efgan | bxb

Final

"Sen benden mi kaçıyorsun?" Boran'ın sorusuyla ilgimi ona yönelttim. Yavaş yavaş bana doğru adımlayıp tam önümde durmuştu. Saçımdaki ellerim aşağı doğru inerken gözlerim sorgularcasına kısıldı. "Neden senden kaçayım yavrum?"

"Madem kaçmıyorsun," diyerek belimden tutarak beni kendisine çekmişti. Kısık gözleriyle bir süre yüzümü tarayıp boynuma başını gömdüğünde nefesim boğazıma takıldı. Üç gündür doğru düzgün birbirimize dokunmuyorduk.

"Özledim seni." dedi bir eli ensemdeki saçları okşarken. Dudaklarını köprücük kemiğimde gezdirip ıslaklığını bırakmıştı her yere. "Akşam," dedim içime kaçan sesimle. "Özlemimizi gideririz."

Ensemdeki elini aşağı doğru indirip pantolonuma getirdiğinde hafif kalkık aletimi sıktı. Damarlı eline bakarken kendimi ona doğru ittim. Benim onunla alakalı her boka kaldırdığımı bildiğinden reddetmemi böyle engelliyordu.

Kendimde son bir güç bularak "Alpay," dedim. "Alpay kreşten gelecek." Bugün ilk günüydü oğlumun. Pek hevesli gitmese de orayı seveceğine bir nebze inancım vardı. Çocuk şimdiden okul konusu açıldığında mutsuzluğunu belli etmişti. Sonrasında ne olurdu bilemiyordum.

"Yarım saat var gelmesine." Sakalları cildime batarken daha fazla tahrik olmuştum. Eli bir saniye olsun durmadan aletimi okşuyordu. Beni geri geri ilerletip sırtımı yatakla buluşturdu.

"Umut ile görüşmeni istemiyorum artık," dedi tişörtümün altına elini sokup meme ucumu sıkarken. Hafifçe inleyip olduğum yerde sızlandım. "O benim arkadaşım."

"Olabilir," dedi olağan bir şey diyormuş gibi. Beni yavaş yavaş soymaya başlarken ilk kemerimi çıkarmıştı. Başını kaldırıp dudaklarıma gömüldüğünde yumuşak dudaklarını hissettiğim gibi gözlerim kapandı. Onun bir tanecik öpücüğü bütün yaralarıma şifa oluyordu. Pantolondan kurtulduğumda bir eli bacaklarımı okşuyor yutkunmamı engelliyordu. Elleriyle bile boşaltabilirdi beni.

Biraz daha sertleşen erkekliğimi ona bastırmak isterken belimden tutup hafif kalkık bedenimi yatağa bastırdı. Elini boxerımın lastiğine atıp çekiştirirken dişlerini dudağıma geçirmişti. Ağzına doğru inlerken ısırdığı yeri ıslak ıslak öpüp boxerı çıkardı. Elim üzerindeki gömleğe gittiğinde yavaş yavaş düğmeleri açtım. "Hızlı olmalıyız."

"Hiç şüphen olmasın," dedi hâlâ beni sevmekle meşgulken.

Üzerimdekini de çıkardığında gömleği kollarından çıkartarak yerle buluşturdum. Üzerimden kalkarak kendisini komple soyduğunda gözlerimle vücudunu talan ediyordum. Hâlâ çok güzeldi, her haliyle gözüme bu kadar güzel gözüken tek varlık yeni sahip olduğum oğlum ve eşimdi.

Kalkık aletini tuttum bir elimde. Hafifçe okşadığımda elimde seğirdiğini hissetmiştim. Zorlukla nefeslenerek boynuna ıslak bir öpücük bıraktım. Dağınık saçları, hafif terlemiş yüzüyle çok seksi gözüküyordu. Bacağımı okşarken yüzük parmağındaki alyansımızın soğukluğu içimi ürpertti.

Beni hazırladığında çekmeceden bir prezervatif alarak açtı. Titreyen elleriyle hızlıca penisine geçirdiğinde gözlerinin koyuluğuna bakarak kalkık aletime dokundum. Hafifçe okşarken inliyordum. "Ahi.."

Ahi Boran..

Boran gözlerime daha yoğun bakarken aletini deliğime dayayarak içime girdi. Ağzımdan acı dolu bir inleme kaçarken önceki birlikteliğimizden beri daraldığımı çok net hissetmiştim.

"Çok darsın!" Başını arkaya atarak derince inlerken onun sesiyle daha fena oluyordum. Hızlı alıp verdiğim nefeslerimin arasında üzerime eğilerek meme ucumu ağzına aldı. Dil darbeleri yüzünden penisim seğirirken bir elimi kalçasına indirip lobunu sıktım.