Bölüm³

24.2K 890 151
                                    

Bölüme geçmeden yıldızı parlatmayı unutmayııın:)

Keyifli okumalar diliyorum♡

🌷

"Gül yeter bu kadar,"

Yüzüme sıkmaya devam ettiği spreyi alıp masanın üstüne bıraktım.

"Tamam tamam bitmişti zaten." dediğinde oturduğum sandalyeyi geri itip ayağa kalktım..

Gardırobumun orta kapağına asılı olan aynanın önünde durduğumda boydan boya inceledim kendimi.

Üstümde ince askılıklara sahip, gece mavisi bir elbise vardı. Bel hizzama kadar dar şekilde gelip, belimden sonrası prenses model olarak açılan bu elbise bileğimin bir karış üstünde sonlanıyordu.

Gül'ün annesi Nesrin teyze kuafördü. İşimiz ve bütün hazırlıklar bittikten sonra gelmişti. Saçlarımı ensemde sıkı bir at kuyruğu yapmıştı. O saçımı yaparken her zaman gittiğim bakım merkezinden gelen manikürcü kadın ise tırnaklarımı yapmıştı. Oval, uzun bir tırnak yapıp toprak renginde ise oje sürmüştü. Nesrin teyze dükkanı komşuya emanet ettiği için, manikürcününde işi bittiği için onlar gittikten sonra Gül ise makyajımı yapmıştı. Gül bu akşam bitene kadar kalacaktı yanımda.

Kalacak tabii arkadaşı nişanlanıyor golay mı?!

"Prenses gibi oldun kızım." dedi Gül. Hem bir yandan iltifat ederken diğer yandan gümüş rengi, tek bant topuklu ayakkabılarımı uzatmıştı bana.

Yatağın köşesine oturup ayakkabılarımı giyinerek ayağa kalktığımda evin içini dolduran zil sesiyle hızla kalktım.

"Geldiler Gül!"

"Hadi in hemen aşağıya!"

Kapıyı açıp aşağı indiğimde kapının önünde karşılaştığım görüntü gülümsetmişti beni. Annem, babamın kravatını düzeltirken babam ise sürekli oldu oldu diyerek annemin heycanını dindirmeye çalışıyordu.

"Geldiler," dedim kapının önünde durarak. Annem ve babam hemen yanıma dizildiğinde kolu indirip açtım kapıyı.

Ama gördüğüm görüntü ile tek ayağımı yavaşça yere vurup, "Ya Hala!" dedim gülerek..

Annemlerde güldüğünde halam girdi içeriye.

"Benim ben sakin olun." halam üstündeki paltoyu çıkartıp askıya astığında kısa bir sarılma faslı geçirdik. Elimle kendime hava vurmaya başladığımda yanımda duran babam konuştu.

"Ya Esma açmasak mı kapıyı?" dediğinde hızla ona döndüm.

"A aa o niye?!"

"Prensesimi veremem ben,"

Annem güldüğünde bende gülüp babama sıkıca sarıldım. "Babam benim," dedi sırtımdan aşağı sarkan saçımı okşayarak.

"Ay aman abi eni sonu uçacak evden, ha şimdi ha iki üç yıl sonra." dedi Halam. Sonra bakışları bana kaydı. "Alan çok şanslı, canımızı veriyoruz ona."

Başımı omzuma yatırıp gülümsediğimde gözlerim elinde telefonla fotoğraf çekmek için bekleyen Gül'e değdi bakışlarım. Gülümsediğinde tekrardan çalan kapı ile herkes toparladı kendini. Kapıya dönüp gözlerimu yumup derin bir nefes aldığımda açtım kapıyı.

Görücü UsulüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin