Beren'in bölümde giydiği kıyafet. İyi okumalarr
.
.Karşımda mum gibi duran Baran, bir şey söylemeden öylece kağıda odaklanmış bir şekilde bakıyordu. Az önce sorduğum soruya rağmen başını kaldırıp bana bakmayı tercih etmemişti, sadece kağıda odaklanmıştı.
Fotoğrafa çok ayrıntılı bakmadığım için Baran gibi yaparak tekrar gözlerimi fotoğrafa diktim. En başta tanımadığım ve en büyükleri gibi duran bir adam, yanında Baran, Baran'ın yanında başka bir adam, onun yanında Barın, Barın'ın yanında başka bir adam ve en sonda Beran. Barın ve Beran'ın ortasındaki adam her ne kadar diğerlerinin yaptığı gibi kolunu Beran'ın omzuna atmış olsa da Beran oldukça uzak durmuştu.
Adamları tek tek incelediğimde en büyük gibi duran adamın babama olan benzerliği içimi ürpertecek kadar korkutucuydu. Kesinlikle babamın bir akrabası olmalıydı çünkü bu kadar benzerliğin başka bir açıklaması olamazdı.
İşaret parmağım yavaşça o adamın üzerine değdiğinde karma karışık olmuş kafamla Baran'a döndüm. "Kim bu adam?"
Sonunda bakışlarını fotoğraftan ayırabildiğinde Yavaşça gözlerime tırmandırdı. Ne olduğunu seçemediğim duygu yoğunluyla bana bakarken yavaşça elime uzandı ve fotoğrafı tekrar çekmek istedi. Ama inadım inattı, kim olduklarını söyleyene kadar vermeyecektim. Alt tarafı üç adamdı, ne vardı bu kadar gerilecek?
"Sana daha fazla yalan söylemek istemiyorum, ama bunu şu an konuşmayalım lütfen. Sonra konuşalım." Yaklaşık beş dakika öncesine kadar keyifli olan halimizden şimdi eser yoktu. Bu cümleleri öyle bir tonlamayla söylemişti ki bana, bir an fotoğraftaki kişilerin onlara bir zararı olduğunu düşündüm. Başka bir şey de söylemediği için hala düşünmeye devam ediyordum ama bunu sonra halledecektim.
Bu garip ve gergin ortamı daha fazla germemek için fotoğrafı eşofmanımın cebine sokarak camları toplamak için aşağı eğildim. "Beren fotoğrafı vermeyecek misin?" Hala fotoğraf diyordu ya! Daha fazla merakımı arttırmamak ve onu zora sokmamak için konuyu kapatmaya çalışırken hala fotoğraf diyordu. "Ah!" Farkında olmadan camları sıkarken elime batmasıyla acıyla inledim. Aptal camlar!
"Beren..." Anında topladığım zaman avucumda olan camlar elimden kayarken Baran'da telaşla yanıma eğildi. Kesilen elimi avuçları arasına hapsederken içime dolan sinirle hızlıca çektim elimi. Avucumun ortasından normalden daha fazla kan akarken ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Avucumun içinde olunca normalden daha fazla sıktığımdan dolayı derinden kesilmişti.
Tekrar elimi tutmak için hareketlendiğinde oturduğum yerden biraz gerilemeye çalıştım. Bu hareketimle öylece kalırken onu umursamadan gerilediğim yerden kalktım. Odadan çıkacakken onun da ayaklanmasıyla yetişmesine izin vermeden koşar adımlarla aşağıya indim. Dengesizlik rekoru kırıyordum resmen. Sadece birkaç dakika önce çok iyiydik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEREN
Teen FictionAnne ve babalarının hataları içinde doğup büyümüş dördüzler, ayrılmak zorunda kaldığında geri dönüşü olunmayan yollara girmişlerdi. İki yıl sonra tekrardan ölen anne ve babalarının cenazesinde karşılaştıklarında artık ortadaki tek gerçek, Kimse eski...