(Miray'ın anlatımı)
Söyledikleri, ağızından çıkan her kelime kalbime kalbime oturmuştu. Dolan gözleri ve kedi gibi bakışlarıyla bunun Barlas olmadığını düşünmüştüm bir an ama tam olarak oydu. Şuan o kadar canımı yakmıştı ki bu hali hemen şimdi ona sımsıkı sarılıp saçlarını okşamak istiyordum.
'E yap Miray' diyordu iç sesim. Aslında yapabilirdim çünkü görüyordum buna ihtiyacı vardı.
"Barlas"
"Efendim"
Ona biraz daha yaklaşıp kollarımı boynuna doladım. O keskin, insanı sarhoş edecek kadar güzel kokusunu içime içime çekiyordum sarılırken. Neredeyse 2 metre topuklu giymeme rağmen hala daha yanımda upuzun duruyordu. Ellerini belime sarıp başını boyun girintime koymasıyla içim titremişti. Derin derin nefesler çekti ciğerlerine bende o sırada saçlarını okşuyordum. Uzun süre öyle kaldık ne o başını boynumdan çekti ne de ben ellerimi saçlarından. Ellerini bacaklarımda hissettiğimde irkildim ve yerimden sıçradım. Ne hikmetse sarılmaya da devam ediyordum. O elbisemi aşağı çekiyordu boynuma nazik bir buse kondurup konuştu.
'Gerizekalı kız belki taciz edecek ne biliyorsun'
'Barlas öyle biri değil yapmaz öyle şeyler'
'Bana bile savunmaya başladıysan durum vahim Miray'Gerçekten icsesime bile Barlas'ı savunmuştum? Nasıl bir saçmalıktı bu.
"Deliriyorum Miray o kadar güzelsin ki. Yanından geçenler öyle bir bakıyor ki sana. İstemiyorum Miray benden başkası vücudunu görsün istemiyorum"
Cevap vermeden yavaşça geriye çekilecektim ki belimi saran kollarıyla beni kendine bastırmasıyla hareket bile edemeyecek konuma gelmiştim.
"Hayır hayır Miray biraz daha böyle kalalım. Lütfen Miray"
Sana aşık olmadım demi Barlas? Yapmadım bunu demi? Lütfen yapmamış olayım lütfen.
"Abla?" İkimizde sarılmayı bırakıp sesin geldiği yere döndük. Kiraz gelmişti ve bize şaşkınlıkla bakıyordu.
"Gidelim mi artık" gözlerimi Barlas'a çevirdim. Biz bakışırken Kiraz yanımıza geldi.
"Barlas abinin ne işi var burda"
"Eğlenmeye gelmiş olamaz mı" imalı imalı sırıttı. "Siz sarılarak mı eğleniyorsunuz" bunu demesiyle başımı hafif öne eğmiştim. Utançtan yanaklarım al al olmuştu. Barlas'ın sessiz kahkahasını duymuştum. "Ben genelde huzur istediğim zaman sarılırım ablana Kirazcım" başımı kaldırıp çatık kaşlarla ona baktım o ise hala sırıtıyordu. Kiraz ise bir bana bir Barlas'a bakıp gülüyordu.
"Rahatsız etmek istemem ama gitmemiz gerek abla Atlas geliyo"
"Aa görelim bakalım damat beyefendimizi"
"Atlas kim?"
Lafa giren Barlas olmuştu. Diyorum ya kıskanç işte dağ ayısı daha sevgilisi olmadan bu kadar kıskanıyorsa birde sevgilim olsa neler yapar acaba. "Kiraz'ın bir arkadaşı"
"Yoo sevgilim"
"Ha herkese söylemek zorundasın yani"
"Evet"
"Oo hayırlı olsun"
"Teşekkür ederim Barlas abi nasip kısmet ablamla sana" bunu demesiyle yan yan bana baktı ve fısıltıya yakın bir tonda konuştu. "Ben ablanın kısmetini biliyorumda işte çok naz yapıyo çok"
Susması anlamında kaşlarımı kaldırmıştım. "Aa yeter hadi çıkalım Barlas abide gelsin isterse"
"Olur gelirim tabi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Senin
RomanceHayatını Galatasaraya adamış basketbola bağlı ve avukat olmak isteyen aşka erkeklere güvenmeyip sadece hayallerinin peşinden koşan bir kız. Gittiği maçın hakemi ona 6 yıldır aşık olup deli gibi onu bekleyen adam olursa neler yaşanır peki?