BÖLÜM 22: BÖCÜK

6.4K 346 27
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

"BÖCÜK"

Asaf, hastane koridorlarını arşınlarken içindeki heyecanla baş edemiyordu. Neredeyse hiç hatırlamadığı o yüz, birkaç dakika sonra karşısında olacaktı. Kim bilir nasıldı? İnsanın annesini merak etmesi kadar ilginç bir şey olamazdı. Seni doğuran, canından can veren kadının tamamen yabancı biri olması çok tuhaf bir durumdu.

Doktorla görüşüp, odaya girmek için hazırlandı. Kalbi olabildiğine hızlıydı. Odaya geldiğinde, küçük bir çocuk gibi korkarak ilerledi yatağa. O masum çocukluğunda hayal meyal hatırladığı gülümsemeler dizildi zihnine. Güzel gülümserdi annesi... Çok güzel...

Yatağa yaklaştığında, annesini yıllar sonra görmüş olmanın verdiği merakla baktı yüzüne. Saçları yer yer beyazlaşmaya başlamış, yüzü ise çökmüştü. Ama hâlâ çok güzeldi. O aklından çıkmak bilmeyen güzelliği, hâlâ saklıydı. Yavaşça yaklaştı ve onu izlemeye devam etti. Dokunmak istedi ama dokunamadı.

O Aslan değildi. Abisinin yaşadıklarını anlıyordu zira onun gördükleri oldukça vahim ve zordu. Bir çocuk için ne derece ağır olduğunu hissediyordu ama Asaf, annesinden nefret edecek hiçbir şey görmemişti. Sadece duymuştu. Yaptıklarını... Eğildi ve dikkatle bakmaya devam etti.

"Unutmuşum seni... Peki ya sen?" diye sordu, sanki cevap alacakmış gibi. Ama cevabı kocaman bir sessizlikti.

"Belki çok kez karşılaştık ama hiç tanımadık birbirimizi. İnsan bebekken bıraktığı oğlunu görse, hiç tanımaz değil mi? Eksik bakan gözlerimizden de tanımaz mıydın? Annesiz ve babasız büyüyen her çocuğun, bakışında koca bir boşluk var, sen onu görebilir miydin?"

Alamadığı yanıtların verdiği yorgunlukla dizlerinin üzerine çöktü ve yüzünü yatağa gömüp ağlamaya başladı.

"Biz çok eksik büyüdük. Bizi çok ağır bir hayata terk edip gittin. Şanslıyım çünkü yaptıklarını hiç hatırlamıyorum. Ama abim... Sen onu öyle bir yıktın ki, şimdi toparlanmak istese de başaramıyor. Ama ben hep onun yanında olacağım. Onu ayağı kaldıracağım. Her şeye rağmen, herkese rağmen onu normal bir adama çevireceğim. Hatta... Hatta sana rağmen anne!"

***

Dilşah, neşeyle koşturup gecenin bir yarısında kapısına dayanan Aslan'a sarıldı. Alışmıştı gece buluşmalarına ama her seferinde büyük bir heyecan duyuyordu. Yakalanma korkusu şöyle dursun, yaşadığı bu atraksiyondan memnundu bile. Uzunca sarılışının ardından uzaklaştı.

"Görüşemiyoruz kaç gündür." Aslan, Kartal'ı hatırlayınca asabı bozuldu. "Gereksizin biri sinirlerimi bozdu."

"Kim ki o gereksiz?"

"Abin!" Dilşah'ın kaşları çatıldı. "Abime gereksiz deme!"

"Demem ama bu senin abinin bir gereksiz olduğu gerçeğini değiştirmiyor."

"Sen benimle gece vakti abimi gömmek için mi buluştun?"

"Hayır. Ama yeri gelince az biraz içimi dökeyim dedim." Dilşah, gözlerini devirdi. "Diline biber sürerim senin!"

ASLAN BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin