Tam Şurada

11 3 0
                                        

şarkı önerisi:dies ırae-nátturá,vila

Geri geriye yuvarlaklaşan adımlar sendeliyor merdivenin basamaklarında.Parmaklar yuvarlanıyor uçurtmanın iplerinden piyano tuşları.
"Bayanlar ve Baylar sonuçların açıklanmasına çok az bir süre kaldı"
Piyanodan bütünleşmiş Parmaklarını onun sesine uzatırken "10 yıldır beklemekte bu takım"yuvarlanıyor parmaklar bulutların arasında kaybolana dek.

Radyasyon,deodorant gazı yasakken 02 ye yasak getirmek.Nefesim kesilecek gibi oluyor ve suyu yutkunuyorum.Bardak bir vazo camından daha saydam ama yere düşüp kırılınca cam buğulanıyor ve kırmızı lekede can buluyor."Kan hâlâ sıcak."

Eline bir dosya tutuşturdu."Mert nasıl buldun?"Bir babanın çocuğunun ilk defa karne almasındaki  benzer heyecanla"İyi iş çıkardın.

Masa saatini çekmeceden masaya taşıyorum vazo gibi."Bu laleler soluk"Vazonun derin yarıklarından akıp suluyor."Ta da laleler canlı"elindeki laleler buketini ona uzatarak.Bu durumdan sıkılmış gibi yaparak"Ama benim elim boş.

Kilikt sesi.Bileğimden çok yüreğimde derin bir acı bırakan türden.Halka giderek daralıyor.Bir telefon benim yaşantımı bölen"Saat kaç sularında gibi hastayı gördünüz"kafasını kaşıyarak ellerinin titremesini söndüremedi."Tam 10 yıl önce 00.00 da"Ona tereddütle bakarak"Emin misin?"

"Emin misin bu arabanın 10 yıldan beri arızada olduğunu"tereddütle bakarak."Şase çökmüş".Arabanın caputuna oturarak "Evet"

Eee benden de bukadar arabada parmağını gezdirerek yuvarladı."Cillop gibi oldu."Elimi sağdan alta doğru kaydırdım"Hiçbir iz bırakmadınız,inşAllah"

Daha hızlı tuşlarda dans ediyor elim ve giderek alçalıyor şiddeti en son kulağıma yansıyan tebrik alkışı sonrasındaki curcuna.Curcunada giderek sesi kısılıyor ve fısıltıya dönüşüyor.Şimdilerde ise uçurtmanın kopmuş bağını ararken tam uzayın en derininde baş gösteriliyorum.Karadeliğe yaklaştıkça benliğimden alınıp bir roketle fırlatılan ruhumun en derinliklerinde ya da bir derenin en derinliklerinde atılıp fırlatılan bir ceset.

Gemideyiz bir ruhun peşindeyiz peştamal giyinmiş sonrasında suyun yüzeyinde belirmiş.Odanın kapısından tavanına eller yuvarlanıyor halka giderek genişliyor ve bir kilikt sesi odanın kapısı açılıyor daha sonrasında yine aynı kilikt sesiyle son buluyor nasıl bir uçurumun başına terk edildim sonunu göremediğim.Eller uzandı son bir defa zannederek.Şiddetli bir ses dehlizlerde yankılanarak "Rüzgar!"

"Sayın seyirciler bugün hava herzamankinden soğuk peştamellerinizi giyinin"İçerde tonton bir nene dört kulağı açık bir biçimde televizyondaki habere odak"Rüzgar kuzum sıkı giyin üşütme"ağzımı peçeteyle sildim annemin elinden yediğim yemeklerin zevkini veremeyen yemekler boğazımda yuvarlanıp düğümlendi.Yutkunmakta zorluk çektim ve ağır ağır öksürdüm sesim koridorda son bulana kadar.

"İlaçlarını aldın mı?"ilaç kutusunu yuvarlarken bir titreme tuttu."Ah evladım ben sana demiştim hava soğuk üşütürsün"Sıcacık çorbanın buharı gözünde buğulandı ve gözlüğünün camını kirletti."Hiçbir şeyi net göremiyorum Şebnem,olaylar daha çıkılmaz bir hal alıyor."Parmağını şakaklarına kaldırdı."Hmm biraz zaman alacak ama bir yol buldum gibi çıkmazda yürüyüşe davet edilsek dahi."

Bu sabah bir ormanda adımlarımız yuvarlanıyor yeşilliğin derinliklerinde ayın beyazlığını siyahlığına karşın örten bir güneş bizim yolumuzu aydınlatıyor.Aydınlık yön buldururken mutlu siyahlık aydınlığı örterken.Nefesi gözlerini buğulandırdı,elinin merceğin altında yuvarladı.
"Mert!"Artık yakınımızda değil çok uzaklardaydı."Daha demin buradaydı ayak izleri"Eliyle daha derine yuvarlandı."Tam şurada gözlüğün merceğindeki alevinin uzandığı yönde"

Beyaz LalelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin