the girl-hellberg,cozi zuehlsdorff
Yeri alınamayan bir sessizliğin ardından yeniden canlanmaya başladı hayat akışı.Fısıltılar kulağına yaklaştı.
Dışarıda birileri çırpınırken bulunmuş,henüz kim olduğu bilinmiyor.Issız bir sokakta yürüyorum ay ışığına karşı.Gönlümün derinliklerindeki ay serapına karşı.Bir sokak lambası gönlümdeki ayın ışık kaynağı olmaya başladı
"Ay,yıldız özellikleri olmamasına karşın yıldızların arasında hep bir yıldız gibi ışıldıyordu.Ay kendi kendine parlayamaz.Gün ışığına ihtiyaç duyar parlamak için"
Kapı ardına kadar açıldı.Yüzüne ışık demeti çarptı ve yansıttı.şu renkleri gün yüzüne çıkartı:Kırmızı,turuncu,sarı,yeşil,mavi,lacivert,mor ve hepsi bir ışık demeti halini aldığında beyaz bir laleden farksız olur.
Konuklar gözlerini kırpıştırdı.Işıklar ise uydusunda titreşerek yıldızlar kadar parlak bir hal aldı ve dünyanın yörüngesinden uzaklaşmaya başladı.Yapayalnızım.Her şeyden soyutlanmış bir şekilde tek başına bu karanlıkta ama parıl parıl.Gün ışığı damarlarımdan kana karışıyor ve kalbime pompalanıyor ve bir anda ayılıyorum.
Bazı sesler duyuyorum yabancılar ama yine de tanımaya çalışıyorum.Sesler bir yerlerde bir zamanda hatırımdadır diye belki.Kalp ritmi sesleri fısıltıların yerini alıyor.Dıııııın!Bir aşağı bir yukarı bir aşağı bir yukarı bu ahengi alabora eden derin bir düşüş.Bir cihaz,yaşama tutunmamı sağlayan mekanik.Uyumu elektrikle sağlanmaya çalışan ama asıl benim nefesimde biten.Nefesi bana sağladığını düşünme cüretinde bulunurken kaçırdığı bir nokta var acaba bir boşluğa da hava verip canlandırabilir miydi?Nefesi olduğu bir cisim olmasa pek de mümkün görünmezdi ya da duyulamazdı.Duyduğum ses çok ukalacaydı bu tavıra bir karşılık vermek gerektiği düşünülmüştü.Dııııııııın!
Simsiyah bir araba geçip gitti bir ruha bedel olurken birçok ruha sebebiyet verdi.
Yürümeye devam ediyorum yine yapayalnız.Yerde bir ceset çırpınıyor ama o gece olmuyor,yapamıyorum.Ellerim kollarım bağlanıyor.Ona can olmak çok istiyorum ama bana böyle bir şans tanınma fikri bile düşünülmüyor.Düşünülecek bir zaman yok.O gece çığlıklarım sessiz sadece ruha uzanabiliyor sadece ona.O beni duyabiliyor bir an nefes alır gibi oluyor.Hıçkırıklarla karışık bir yakarış.O benim boğazımda tıkanıklık oluşturuyor yüreğimde koca bir iz bırakıyor derince.Kazınıyor kazınıyor ta ki soluk borusuna kadar.Nefes alabilişine inanmak istiyor.Kendinden iğreniyor ilk defa o gece nefesine onla beraber son vermek istiyor.O isteğine o izin vermiyor,onun geride bıraktıkları,onun hatıraları,cümleleri hala kalbimin derinliklerinde bir yerlerde kazılıyor.Daha çok kazımasını istiyorum.En son kanlar içinde tam boğul...
Dalgalar içinde hareket ediyolar.Birbirlerinin içinde dalgalandığı gibi.Dalgalar hırçınlığını kaybediyor gittikçe sakinleşiyor.Alama kürek deniyor.Tayfa kürekleri bırakıp sırra kadem basıyor.İki kişi kürek çekmeye devam ediyor."Kaptan delirdin mi Alamara kürek demek de ne oluyor şu an tam denizin ortasında hem de yeterli erzağımız varken."Kaptana küstahca bir bakış fırlattı."Sadece bize yetecek kadar yanımızda erzak var"Yanına baktı bir an nefesini daha derinden hissetti,göz bebekleri irileşti.Kürekleri bir anda bıraktı."Bu sözüm size artık size bir ömür boyu yetecek kadar erzak var"Gülmelerine engel olamayarak"Tekne Alabora Kaptan!"
Ciğerlerine doluveriyor su.Ağzının içinde tatlı bir tat bırakıyor.Tuzu ise gözlerini yakıyor.Yıldızlar yeniden daha bir canlı parlıyor.Bir anda çırpınıyor ama bu sefer daha özgür.Bir anda yeniden kendi benliğini buluyor.Denizde yeniden hayata tutunmaya çalışan bir kadın sureti.Oksijenin bulunduğu yerde insan bazen nefes alamaz ya da almamak için çırpınır.Okjinenin bulunmadığı yerde ise canıpahasına nefes alabilmek için çırpınıp durur.Bu sefer çırpınmasına seyirci kalanlar yoktu hem de zevkle.Sesini duyurmaya çalışıyor ama bir türlü parlayamıyor çünkü tamamlanmamış eksiklik.Tamamlamak için değil sadece ona ebediyet vermek için düşünmeden suda çırpınmaya başlıyor bir suret ama o parlıyor.Su fokurdamaya başlıyor.Tutabilmek için elini arıyor. Suyun derinlerinde sesleniyor ona"Nerelerdeydin"Ona sesini duyurmak için çabaya gerek duymuyor"Ben en başından beri buradaydım ama balıklar sonradan yüzmeye başladılar"Kulaç atarak "Bak sen şu işe"hoşuna giderek"Boğuluyordum,görmedin mi?"Dudaklarını aynı çizgide buluşturarak kaşlarının kavisi yukarı kalktı"Beni gören sendin,boğuldun."
Kulaklarına inanamış gibi yaparken ya da nefesine"Hoşuna mı gitti"Onu uzakta görmeye başlayarak"Geminin kaptanı varken neden alabora oldu,Cevabını çok ta düşünmeme gerek kalmadı,tam karşımda"Denizin maviliği kan kırmızısına dönmeye başladı ve giderek yayıldı.Sıkıca ellerini ellerine doladı."Dikkat et boğulacaksın"ellerine bakarak"Sen varken mi?"
Hasta hayata döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Laleler
Misterio / SuspensoViyana'nın önde gelen ailelerinin varisi Sarah Beyazsoy,bilmediği bir evde kendini bulur.Evi esir almaya başlayan müziğe kulak verir ve kaçar."Hisleri bu kadar anlamlı kılan müziğin ezgisi miydi yoksa bizim yüklemek istediğimiz anlamlar mıydı,Bu ar...