BÖLÜM 21: NEFESİNİ KESERİM

7.3K 379 20
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

"NEFESİNİ KESERİM"

Aslan, dostlarıyla buluşmak için ayarladığı mekânın önünde, arabasından indi. Ceketini çıkarıp arabasına attığında, gözü yanına park eden arabaya kaydı. Şahin'in arabasıydı ancak yan koltuktan inen Tuğrul'du. Onu gören Aslan, derin bir soluk çekti. Nerden çıkmıştı bu sevimsiz herif?

"Kahveden birkaç kişi daha toplasaydın, Şahin Bey!" diye hafif bir öfkeyle söylendiğinde, Şahin kaşlarını çattı. "Ayıp oluyor kardeşim, Tuğrul yabancımız mı?"

"Yabancımız tabii! Adamı görmeyeli olmuş on yıl, ne tanışıklığımız kaldı?"

"Aslan, bu akşamki gerginliğini anlıyorum ama hırsını Tuğrul'dan çıkarmak, hiç iyi bir fikir değil." Aslan, Şahin'e iyice bilendi. "Lan sen kalkıp bir de bu herife mevzuyu mu anlattın?"

Daha fazla muhabbete seyirci kalamayan Tuğrul, lafa karıştı.

"Bu akşam o masadan sağ kalkıp kalkamayacağın belli değilken, çok yanlış bir kişiye oynuyorsun. Yerinde olsam, benimle iyi geçinirdim. Ne de olsa Kartal'la çok samimi bir dostluğumuz vardı."

Aslan, Tuğrul'u es geçip Şahin'e söylendi.

"Allah belanı versin, Şahin!"

"Bela okuma be, tutar falan!"

"Allah seni..." dediği anda, ikinci bedduasını Kartal'ın sesi böldü. "Hayırdır, ne diye kapıda dikildiniz? Geçsenize içeri."

Aslan, o kadar gergin ve öfkeliydi ki, bu kez Kartal'a oklarını çevirdi.

"Sensiz içeri geçemedik, Beyim! Hasretinden kapılarda süründük. Gözlerimiz yollarda kaldı!" Şahin, Aslan'ın sözleri üzerine kulağına fısıldadı. "Lan bari kızın abisine atar gider yapma! İki dakika sonra ezilip büzüleceksin adamın önünde!"

"Nah ezilip büzülürüm! Vereceksin derim, konu kapanır."

"He Aslan, kesin öyle olur. Hasbin Allah!"

İkili arasındaki fısıldaşmayı fark eden Kartal, onlara takılmadan edemedi.

"Hayırdır, yeni bir aşka falan mı yelken açtınız? Ne bu kumru gibi fısıldaşmalar?" deyip, Tuğrul'a döndü. "Hadi biz içeri geçelim, kumruların fısıldaşması bitince bize katılırlar."

Kartal, Tuğrul'la içeri geçtikten sonra Şahin'de peşlerinden gitti. Aslan ise bir süre durup, aklında söyleyeceklerini toparladı. Ne kadar çabalasa da kelimeler en sonunda düğüm oluyordu. Derin bir soluk içine çekerken, ne olacaksa olsun deyip diğerlerinin yanına geçti.

Masada kadehler yuvarlanırken, fonda güzel bir türkü çalıyordu. Heybeleri çokça dertle, hüzünle dolmuştu. Her biri tek tek atıldı ve geriye sadece Aslan'ın derdi kaldı. Ama onun derdi öylesine çetrefilliydi ki, neresinden başlayacağına kimse karar veremiyordu. Ta ki...

"Kartal..." diye söze girdi Şahin ve Kartal'ın dikkatini kendinde topladı. Yutkundu ve o manasız cümleyi kurdu. "Dilşah'ta baya büyüdü."

Kartal, tek kaşını şüpheyle kaldırdı ve arkadaşını süzdü.

ASLAN BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin