BÖLÜM 27: YENİDEN

9.4K 457 23
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

"YENİDEN"

Beş Yıl Sonra...

Taksiden indiğinde, boğazında oluşan yumru yutkunmasına engel oldu. Göğüs kafesi nefesini içinde hapsedecek kadar daralmıştı. Yanına bırakılan valizinin sesiyle bakışlarını taksiciye kısa bir an çevirip, tekrar önünde durduğu hastaneye baktı. Elini bilinçsizce uzattığı yerde, valizini bulması şaşırtıcı değildi. Yıllardır delicesine seyahat ederken, artık bazı şeylere aşina olmuştu.

Diğer eliyle gözlüğünü geriye iterken, adımlarını hareketlendirmeye başladı. Omzuna kadar kısalttığı dalgalı saçları rüzgârın etkisiyle gözlerini kapatırken, hastaneye girmesiyle rahat bir nefes aldı. Danışmaya yaklaşıp aklındaki tek ismi sorduğunda, tarif edilen kata çıktı. Uzun olmayan bir koridora döndüğü anda ise bütün bedeni bir buz kadar soğudu. Attığı üç dört küçük adım, koridorda varlığını belli etmesine yetmişti. Ona dönen bakışlarla eli valizinden ayrılırken, gözleri tek bir kişiye bakıyordu. Abisine...

"Abi..." diye fısıldadığında, Kartal oturduğu yerden yavaşça ayaklandı. Kızarmış gözleri ve bitkin hâli, Dilşah'ın yüreğini sızlatmaya yetmişti. Abisi, koca bir ömür yitirmişçesine yorgundu.

"Dilşah..." diyen Kartal, ondan beklenmeyen bir hızla kardeşine doğru koşturdu. Dilşah'ta ondan farksız değildi. Beş yıl içinde sadece iki kez birbirini gördükleri için fazlasıyla hasret doluydular. Sarılmaları, hasretlerini ve acılarını dindirmeye yetmezdi. Kartal, kardeşine sıkı sıkı sarılırken mırıldandı.

"Geldin."

"Geldim... Seni böyle bir zamanda nasıl yalnız bırakırım? Zeliş nasıl?" diye sorduğunda, Kartal ondan yavaşça uzaklaştı. "Yoğun bakımda..."

Dilşah, abisinin yüzünü gözyaşlarından arındırırken, ağzından çıkanları dikkatle dinliyordu.

"Onu öyle yerde yatarken görünce... Gidecek diye ödüm kopuyor, Dilşah! Beni bırakacak diye, canımdan can gidiyor!"

"Hiçbir yere gitmeyecek! Zeliş'ten bahsediyoruz, senin Geveze Bülbül'ünden! Onda o göz var mı hiç, seni başka kadına bırakıp gitsin."

"Gitmez değil mi?"

"Gitmez!"

Dilşah, abisinin perişan hâllerine dayanamayarak birkaç damla göz yaşı akıttı. Ama bunun kimseye faydası olmayacağını iyi bildiğinden, hızla kendini toparladı ve etrafına bakındı. Tüm ailesi oradaydı. Hatta diğerleri bile... Ancak olmayanlar da vardı. Olamayanlar da...

"Bir ameliyat daha olması gerekiyormuş ama ameliyatı yapacak doktor burada değilmiş. Onu beklemek zorundayız."

Dilşah, başını hafifçe sallayıp etrafına bakındı ve Kemal'i gördü.

"Kemal abi, sana zahmet olmazsa valizimi eve götürür müsün?" deyip, abisine döndü. "Ben gidip doktorla görüşeyim, hemen dönerim."

Kartal, onu bıraktığında hızla doktorun odasında aldı soluğu. Öğrendiği kadarıyla Zeliş bir ameliyat atlatmış ancak bir tane daha geçirmesi gerekmekteydi. Geçirmesi gereken operasyon ise onun alanıydı. Raporları gördükten sonra, ameliyatı bizzat kendisinin yapacağını belirtti. Doktor önce emin olamasa da Dilşah'ın Fransa'da çalıştığı hastane ve başarıları göz ardı edilemeyecek kadar iyiydi. Beş yıl da çoğu kişinin hayal edemeyeceği kadar büyük akademik başarılara imza atmıştı. Dilşah, üzerini değiştirip Zeliş'in bulunduğu yoğun bakım ünitesine ilerledi. Abisi onun üzerine şaşınca baktığında, hafifçe tebessüm etti.

ASLAN BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin