Selin..
Selin Yıldırım.Spor salonun sahibi,
Abimin antrenörüydü.Abimin ilk uzun ilişkisiydi...
Uzattığı elini sıktım. "Miray,"
Elini geri çektiğinde gözlerine sorgularcasına baktım. Kendini detaylıca tanıtmasını bekledim.
"Yusuf..." dedi beni imrendirmek istercesine. "Senden çok bahsetti biliyor musun?"
"Benden?"
"Evet, karım dedi başka bir şey demedi. Bende tanımak istedim seni."
"Çok iyi, ama benim sana ayıracak vaktim yok, üzgünüm. Sekreterimle konuşursun eğer bir sağlık problemin varsa yardımcı olurum..."
Ona doğru bir adım attım. "Ama akli problemlerle ilgilenmiyorum, psikoloji bölümü için geldiysen en üst katta."
Yanından geçip gidecektim ki önüme geçip durdurdu beni. "Ben Yusuf'u çok sevdim, hâlâ da sevmeye devam ediyorum. Duygularımın karşılığının olduğunuda biliyorum."
"Eğer duygularının bir karşılığı olsaydı benim değil senin soyadın Kandemir olurdu..."
Bir kaç saniye sürdü sessizliği. "Olmayacağını nerden biliyorsun?"
"Nerden biliyorum söyliyeyim mi?"
Beni dinlemeye devam etti. "Her gün beni, sevgisini zikrederek uyandırıyor... Senin duygularının bu limanda bir karşılığı yok Selin."
"Pekala..." dedi bir kaç adım geri giderek. "Bizimde savaşımız bu şekilde başlayacakmış!"
Arkasını dönüp yürümeye devam ettiğinde ben sadece bir yerde takılı kaldım. Benden ona bahsetmiş miydi gerçekten? Biz beraberken konuşmuş muydu bu kızla?
Gün batmaya meylederken sitenin bahçesine girdim. Hava da hoş bir yağmur kokusu vardı ve hastaneden buraya yürümek istemiştim. Bir kaç kere gök gürlesede kulaklıklarımdan çalan müzik sadece yürüyüşüme eşlik etmekle kalmıyor kafamın içinde onlarca düşünceyi çeviriyordu. Binanın önünde parkedilen tanıdık arabanın kapısı açıldığında Yusuf indi. Biraz uzakta olduğum için görmedi beni ama ben uzakta dahi olsam üstümdeki etkisini hissettim. Binaya girdiğinde bende adımladım ve girdim binaya.
Büyük kapı arkamdan kapandığında kapının sesine değilde topuklu ayakkabılarımın fayansta bıraktığı sese döndü. Göz göze geldiğimizde burukça gülümsedim.
Belirsizlik, yoruyordu kalbimi.
"Evdesin zannediyordum?"
"Yoğundu biraz hastane, anca çıkabildim."
Önünde durduğumda eğilip yanağıma bastırdı dudaklarını. Gözlerimi yorgunlukla yumduğumda omzuna koydum elimi. "Yorgun gözüküyorsun?"
"Fazlasıyla yorgunum çünkü, sadece bir saat uykuyla duruyorum şuan..."
Saçlarımı öptü, "Çıkalım evimize, uyu hemen."
Asansör geldiğinde bindik beraber. Katın düğmesine bastığında bana döndü. "Yusuf..." diyebildim sadece.
"Güzelim?"
Derin bir nefes aldım. "Araba almak istiyorum."
5 harfli bir yangın; Korku.
Duyacaklarımdan korkmak..."Nerden çıktı bu?"
"Öyle evlendiğimizden beri düşünüyorum zaten bir türlü fırsat bulamadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görücü Usulü
ChickLit"Ben seni bu evden emin ellere telli duvaklı gelin edeceğim, ne gözüm arkada kalacak ne de tereddüt edeceğim..." Annemle göz göze geldiğimizde gözlerinin dolduğunu gördüm. Elimi ona doğru uzattığımda sıkıca tuttu. "Sen her zaman bu evin tek kızı o...