Siren sesleri.Her şey birbirine karışmıştı. Şarampole yuvarlanan araba taklalar atıp yerle buluştuğunda ön camı kırarak ormanlık yola düşen bedeni sadece izliyorlardı.
Herkes bir kenara geçmiş siren seslerinin oldukları konuma yaklaşmasını beklerken arabanın içindeki bir diğer bedenin farkında değillerdi. İnsanlar sadece bunun için varlardı. Herkes telefonuna sarılmış olayı kameralara çekerken dakikalar içinde ambulans ve bir dolu polis olay yerine gelmiş herkesi uzaklaştırmışlardı.
"Çok kan kaybediyor! Dağıt şu kalabalığı Hakan bir de bunlarla uğraşmayalım." Hızlıca ilk müdahale yapılıp sedyeye koyulan beden bir ambulansa verilip hastaneye götürülürken ön koltukta baygın bir halde yatan adama doğru ilerlediler.
Kadın nabzına dokunup düzenli attığını fark ettiğinde büyük bir nefes verdi. Arkadaşına dönerek gözlerini açıp kapattı. "Hastanın görünürde bir şeyi yok gibi. Yine de dikkatli alın." Sönmüş hava yastıklarını bir kenara çekerek sedyeye Boran'ın bedenini yatırdıklarında Okan, arabayı hızlıca olay yerinde durdurmuş ve koşarak kardeşinin yanına gitmişti. Hem gözü kör hem kulağı sağır olmuş bir şekilde sadece sedyedeki kardeşine bakarken dünya durmuş da altında eziliyormuş gibi hissetti.
Bu acıyı ilk defa hissetmiyordu ve ikinci defa aynı şey olursa kaldıramayacağına emindi.
Yanına ilerleyip elini tuttuğunda öncekine nazaran hiçbir yerinde kan olmaması az da olsa onu rahatlatmıştı.
Kalbi bu adrenalini kaldıramazken bir adamın onu kolundan tutarak geriye çektiğini ve sedyede yatan kardeşinin durumunun iyi olduğunu söylemeye çalıştığını fark ediyordu. Aklına yeni gelmiş gibi "Kaan," diye fısıldadığında eli ayağına dolaşmıştı. "Kaan nerede?!"
Korkuyla ve telaşla kimseyi siklemeden perti çıkmış arabaya doğru koşturdu. Ön camın komple kırılmış ve her yerin kan gölü olduğunu gördüğünde bacakları onu taşıyamamıştı. Aklı gördüklerini algılayamaz gibi hiçbir tepki veremiyorken gözleri düştüğü toprak yolun hemen kenarına kaymıştı. Orada ilk müdahale için kesilmiş, kanlı beyaz gömleği gördüğünde yutkundu.
Birinin koluna yapıştığını ve ona bir şeyler söylediğini hissederken yıkılmaması gerektiğini kendisine hatırlatıp adama dönmüştü. Gözleri hedefini zar zor algılasa da adamın dediklerini işitti. "Yaralıların nesi oluyorsunuz? Beyefendi, kendinize gelin lütfen."
Zorlukla ayağa kalkıp yutkundu. Uzun zaman sonra ilk defa gözlerinin dolduğunu, etrafın bulanıklaştığını hissediyordu. "Abisiyim," dedi yanındaki adama tutunurken. "İkisinin de abisiyim."
"Lütfen gelin şöyle oturun." Bir polis yardımıyla aracın arka koltuğuna yan bir şekilde otururken eline verilen suyu siklemeden hâlâ yerdeki kanlar içindeki gömleğe bakıyordu. Ağladığını önüne mendil uzattıkları an fark ederken yoğun sesten dolayı kulakları uğuldamaya başladı. Bazıları onun bu halini çekiyor, bazıları kenardan öylece izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
efgan | bxb
Teen Fiction[tamamlandı] Yarım olan bendim, huzuru veremeyeceğini düşünen oydu. . "Bu zamana kadar hep ayağa kalkmaya ihtiyaç duyduğumu hissederdim şimdi ise..." Şaşkınlıkla başımı kaldırdığımda göz göze geldik. "İhtiyacım olan senmişsin aslında." . Boran yılla...