şarkı önerisi:kimse görmesin seni-Pinhani
Solmuş beyaz lalelerin bulunduğu kırık bir vazo,yıpranmış bir not.
Lalelerin solmaması için gerekli olan cansuyu kırıklardan akmış ve küçük bir su birikintisi bırakmıştı.Bir anlığına küçük su birikintisinde kendini gördü ya da görmek istedi.Belki de su,kırık vazodan ötürü artık beyaz lalelere hayat vermiyordu ama çalışma masasının meşesine hayat vermeye başlamıştı.
Dün gece geçen diyalogdan bir kesit:
-Yeter!bu sözlerinden bıktım.
-Beni anlamıyorsun!
-Seni anladığımı görmek istemiyorsun!Bu neyin nesiydi?Anlam veremedi.Bilinmeyen bir müzik onu bu odaya yönlendirmişti ve şimdi de yan odadan gelen bir pat! sesi.Kim bilir hangi gerçeğe doğru yol alıyordu?Her şey çok ani gelişmişti.
Yepelek ellerini komidinin üzerindeki gaz yağı lambasına uzatıverdi.Daha sonrasında bir kibrit kutusuna uzandı ve bir kibrit çaktı. Fitilinin alevlenmesini bekledi yeni bir kibrit daha çaktı, bir tane daha ve bir tane daha... büyük bir sabır ile denemeye devam etti belki de yüzlerce ama sonuç hep aynıydı,bir kıvılcım belirtisi dâhi yoktu.Gaz yağı fitille bir türlü buluşamıyordu, birden farkına vardı.Başından beri gaz yağı orada yoktu.Eline aldığı zamanki hissettiği sıcaklıktan anlamalıydı gaz yağı lambası yeni söndürülmüştü yani birileri tarafından kullanılmıştı.
Saf maviliğe sahip gökyüzündeki turuncu cismin ışığı gayet de yeterli bir aydınlatma imkanı sağlarken neden bir gaz yağı lambasının ışığına ihtiyaç duymuştu ki?
Gaz yağı lambasını eski yerine yerleştirdi çünkü başından beri ihtiyacı yoktu."Sâhi insan neden sahip olduklarının değerini bilemez,gözünün önündekini göremeyecek kadar kör olur,hep aradığını bulma çabasında etrafında fır dönüp dururdu?" Peki ondan önce bu lambayı kullanan biri neden ihtiyaç duymuştu.Bu soru onu işkillendirdi.
Merak,heyecan ve korku duyguları harmanlandı.Kirli zeminde ağır ağır yürümeye başladı.Adım attıkça tozlar bir bir zeminden uçuşup havaya karışıyor ve gözden kayboluyordu.Cesareti var mıydı yeni bir odaya açılan kapıya doğru adımlarını hızlandırmaya.Sorunun cevabı kendinin derinliklerinde gizliydi.
Sonunda odanın kapısında durakladı ve içeri girmeden önce telkin edercesine bir göz attı.Her şey normal gibiydi.Bir anlık rahatlar gibi oldu ve yine peşini bırakmayan o lanet olası ışık.Bu ışığın kaynağını izlemek hiç fena fikir değildi.
Bahçeye göz attı.Hepsinin kendine özel beneklere,desenlere,kanatlara sahip,daha kozasından kopup sıyrılamamış kelebekler;baharla birlikte yeşermiş selvi boylu koruk ağaçları,henüz filizlenmemiş fidanlar;küçük bir barınağın önünde simsiyah tüylü,zümrüt yeşili gözlere sahip iri bir kedi ve cılız yavruları;büyükçe sürgülü siyah çelik bir kapı,irili ufaklı taşlarla donatılmış kapıya doğru giden bir yol,üzerinde yarılanmış kahve fincanları,kuru topraklı çini saksı bulunan eski bir masa,biri yere serilmiş şekilde biri dimdik ayakta duran iki tane ahşap sandalye;gün ışığına rağmen yanmaya devam eden bir sokak lambası ne garip bir tabloydu.
Kornişleri hasar gördüğünden perde dengesizce savruldu durdu,görüş alanını kısıtladı.Az çok seçebildi.Evin bahçesinde savrulup duran yaprakların arasında siyah bir siluet gördü.Siluet giderek görüş alanından çıkmaya başladı.
Artık yoktu,bilinmeyen bir sonsuzlukta kayboldu
(...)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Laleler
Misterio / SuspensoViyana'nın önde gelen ailelerinin varisi Sarah Beyazsoy,bilmediği bir evde kendini bulur.Evi esir almaya başlayan müziğe kulak verir ve kaçar."Hisleri bu kadar anlamlı kılan müziğin ezgisi miydi yoksa bizim yüklemek istediğimiz anlamlar mıydı,Bu ar...