Biz konuşurken saatin nasıl geçtiğini anlamasakta babam eve gelmişti. Salona doğru yürürken yine aşk dolu sözleriyle geliyordu. Salona girmeden ayağa kalktım. Salona girio beni gördüğünde sözü yarıda kesildi ve "Miray'ım" Diyip bana sımsıkı sarıldı. "Babam"
"Gel yanıma otur ay ışığım benim" Diyip beni yanına oturttu. Bana hep böyle hitap ederdi ismimden dolayı. Kiraz'a da gün ışığım derdi. "Nasılsın kızım iyi misin? Var mı bi sıkıntınız eksiğiniz"
"İyiyiz babacım bir sorunumuz yok"
"Kardeşin neden gelmedi?"
"Baba ben arkadaşımla geldim. O yüzden birdahaki gelişimizde ikimiz geleceğiz. Hem onunda arkadaşları bizim evde" Barlas'a dönüp baş selamı verdi. "Sende hoşgeldin oğlum" Barlas samimi bir şekilde gülümsedi babama. "Hoşbuldum efendim" Efendim mi? Ay İstanbul beyefendim benim kurban olurum ağzına diline.
'Yavaş Miray eskiden her gün beddua okuyordun bu çocuğa'
'Sen sus be eskidendi o'
'Tamam be sustuk'İçsesimle konuşmayı bitirdikten sonra babamın konuşmasıyla onu dinlemeye başladım. "Kim kızım bu beyefendi?" Kocam baba kocam. Hemde ne beyefendi. "Iı şey baba şimdi bu Barlas. Açıkça söyleyim benim sevgilim" Babam şaşırmıştı. Önce kaşlarını kaldırarak bana sonra Barlas'a bakmıştı. "Siz nasıl tanıştınız?" Diye sordu. "Baba benim basketbola başladığım klüpte Selim Hocam vardı hatırlıyor musun? Onun oğlu işte yani 7 senedir tanıyoruz birbirimizi. Şimdi de aynı şehirlere düşünce yakın olduk. Seviyordukta. Duygularımızı açıklayıp beraber olduk. Sizden de saklamak istemedim" Bir süre sustu babam. Durumu sindirmeye çalıştı büyük ihtimal. Daha sonra konuşmasına başladı. "Yani kızım madem bu kadar uzun süre tanıyorsun, seviyorsunda. O zaman bana da kabul etmek düşer ama bende tanımak isterim oğlumu" Diyip ayağa kalktı. "Gel bakalım delikanlı biz balkona gidelim kızlar burda otursun" Bana izin alırcasına baktı. Gitmesi anlamında göz işareti yaptım ona. Babamdan çekinmişti galiba biraz. Ben onayladığımda ayağa kalktı. "Tabi, gidelim efendim" Onlar gittiğinde bizde annemle oturup sohbete başladık. "Ee annem nasıl gidiyor rahat mısınız oralarda?"
"Çok rahatız annecim sen hiç merak etme"
"Kiraz nasıl?"
"Oda iyi. Dersleri falan güzel gidiyor bir sıkıntısı yok. Ben biraz yoruluyorum ama sorun değil hayal ettiğim her şeyi yaşıyorum buna değer" Saçlarımı okşayıp alnımdan öptü. "Herşey gönlünce olsun kızım"
(Barlas)
Babasıyla sohbet ediyorduk. İyi ve anlayışlı biriydi. Bir süre sonra çekinmeyi utanmayı bırakıp rahatça konuşmaya başladım. "Hangi takımlısın?" Diye sorduğunda gülümseyerek "Galatasaray" Dedim hiç düşünmeden. Yüzü güldü. "Tamamdır. Peki sen kızımla ciddi mi düşünüyorsun? Eğer üzmeyeceksen zamanı gelince gel iste. Bırakıp gideceksen şimdiden söyle"
"Asla. Bana güvenin ben Miray için çok çabaladım. Ona kavuşabilmek için çok bekledim ve kavuştum. Şimdi beni sevmiş bana güvenmişken onu yarı yolda asla bırakmam" Başını salladı ve omuzuma iki defa vurdu. "Sana güveniyorum oğlum. Üzmeyin birbirinizi"
"Miray bundan sonra hiçbir şeyi kafaya takıp üzülmeyecek. Artık hayatında ben varım ve bu evde ne muamele görüyorsa aynısını hatta daha fazlasını göstereceğim" Uzun uzun sohbetten sonra geç olduğunun farkına varıp ayağa kalktım. Benimle beraber oda kalktı. "İzninizle Miray bizimle kalabilir mi? Sabah İstanbul'a döneceğiz. Dönmeden önce tekrar bursya gelir öyle gideriz"
"Tabi, tabi oğlum kalabilir" İçeri Mirayların yanına gittik. Miray bana dönüp o güzel gülümsemesini takındı. "Gidelim mi canım? Yarın dönmeden önce yine geliriz" Başını salladı. "Tamam" Ayağa kalktı ve annesine sarıldı. "Görüşürüz annecim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Senin
RomanceHayatını Galatasaraya adamış basketbola bağlı ve avukat olmak isteyen aşka erkeklere güvenmeyip sadece hayallerinin peşinden koşan bir kız. Gittiği maçın hakemi ona 6 yıldır aşık olup deli gibi onu bekleyen adam olursa neler yaşanır peki?