12: KORKAK

48.7K 843 182
                                    

Bölüm repliği: "Bazı insnalar ölümü hak eder, en yakınların bile olsa. Ve kötüler kim olursa olsun silahı tutan bazen sen olmalısın"

...

"Aylin, kalk hadi"

Uykumun en güzel yerinde omzuma hafifçe dokunarak uyanmamı söyleyen sesle gözlerimi açtığımda, kaşım otamatik olarak çatılmış ve ağrımıştı.
Nerede olduğumu anlamam kısa sürmüştü ve karışımda sehpaya oturup uyanmamı bekleyen Yaman'ı fark edince aniden kalktım.

"Sen? Nasıl burdasın?"

Yine ani kalkmam yüzünden gözlerim kararmıştı ve yana doğru bendenim düşecek gibi olmuştu.

Yaman cevap vermeyip yorgun gözlerle bana bakıyordu.

"Cevap ver! Allah belası! Âdi şerefsiz! Ne istiyorsun yine!"

"Affetmeni!"

Dalga geçiyor resmen. Sabah kendi elleriyle buraya getirip onca olanlardan sonra af mı? Çok beklersin Yaman Derenoğlu. Affedilmeyi en son hak edecek kişi bile olmazsın, hayatım boyunca ikinci kere ihanete uğradığım ve hepsi yine Yaman'a çıkıyordu.

"Şuan seni burda öldürebilirim biliyorsun değil mi?"

"Bak her şey senin için, yaptığım her şey. Sadece affetmeni istiyoru-"

Öfkeyle ayağa kalkıp gömleğinin yakasından tutup yüzüme bakması için bağırıyordun. Bir yandan hiç acımadan yüzüne ve göğsüne vuruyordum. Ağlamaya başlayarak zar zor bişeyler söylemiştim.

"Hayatımı asıl sen mahvettin! Hiç bir şey benim için değil! Senden tiksiniyorum!"

Dayanamıyordum halâ sessizce kalıp yorgun gözlerle öylece bakmasına. Vurmama da tepki vermiyordu ve daha da acımasız kılıyordu beni.

"Seni öldüreceğim lan! Siktin hayatımı! İlk'im senin gibi iğrenç birinin yüzünden gitti!"

Masanın üstündeki vazoyu aldığım ve tam vurcacakken kolumdan tutmuştu ve nefretle kalkmıştı.

"Yeter! İnanmasaydın lan! İki günde mi aşık oldun! İşin sonunda yine dönüp dolaşıp gelecektin buraya!"

"Sen... Senden nefret ediyorum. İnsan değilsin sen!"

Nefesim sanki sonmuşcasına çıkmıştı. Kolumu bıraktı ve vazoyu hareketsiz kaldığım için geri yerine koyup, cebinden telefonumu çıkartıp vazonun yanına bıraktı ve hızlı adımlarla evden çıktı.

Midemin ilk kez bir insanın davranışı yüzünden bulandığını farke ettim. İğrençti.

Bazı insnalar ölümü hak eder, en yakınların bile olsa. Ve kötüler kim olursa olsun silahı tutan bazen sen olmalısın.

Biz neydik? Sadece seks arkadaşı? Hayır, yalancı mafyanın tutsağı. Bir iki günlük cinsel arzusunu karşılayıp asıl sahibime bırak biriydi o.

Dizlerimde güç kalmamıştı ve olduğum yere düşmüş hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bu sefer ağlamalarımın sebebi vardı...

Bacaklarımı içime çekmiştim ve tekrar uyuyana kadar ağlamayı, bir daha da karışma sadece azrail'in çıkmasını tercih ediyordum.

Yanıma yavaş yavaş gelen ayak seslerini duymuştum, yönümü o tarafa çevirdim ve Yağız'ın usulca yaklaştığını fark ettiğimde umursamadım.

"Sana merak ettiğin-etmediğin, bilmeyi hak ettiğin bütün gerçekleri anlatmamı ister misin Altınsoy?"

Sesi canı yanıyormuş gibi çıkıyordu. Hemen yan tarafıma yere oturup ağlamamı durdurup konuşmasına izin vermemi bekliyordu.

Mafya Tutsağı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin