Eve geldiğimde Kiraz çoktan evdeydi. Yanına oturdum ve neler yaptıklarını sordum. Büyük bir heyecanla anlatmaya başladı. "Abla pamuk şeker yedik basketbol oynadık onların eve gidip beraber pizza yaptık ve Marvel izledik"
"Yaa ne güzel başka birşey yaptınız mı?"
"Hepsi bu işte ama abla öyle birşey dedi ki bana"
"Ne söyledi"
"Basketbol oynayacaktık ben ona beni yenemezsin demiştim oda dedi ki olsun daha önce de yenilmiştim sana bu ilk değil" Şaşkınlıkla gözlerimi açtım. "Ne kadar güzel"
"Ayy benim bu kadar sen ne yaptın Açelya'nın buluşması nasıldı?" Derin bir nefes alıp sıkıntılı şekilde verdim. "Açelya iyiydi de işte sıkıntı Kerem'in arkadaşında. Kimdi sence?"
"Ne bileyim kimdi abla"
"Ateşti" Kiraz gözlerini kocaman açıp yüzüme baktı. "Ne? Konuştu mu peki seninle?"
"Elini uzattı tokalaştık gülümsedi falan işte. Tabi ben biraz duygusal boşluğa denk gelip ağlamış olabilirim"
"Aptal mısın niye ağlıyorsun ya"
"Ne biliyim Kiraz ya o kadar sevdim şimdi karşımda görmek içimi acıttı sadece. Birde antrenmana bıraktı beni"
"Şok üstüne şok abla sen neden izin verdin?"
"İzin vermedim işte bineceğimi düşünmüyorsun demi dedim bana diyor ki bu arabada yan koltuk prensesi olmak isteyen kaç kız var sen biliyor musun" Kiraz gözlerini devirdi "Ukala. Ee sen ne dedin?"
"Kim olmak istiyorsa onu bindir dedim" Kiraz gururlanmışcasına alnımı öptü "Ablaların ablası ya"
"Arabaya bindirdi yine ukalaca konuştu cevabınıda aldı"
Kiraz'a her şeyi anlattım. Uzun uzun konuştuktan sonra odalarımıza çekildik. Yatmadan önceki bakımımı yapıp yatağa uzandım. Günün yorgunluğuyla çabuk uykuya dalmıştım.
(3 hafta sonra)
Lig bitmişti. Şampiyon olmuştuk ve ailemde o maçtaydı. Kupayı alırken fazlasıyla gururlanmıştım. 1 hafta sonra okullarda kapanıyordu.
(Mina'nın anlatımı)
Abim haftalardır düzgün yemek yemiyor, uyku bile uyumuyordu. Spora gitmiyor arkadaşlarıyla takılmıyordu. Miray'ın maçına gidip onu izlemişti bir tek onun dışında odasına kapanıp Miray'ı sayıklıyordu sadece. Abimin düştüğü bu durumun tek suçlusu Miray'dı. Miray yüzünden abimin canı yanıyordu. Ve Miray'a yapılması gerekeni ben yapacaktım. Abimin canı nasıl yanıyorsa öyle yakacaktım canını.
"Abla ben-" O cümlesini tamamlamadan ben cevap verdim. "Atlasla buluşacaksın canım gidebilirsin ama hava kararmadan evde ol" bunu dememle bana gülümseyip yanağımdan öptü.
"Ablam benim yaa" Ona aynı şekilde gülümsedim. "Hadi hadi bekletme Atlas'ı"
"Tamamm görüşürüz"
"Görüşürüzz"
Kiraz evden çıktığında bende noodle yapıp oturma odama geçtim ve wattpad okumaya başladım.
(Barlas)
Haftalar sonra odamdan çıktığımda Mina salonda telefonla konuşuyordu. Umurumda değildi kiminle ne konuştuğu. Su içip geri odama dönecektim ki Miray'ın ismini duymamla duraksadım ve olduğum yerde gizlenip dinlemeye başladım.
"Abim nasıl acı çekiyorsa Miray'da çekecek kurtuluşu yok. Ben göstereceğim sana ne yapman gerektiğini"
Söylediklerinden anlamıştım Miray'a zarar verecekti. Ya da aşk acısı çekmesini sağlayacaktı ama bir şekilde canını yakacaktı. Miray ne kadar benden nefret etse bile buna izin veremezdim o benim sevdiğim kadındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Senin
RomanceHayatını Galatasaraya adamış basketbola bağlı ve avukat olmak isteyen aşka erkeklere güvenmeyip sadece hayallerinin peşinden koşan bir kız. Gittiği maçın hakemi ona 6 yıldır aşık olup deli gibi onu bekleyen adam olursa neler yaşanır peki?