şarkı önerisi:uzaklara savrulalım,perdenin ardındakiler
Işık kümesinin araladığı bir kapı dehlizlerinden sesin tıkırtısına yol açan bir bekçi kulübesi.Kulübenin içinden anlam verilemeyecek tonda yükselmiş çığlıkların sessizleştiği buharın gökyüzüyle buluştuğu an damlaların çırpınıp yüze dokunuşunun yumuşak tonu tonlaşsızlaştırıyor ahengin basamaklarını oluşturdu.Ahenk parmakların kavisli kıvrımlarının içe dönük olan yönünden dışa doğru adıma alınca harikalar yaratmak isteyen bestecinin sonbaharın şenliğinin solup bir kapının deliğine birleşirken anahtara eli yuvarlandı bir komidinden.Seslerin notasına kulağın içindeki kemikler cızırdayana dek uyumu yakalandı sonra dışarıya armonideki karmaşıklık atılıverdi.Sokağın en kuytu köşesindeki eskimiş tuğlaların sebebiyet verdiği bozgunluk saçma sapan adımların savruluşu kalplerde izlerini keskin bir çizgiye paralellediğine gün yeni doğuyodu oysa anlam verilemeyen pervasızlıkta yankılanıp boşluğa karışıncaya dek.
"Sayın seyirciler,yarışma son bulmuştur"
Yeniden ümitlerin yeşerdiği ilkbahar.
Nanananan!
"4.Sonata Rüzgarın çığlığı"
Alkış Sesi.Yıkık döküklüğün ebedi kılarken ki dans edişteki melodiyi hissettiren bahar bazen çiçeklerin kök kısmından topraktan biraz alır ama geri getirmekte güçlük yaşardı.
"Heh işte oldu.Uçurtmanın ipi sonsuzlukta burkulur bir noktada toplaşırken ki mahzunluğunu almış çehreler.Suç aynasına görünmemesi çalışırken ki kaybolup gitmek isteği boşluğa yayıldı.
Çürüyen umutlar yeniden yeşeriyor iklimler değişirken.Değişimin açtığı ağarık sahnelerin perdelendiği mekanlar giderek uzaklaşıyor bir anlığına.
Kürkünü giymiş yakına küskün insan çehrelerindeki uyanıklığın verdiği göz altı torbalarındaki kırışıklıklar dikkatini sokağın ötesindeki seyyar satıcılara doğru kaymasına yol açıyor.
Bir taş fırlatıyor camda son bulana değin.Camın arkasından tonla harmanlanan ses çekiç,örs,üzengide son buldu.
"Sarah"
"Rüzgar!"
Merdivenden hızlıca adımladı adımlarını sen çocuklar gibi koştururken."Burdasın Rüzgar."
Anlam verememiş ifadesi takınarak cebinden çıkardığı beyaz laleyi ona doğru uzattı yere doğru çöken dizlerinin eşliğinde."Bana bu dansı lütfedebilir misiniz,Leydim"Çocukça bir şenlikle ona eşlik etmek için öne doğru eğildim"Tabi ki lordum."Çok uzaklardayım.Beyaz lale bahçesinin gökyüzüsü rengarenk uçurtmalarla donatılmış."Bayanlar ve Baylar hoş geldiniz her yıl düzenli olarak düzenlenen Uçutma Şenliğinin 100.süne"Seyirciler arasında bir alkıştır koptu.Herkes çiçekli entarisiyle adeta bahçedeki lalelerin beyazlığını kıskanmıştı."Katılımcılar yerlerini alabilir birazdan başlayacak"Çocuklar neşeli bir şekilde uçurtmalarının iplerinin bağını gevşettiler."Notalar hazır"Keman yayının gıcırtısı,nefesini saksafonda bulması,akordiyonun serzenişi,piyanonun tuşlarıyla ellerin buluşması,seramoni lale bahçesini esir almaya başladı.Dansa kalktı uçurtmalar zarif bir leydi gibi hırçın rüzgara karşı.Gözlerimin derinliklerine vararak"Leydi,Bu dansı bana lütfeder misiniz?"Bir leydiye yaraşır biçimde elimi eline uzattım.Elinin ağırlığını elimde hissettim.Bir anda kendine yaklaştırdı beni.Bir yanda uçan uçartmalara eşlik eden karnımdaki kelebekler.Bir adım atıyorum ona doğru o da bu adımıma karşı çıkarcasına geriye adımlarını atıyor.Bana bir savaş açarmışçasına ileriye doğru adımını savurdu en son adımları ayağımda son buldu.Bir an takılıp düşecek gibi oldum gökyüzünden lale bahçelerine ama belimden sıkıca kavradı.Parmaklarının sıcaklığını çiçekli entarimde hissettim.Sabahtan kalan allığım hala üzerinde durmak için bir çabası olmadı, yüzümde allıktan bağımsız daha çok yakışan bir pembe vardı.
Ellerini tuttu"Piyanonun tuşlarına bu kadar kusursuzca bütünleşen eller,bir resme de dokunabilir ve renk katabilir"Ellerini ellerimden uzaklaştırdı ve bir kartvizit tutuşturdu elime.Düşünmeniz için kısıtlı bir zamanınınız var."Zamana düşüncelerim karar verir sadece karmaşık bir hal almasından korkun o zaman sınırlayamazsınız,anlaşılır olmuştur"Eline kartviziti geri tutuşturdu.Derin,düşüneceğim ve elimden geldiğince en kısa zamanda sana bildirmeyi unutmayacağıma emin ol"Beklemediği bir karşılığın şaşkınlığıyla"Bana bir leydinin eşlik ettiği bu günü unutamayacağıma emin ol."
Sendelediler.Sarah gülümseyerek bana baktı."Kibarca sunulan bir teklifi reddetmek ne mümkün"boya fırçasındaki renkleri karıştırıp beni boyamaya başladı.Sarah'nın deyişiyle bana beyaz çok yakışıyormuş.Asıl ona çok yakışıyor farkında değil özellikle kızarınca elinde tuttuğu bir beyaz buketi koklamaya doyamazken ve ben onu tuvalime resmederken.
Elimdeki kalemi sağa sola döndürerek beyaz lalerinin en derin kısmından şakaklarına kadar taradım ve ona bir buket olarak uzattım.Parmaklarım en sağdan alta doğru yuvarlanıyor ve bir şaheseri resmetmek bana inanılmaz derecede mutluluk veriyordu.Mutluluk harmanlanıyor ve tonun güzelliğinde canlanıp kalplerimizde tükenmek bilmeyen umudu bir mum ışığına hapsediyordu.Mum ışığında parlayan tozlar hava da uçuşuyordu.Salonun tam ortasında toz ve kirden zar zor seçilen bir piyano vardı.Piyano,kuvvetli ve hafif seslere,siyah ve beyaz tuşlara sahipti.Sahip olduğu zıtlıklara karşın bestelenen müziğin uyumu şaşırtıcı derecedeydi ama piyanisti göremedi,yoktu.
"4.Sonata Rüzgarın Çığlığı demek ki Leydim!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Laleler
Tajemnica / ThrillerViyana'nın önde gelen ailelerinin varisi Sarah Beyazsoy,bilmediği bir evde kendini bulur.Evi esir almaya başlayan müziğe kulak verir ve kaçar."Hisleri bu kadar anlamlı kılan müziğin ezgisi miydi yoksa bizim yüklemek istediğimiz anlamlar mıydı,Bu ar...