BÖLÜM 24: UMUTSUZLUK

6.5K 394 4
                                    


İnstagram – Tiktok: aysegulkalayzengin

Twitter: aysegulkalay_

***

Yeni bölümden herkese selamlar...

Umarım bölümü beğenirsiniz ve bolca yorumla taçlandırırsınız.

Keyifli okumalar!

***

"UMUTSUZLUK"

"Sana meyve getirdim."

Odaya davetsizce giren Zeliş, elindeki tabağı Dilşah'ın masasına bıraktı ve kendine küçük tabureyi getirip, yanına oturdu. Bakışları Dilşah'ın yüzündeyken, Dilşah'ın asık suratına anlam vermeye çalışıyordu.

"İşler umduğun gibi gitmiyor anlaşılan." Dilşah, Zeliş'e hüzün içeren bir alayla cevap verdi. "Kimin umduğu gibi gidiyor ki?"

Zeliş, gülümsemeye çalıştı ama beceremedi.

"Aslan Bey, sana kötü bir laf mı etti? Ya da yanlış bir şey mi yaptı?" Dilşah, keyiften yoksun bir şekilde güldü. Zeliş ise onun bu gülüşünü anlayamadı. "Niye güldün?"

Dilşah, başını iki yana salladı ve tebessüm etti.

"Çünkü hayatımda ilk kez seni seviyorum cümlesinden korkan bir adam gördüm. Genelde kız adama sevdiğini itiraf eder ve adamda kıza sarılır. Ama benim hikâyemde adam yüzüme bile bakmadı. Baksa daha mı kötü olurdu bilmiyorum ama bakmadı. Hatta..." Dilşah'ın yüzü ifadesizleşti ve mırıltıyla devam etti. "Sanırım benden ayrıldı."

Zeliş, şaşkınca bakakaldı. Hiçbir şey anlamamıştı.

"Nasıl yani? Sen Aslan Bey'e aşkını ilan ettin, o da senden ayrıldı mı?" Dilşah, dolmasını engelleyemediği gözleriyle Zeliş'e baktı. "Öyle görünüyor. Birkaç gün oldu ve hiçbir şekilde ne aradı ne de ulaştı. Başka bir sonuç çıkaramıyorum. Sanırım içinde aşkın olduğu her şeyden uzak durmak istiyor, buna bende dahil."

"Ah be Dilşah'ım! Bu şimdi mi söylenir? Kaç gündür için kararmıştır senin, hadi kalk bir hava alalım."

"İstemiyorum Zeliş..." dedi Dilşah, gözlerinden firar eden yaşları durduramazken. "Ben sadece arasın istiyorum, Zeliş. Arasın ve bir bahane uydursun. Gelecektim ama gelemedim desin. Saçma bahaneler öne sürsün. Bende bir iki kez ona tavır yapıp, boynuna sarılayım. Arasın artık, Zeliş!"

Zeliş, Dilşah'ı ilk kez bu kadar çaresiz ve üzgün görmenin hüznüyle kalkıp sarıldı. Onun ağlamasına ortak olurken, içinde bir yerler mutluluğuna utandı. Tamam, zor şeyler atlatmıştı ama sonunda atlatmıştı. Şimdi Dilşah bu kadar mutsuzken, kendi mutluluğundan utanıyordu.

"Ağlama... Mutlaka arayacak!"

"Arar değil mi?"

"Arar tabii! Hem kesin dediğin gibi saçma sapan işleri vardır ve o yüzden bu süre uzamıştır. Aslan Bey, her ne kadar kalpsiz bir adam gibi dursa da sana bakarken, gözleri sıcacık oluyor. O adam, seni öylece terk etmez. Hele de sevdiğini söyledin diye, hiç terk etmez! Bütün erkekler gibi odunluğu tutmuş, ben şimdi bu kızın aşkına nasıl layık olacağım diye kafa patlatırken, sana gelmeyi unutmuştur. İyi kalpli öküzler işte, ne olacak!"

Zeliş, her ne kadar Dilşah'ı umutlandırsa da Aslan'ın gelmeme ihtimali onu da korkutmaya başlamıştı. Ya gerçekten kalpsiz diye anılan o adam, Dilşah'ı sırf aşık diye terk edip, Dilşah'ın bu temiz aşkını reddederse?

ASLAN BEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin