kendim hazırlanıp onlara bakmaya gittiğimde baba oğul çok yakışıklı olduklarını gördüm ve gülümsedim. Aynı takımları giyip papyon takmışlardı. Beni gören Bulut kocaman gülümsemeyle bana doğru koşar adımlarla geldi. Onu kucağıma alıp öptüm. "Oğlum ne kadar yakışıklı olmuşsunn" Diyip Barlas'a döndüm. "Babası da öyle" Dediğimde gülümseyip alnımdan öptü ve sarıldı bana. Bahçeye çıkıp gelenleri karşıladık. Kiraz ve Atlas gelmişti. Aynurla beraber çok sevimli bir çift olmuşlardı. Kiraz'a sarıldım. "Hoşgeldin aşkım"

"Hoşbuldum ablacım" Diyip Bulut'a döndü. "Aayyy teyzem ne tatlı olmuşsun" Diyerek öptü Bulut'u. Bulut yine kocaman gülümsemesini gönderdi teyzesine. Açelya ve Sena'da gelmişti. Sena Barlas'a biraz kızgın olsa bile kötü de davranmıyordu. Annemler ve Barlas'ın ailesi de gelmişti. Anne babalarımızın elini öptükten sonra Mina abisine kocaman sarıldı. Özlemişlerdi birbirlerini. Daha sonra bana döndü ve bana da sarıldı. Tamamen ailesinden saymıştı beni artık. Eskiden birbirinden nefret eden Mina ve Miray değilde arkadaş gibi olan Mina ve Miray olmuştuk. Mina Bulut'a döndü ve onu kucağına aldı. "Halacım. Ne kadar yakışıklı olmuşsun aşkım" Diyerek öptü onu. Bulut ise Mina'nın kucağından Barlas'a gitmeye çalışıyordu. Barlas güldü ve "Ben alayım onu abim" Diyerek aldı Bulut'u. "Off buda babasının oğlu"

"Hiç sorma babası yokken kıyamet kopuyor evde. Bana işkence çektiriyor be babası yok diye"

"Çatla de oğlum anneye" Diyerek güldü Barlas. "Seni döverim" Dememle geriye kaçtı. "Tamam karıcım. Hiç gerek yok. Biz oğlumla gidiyoruz sizde gelirsiniz" Diyerek arkaya kaçtı. Herkes geldiğinde arka bahçeye geçtik. Pastayı Kiraz getirecekti. Bulut'u ortamıza alıp beklemeye başladık. Pasta gelirken hepimiz "İyi ki doğdun Bulut" Diyorduk. Yüzü kocaman gülüyordu tatlı oğlumun. Pasta geldiğinde zorlukla üflemişti mumları. Hepimiz alkışlamıştık. Barlas'la göz göze geldiğimizde gülümsemişti bana.

Kiraz araba aşığı Bulut'a hot wheels serisi alırken Açelya ise çok güzel bir takım almıştı. Aslan vardı üstünde. Sena ayakkabı annem ve babam ise çanta almıştı. Çocuğun bayramlıklarını toplamışlardı sanki anlaşarak. Sıra babasına geldiğinde hediyesini içeriden alıp geldi. "Gel bakalım oğlum" Diyerek Bulut'a doğru yürüdü ve önünde çöktü. Hediyesini beraber açtılar. İsimli yeni sezon Galatasaray forması almıştı. 10 numaranın altında Bulut yazıyordu. Bulut mutlu olmuş olacaktı ki babasının boynuna sarıldı. "Baba baba" Diyebiliyordu sadece. Takımının gömleğini çıkartıp formasını giydi üstüne. Kızlar ve ben mutfağa gidip tabakları hazırladık. "Kız Miray sen mi yaptın bunları?" Diye sordu Açelya. "Barlas'la beraber yaptık"

"Oha karı koca ne marifet varmış sizde" Diye tepki verdi Sena. "İçimi okudun hayatım" Dedi Kiraz. Güldüm. "Ne sandın kızım" Tabakları götürdük. Uzun bir günün ardından herkes evine gitmiş, bizde içeri girmiştik. Bulut yatağına yattığı gibi uyumuştu. Bizde üstümüzü değiştirip birbirimize sımsıkı sarılarak uyumuştuk.

Kalbim Senin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin