Bölüm⁹

18.4K 680 43
                                    

Yıldızımızı parlatıp oy vermeyi unutmayın, satır arası yorumlarda buluşalım:)

Keyifli Okumalar 💕

"Melek anne," dedi Oğuz içeri doğru bir adım atarak. "Biz Yusuf'u gizli göreve gönderdik. Ayrı yerlerde çatıştık. Onunla giden ekipten ağır yaralı olduğu bilgisini aldık. Şuan helikopterle hastaneye getiriyorlar, Ölmedi daha hadi gidelim. Götüreyim seni oğluna."

Melek anneye döndüm. "Anne hadi, bak geliyormuş buraya. Gidelim hadi."

Hâlâ haberi gelmemişti.
Hâlâ bir ümit vardı.

Kadın askerin yardımıyla o bahçeden çıkarken ben anahtarı alıp dış kapıyı kapattım. Ben daha yeni hasteneden geldim. Yeni düşmüştü haberi, yoksa duyardım. Bilirdim yani.

Makam aracına bende bindiğimde araba hareket etti. Sürücü koltuğunda bir asker varken hemen yanında Akın oturuyordu. "Kim arayıp haber verdi size?" dedim bakışlarımı camdan ayırmayarak.

"Ambulans helikoptere bindirildiği zaman aradılar yenge, helikopterde ki doktor aradı."

"Kimi aradı?"

"Beni..." dedi Akın. Hızla olduğum yerden doğruldum elimi öne doğru uzattım. "Numarayı ara tekrardan bana ver telefonu."

"Yenge-"

"Sana dediğimi yap hadi!"

Belki şuan duyacaklarıma kimse hazır değildi ve korkuyorlardı. Ama bilmem lazımdı. Öğrenmeliydim.

Akın bir numarayı aradı ve telefonu bana verdi. Kulağıma yasladığımda bir yandan yanımda yarı baygın bir şekilde duran Melek annenin elini sıkıca tutuyordum.

Arama anında yanıtlandı. "Alo?" dedi bir adamın sesi. Arkadan gelen helikopterin gürültülü sesini duyabiliyordum.

"Alo, beni duyabiliyor musunuz?"

"Evet?"

"Ben Miray Kandemir. Şuan yanında bulunduğunuz askerin eşiyim aynı zamanda doktorum. İndiğiniz hastanede sizi ben karşılayacağım, bana hasta hakkında bilgi verir misiniz?"

Bir kaç hışırtı sesi duydum ve doktor devam etti. "Miray hanım size açık konuşacağım. Kalbinin üç santim sağında bir kurşun ve karın boşluğunda bir kurşun var. Beş dakika önce kalbi durdu, ölümle kafa kafaya şuan. Nabız çok zor alıyorum, kan basıncı çok düşük. Hiporterminin eşiğinde..."

"Biz hazırlıklarımızı yapacağız ve sizi bekliyor olacağız. Lütfen sizde elinizden gelenin fazlasını yapın."

"Tabii, hoşçaklın."

Telefonu Akın'a verdim tekrardan. O sırada Melek anne zar zor konuştu. "Ne diyorlar?" dedi yüreğine düşen sızıdan dolayı inlerken.

"Hastaneye geliyorlar, iyi olacak anne merak etme."

Cebimdeki telefonumu aldım hızla ve rehberimde talaşla gezinmeye başladım. Sonunda bulduğum numaraya hiç düşünmeden tıklayarak aradım.

"Beni unuttun zannettim bir ar-"

"Reşat hocam," dedim dudağımdan çıkacak olan hıçkırıkları engellemek için parmaklarımı dudaklarımın üstüne bastırarak. "Miray? Kızım?" dediğinde derin bir nefes alıp devam ettim.

Görücü UsulüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin