Bölüm 3: VİŞNE

3.3K 153 12
                                    

Cenaze günü Baran'ın ağzından*

Koskocaman iki yıl...

Beren olmadan geçirdiğimiz iki yılda değişen pek çok şey olmuştu. Hemen hemen hepimizde.

Artık mantıklı tarafıyla konuşan Barın gitmiş, yerine kavgasız gürültüsüz günü olmayan Barın gelmişti.

Her ne kadar belli etmemeye çalışsada ben anlardım. Cenaze haberini aldığımız günden beri eski durgunluğuna kavuşmuştu.

Beran aslında aynı gözüküyordu. Her zamanki umursamaz ve kendini saklayan Beran.

Önceden sadece kameralar karşısında yüzüne taktığı sahte sırıtma artık kamera olmadığı zamanda yüzündeydi.

Maskesini kendi elleriyle kendi yüzüne dikmişti.

Bense...

Ben aynı bendim. Tek farkım bu sefer ne Beren'in ne de Barın'la Beran'ın abisiydim. Kendime itiraf edemediğim bu gerçeği şu an söylüyor olmak, biraz acıtmıştı.

"Rengi bu kadar solgun muydu?" Barın'ın mırıltılı çıkan sesiyle bakışlarını takip edince gördüğüm bedenle yutkundum.

Beren, nerdeyse bembeyaz olmuş teniyle Kerem'e yaslı bir şekilde duruyordu. Aralarındaki birkaç fısıldaşmanın sonunda Kerem yanından ayrıldığında bakışlarımı onlardan çektim.

Beren bizi kendi elleriyle kendi uzaklaştırmıştı.

"Bu kadar yakınında olmak zorunda mısınız?" Yanımdan gelen sinirli sesle sırıttım. Onu sinirlendirmek hoşuma gidiyordu.

Arkamı dönmeden konuşmaya başladım. "Sen de hoş geldin kuzen." Bu onu gerçekten sinirlendirmişti işte.

Yanıma gelerek elini omzuma koydu. "Beren'e yaklaşmayacaksınız." Omzumdaki elini sertçe tutup indirdim.

"Neden telefonlarımızı açmadın?" Histerik bir kahkaha attı. Çok fazla insan içinde olmadığımız için dikkat çekmiyorduk.

"Ne beni, ne de Beren'i aradınız p*şt herifler!"

"Yalan söyleme lan!" Sinirle Kerem'in üzerine yürüyen Barın'ı kolundan tuttum ve sonra çatılmış kaşlarımla Kerem'e döndüm.

"Biz sizi aradık ama siz açmadınız." Bu söylediğim onu da afallatmıştı.

"Ne diyorsun Baran?" Gerçekten buna inanacağımı mı sanıyordu?

Kafamı sağa sola sallayarak güldüm. "Hiç inandırıcı değilsin Kerem..." aklıma gelenlerle daha çok gülerken sadece sinirden gülüyordum.

"Nasıldı Beren'le tatiliniz? İyi eğlenebildiniz mi?" Söylediklerim onu sinirlendirirken aynı zamanda şaşırıyormuş gibi davranıyordu.

Beynine s*ktuğumun ş*refsizi.

"Ne tatilinden bahsediyorsun sen?" Artık suratımdaki gülümsemem silinmişti. Ona cevap vereceğim sıra da ne zaman geldiğini bilmediğim Beran atladı.

"Sen de Beren de..." sert konuşacaktı ve bunlat Kerem'in hoşuna hiç gitmeyecekti.

"İyi eğlenebildiniz mi bari?" Yanılmıştım. Buraya gelmek Beran'ın da dengelerini bozmuştu.

Sonra da içten içe güldüm bu halime.

Yapma Baran, Beran ne zaman tahmin edilebilir bir şey yaptı ki?

BERENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin