30. BÖLÜM:SON...

44 2 0
                                    

5 yıl sonra...

Barlas'ın tedavisi artık tamamen bitmişti. Eskisinden bile daha iyiydi artık. Kiraz eniştesine biraz kızgın olsa bile benim mutluluğum daha kötüye gitmesini engelliyordu. Oğlumuz 6 yaşına gelmiş, anaokuluna başlamıştı. Melek gibide bir kızımız olmuştu. Asel koymuştuk adını. 5 yaşındaydı ve Barlas'la vakit geçirmeyi çok seviyordu. Barlas hiç şikayet etmeden bütün gününü çocuklarımıza ayırabilirdi. Ve yapıyordu da.

Kiraz'ın ise bir oğlu olmuştu ve Emir koymuşlardı adını.

Açelya ve Sena'ya gelirsek. Açelya ve Kerem 1 yıllık evlilerdi. Sena ise biriyle tanışmış, 2 yıl sevgili olup nişanlanmıştı. 1 ay sonra da düğünü vardı.

Anne babamıza gelirsek, babamızı 1 sene önce kalp krizi yüzünden kaybetmiştik. Herkes gibi bende babamın kızıydım ve ölümü yıkmıştı beni. Yeni yeni toparlanıyordum. 1 yıl boyunca çocuklarıma belli etmeden acı acı ağlamıştım sürekli. Barlas bu süreçte hep yanımda olmuştu. Sürekli kafamı dağıtmam için benimle farklı farklı aktiviteler yapıyor, ağladığım zamanlar sıcacık kollarını açıyordu bana. Ölüm gerçeği vardı ve bunun önüne geçemezdik. Babam hayatı boyunca istememişti rahatımızın bozulmasını, gözümüzden tek damla yaş akmasını. Bana bunları hatırlatarak toparlamıştı beni. Bir yandan da çocuklarım. Ben şimdi hayattan pes edemezdim. Annesiz büyüyemezlerdi. 1 yılın sonunda biraz biraz toparlanmaya başlamıştım.

...

Bu gün Sena'nın düğün günüydü. Teyze aşığı minik kızım Sena'nın dizinin dibinde dolaşıyordu sürekli. Sena hiç şikayetçi değildi bu durumdan. Sena'nın müstakbel eşi ise Bulut ve Emirle çok iyi anlaşmıştı. Hepimiz duyguluyduk. Üniversitede tanışmıştık ve birbirimizin düğününe gelmiştik.

İlk dansı Sena ve Talha yaptıktan sonra ikinci dans çiftlerle beraberdi. Barlas elimden tutup sormadan benimle beraber piste götürüp dans etti benimle. Dans ederken konuştum. "Teşekkür ederim teklif ettiğini için kocacım" Dedim imayla. Bana sırıttı. "Teklif mi edeyim birde? Hayır mı diyeceksin sanki?" Haklıydı. Hayır diyemezdim ona. Aşıktım çünkü. Ne garip değil mi? Tahmini 10 sene öncesine kadar kabusum olan adam şimdi kocamdı. Onunla kendi isteğimle evleneceğimi söylediğinde inanmamıştım ona. Ondan kurtulmayı isterken şimdi bırakmak istemiyordum. "Dansa kaldırırken bile odunsun" Dedim. "Kırılıyorum ama güzel karım" Dediğinde güldüm. "Şaka şaka. Kırılma tabiki hayır demezdim" Memnun olmuşça gülümsedi. Asel ve Bulut'a baktığımızda yanımızda dans ediyorlardı. Onlara bakıp hafifçe kıkırdadık.

Nikah bitmişti. Sonunda kopma faslı gelmişti. Tabiki ilk kalkan bendim. Çocukluğumdan beri utanmadan her düğünde oynayan ben arkadaşımın düğününde mi oturacaktım. Kızlarla beraber hiç durmadan oynuyorduk. Asel ve Aynur geldiğinde Sena onları karşısına alıp onunla ilgilenmeye başladı. Bizi unutmuştu hain. Yiğen aşığı ya. Talha ise Emir ve Bulut'la beraberdi. Ay bunlar çok güzel aile olacaklar diye geçirdim içimden.

Düğün bitimi grubumuzun cesuru, neşesi ve bir o kadar inatçısı Senamızla vedalaştık. Gözlerimiz dolmuştu. Oda ağlayacaktı ama gider ayak yine bizi güldürüyordu. "Ne ağlıyorsunuz be. Tamam söz verdiğim gibi snap atarım ne oldu ne bitti" Diyerek göz kırpmasıyla gözlerimizi silip gülmeye başladık. "Sus be terbiyesiz" Dedim.

"Ay diyene bak 2 çocuk gökten mi-" Cümlesini tamamlamadan Talha seslendi Sena'ya. "Gidelim mi artık canım"

"Gidelim hayatım" Dedikten sonra bize teker teker sarıldı. Hepimiz dağılmıştık.

Biz arabada sessizce eve giderken sessizliği bozan Bulut olmuştu. "Anne kardeşim uyudu" Dediğinde Barlas'la beraber arka koltuğa baktık. Kardeşini omuzuna yatırmış, saçlarını severek uyutmuştu. Hafifçe gülümsedik. "Tamam annecim örtün üstünüzü" Diyerek arabadaki küçük battaniyeyi uzattım ve üstlerini örttüm. Eve vardığımızda arabayı durdurdu. "Siz Bulut'la girin içeri Asel'i ben alırım" Başımı sallayıp "Tamam" Diye cevap verdim. Bulut'u içeri götürdüğümde Barlas Asel'i alıp yatağına yatırmıştı bile. Bulut'u giydirip sütünü içirdim ve odasına götürüp yatırdım. "Hadi bakalım uyku vakti"

"Babamla uyumak istiyorum" Hay babana. Neyse bende çok seviyorum babanı annecim. Ben cevap vermeden kapıya yaslanmış Barlas "Uyuruz paşam" Diyerek sırıttı ve yanımıza gelip yatağa yattı. Barlas oğlumuzun ipek gibi yumuşacık saçlarını severek uyutmuştu. O uyuduğunda bakışlarımızı melek kadar masum uyuyan oğlumuzdan birbirimize çevirdik. Uzun süre bakıştık onunla. Benim gibi onunda gözünün önünden geçen şeyin geçmiş olduğuna emindim. Elimi yüzüne götürüp yanağını okşadım. Bu hareketimle bileğimden tutup avuç içimi öptü.

Hayatımın bir döneminin kabusu olan adam şimdi rüyalarımda bile göremeyeceğim kadar güzel bir evlilik yaşatıyordu bana. Beni her öpüşünde tekrar tekrar yaşamak istiyordum. Yani diyeceğim o ki, asla erken konuşmamak gerekmiş... Kızlar babalarına benzeyen adamlara aşık olurlar sözü varya, işte o söz tam oturuyordu buraya. Babam Kiraz ve beni nasıl prenses yaptıysa Asel ve Bulut'a da aynı şekilde bakıyordu. Çocuklarım babasını seçemezdi, onlara mükemmel bir babayı da ben seçmiştim. Ömrümüzün sonuna kadar mutlu kalacaktık biz...

Kalbim Senin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin