Bölüm²⁹

9.6K 498 71
                                    

🎶 Zeynep Bastık - Lan 🎶

"Bugün abimin doğum günü..." diyen Işıl'ı başımla onayladım. "Aynen, kutlama ayarlayacaktım da malum Alparslan abinin durumu, hoş olmaz diye bir şey yapmadım."

"Doğru, her doğum gününü kutluyorduk da normalde. Şimdi o da istemez kutlamamızı,"

Ellerimi yıkayıp tezgahın önünden ayrıldığımda ellerimi iyice kuruladım. Melek anne ve Işıl'ı yemeğe çağırmıştım. Doğum gününü kutlayamıyorduk ama en azından ailecek olalım istemiştim. Yemekleri hazırlamış, Yusuf'u bekliyorduk. O da dün geceden beri hastanedeydi şimdi ise Akın kalacaktı Alparslan abinin yanında Yusuf eve gelip dinlenecekti.

Kapının sesini duyduğumda ilerleyip mercekten kontrol ederek açtım. Yusuf gelmişti.

Ayakkabılarını indirerek içeri girdiğinde elindeki tatlı poşetini uzattı bana. "Hoşgeldin."

Poşeti alıp mutfak kapısının önünde bekleyen Işıl'a verdim. Yusuf montunu indirerek doğrulduğunda devam ettim. "Alparslan abi nasıl?"

"Daha iyi. Yarın taburcu edecekler, Güray Albay'la beraber İstanbul'a gidecekler. Fizik tedaviye başlayacak."

Sabah Reşat hocadan en iyi fizik tedavi uzmanının numarasını almış, Yusuf'a atmıştım. Randevuyu ayarlamış olmalılardı.

"Çok sevindim, kısa sürede kullanabilir o zaman kolunu?"

"Durumunun gidişatına bağlı."

"Bence iyleşecek, pes etmez Alparslan abi."

Yusuf yorumunu belirten Işıl'a döndüğünde tekrardan bana döndü. "Yemek hazır mı?"

"Masayı kuracağız sadece..."

"Tamam.."

Işıl'a döndü yeniden. "Gel biraz konuşalım seninle."

Işıl garipsesede başını sallayıp Yusuf'u takip etti. Misafir odasına girdiklerinde ben mutfağa geçtim. Eren mevzusunu konuşacak olmalıydı. Işıl kafaya takmıyor gibi görünsede iyi değildi.

Melek anne ve annemin yardımıyla masayı kurduğumuzda Ege'nin tam saatini bulmasıyla ağlamaya başlaması bir olmuştu. Odasına geçip beşikte kıpırdandığını gördüğümde battaniyesini açıp kucakladım. "Günaydın birtanem."

Yanağına dudaklarımı bastırdığımda kucağımda yatırarak emziğini alıp odasından çıktım. Kendi odamıza geçip emzirme yastığını alarak koltuğa oturduğumda göğsümü açarak emzirmeye başladım. Tekrardan uyku mooduna geçip bir yandanda emmeye devam ettiğinde dakikalar sonra odanın kapısı açıldı. Yusuf içeri girdiğinde arkasından kapıyı kapatarak bana döndü.

Yanıma gelerek oturduğunda kolunu arkama doğru uzatıp, Ege'nin üstüne eğildi. Boynunu öperek doğrulduğunda bana doğru döndü. "Gözlerin niye kızarmış senin?"

"Gece boyu uyumadık çünkü..."

"Ege mi uyutmadı?"

Başımı olumlu anlamda salladım. "Huysuzluk vardı üstünde uyumadı bir türlü. Biraz annem ilgilendi bir saat falan uyudum da başka uyuyamadım."

Görücü UsulüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin