Mafya Tutsağı +18

36: KÜL

Eve uğramadan yemek için her zamanki restauranta gitmiştik ve artık Barlas Akarsu'dan sebepsizce şüphelendiğim için Yağız sipariş verirken etraftaki masalara bakmıştım, bugünden sonra artık "tesadüf" de olsa karşılaşmayız umarım.

...

"Yağız... Müsait bir yerde durdurur musun arabayı?"

"Noldu?"

"Eve gitmeyi bekleyemeceğim sanırım... Camlar film'liydi değil mi?"

Niyetimi belli ederken yavaşça arabayı sağa çekmişti ve durdur durmaz yine şu lanet telefonu çalmıştı.

"Babam..."

"Ertele, lütfen seni şuan burda istiyorum Yağız"

Çapkın gülüşü ile arka koltuğu işaret etti ve arabanın içindeki lambayı kapattığında ikimizde arabadan çıkıp arka koltuğa geçecekken Yağız sinirle babasının aramasına cevap vermişti.

Arka koltukta sabırsızca onu beklerken üstümdeki ceketi çıkartıp ön tarafa attığımda kapıyı açar açmaz içeriye girip belimi kavramıştı. İtalya'ya gitmeden önce "arabada asla yapmam" diyen sen değil miydin? Öncedendi o iç ses.

Dudaklarımı hiç öpmemiş gibi öpüyordu ve içindeki tutkuyu seviyordum. Alt dudağımı öpmesi, öperken elini saçlarıma götürüp daha da kendisine yaklaştırması daha da hırçın olmama sebep oluyordu.

Kucağına oturup ellerimi yanağına koyup usulca ensesine götürüp saçlarının arasında tırnaklarımı bastırarak gezdiriyordum.

Dudağımı ayırıp hafifçe gülerek gözlerinin içine bakmıştım ve dilimi üst dudağında dolaştırdım ve alt dudağına da aynı şeyi yaparken tekrar dudaklarımı birbirine mühürlenmişti. Arabada kısık sesle çalan "art deco" Şarkısının melodisiyle uyum ve ahenk içindeydik.

Elini belimden kalçama doğru götürüp parmaklarını istekle kavrıyordu.

Dudaklarımızı birbirinden ayırıp aceleci bir şekilde pantolonumun fermuarını açıp tamamen çıkarttığımda Yağız kemerini çözmüş ve sadece boxer'ının üstünden belli olacak şekilde bırakmıştı pantolonunu.

İç çamaşırımı çıkartırken nasıl yaptığını anlamadımışken arka koltuğu geriye doğru çekmişti ve ön tarafla arka tarafın arasında ki boşluğu genişletilmişti, yapılı uzun bedeni oraya hâlâ sığmayacaktı. Bu yüzden bacaklarımdan tutup arka koltuğa yaptırmıştı ve belimden aşağı kısmımı kendi bacaklarının üstüne koymuştu. Eliyle önce kadınlığımın tepesine dokundu ve tek hamlede çıkartıp ön tarafa atmıştı.

"Şu sabırsız ruhun sadece bu konuda çok iyi..."

Alt dudağını ısırarak kadınlığıma bakıyodu ve bacağıma parmaklarının uçlarını boydan bir şekilde dolaştırdığında titremiştim.

"Ahh... Yapacaksan yap dayanamıyorum!"

"Ne yapayım?"

"İstediğini! Hemen şimdi!"

Kadınlığıma doğru eğilip belimden ve bacaklarımdan öptüğünde sızlayarak kadınlığıma gelmesini bekliyordum.

Dudaklarını öpüşürcesine tepeme değdirdinde elimi başına koyup kendimi ona daha da bastırdım.

Klitoris'ime dilini sürtüğü anda başını çekecekken elleri göğüsüme koyup daha da dudaklarını kadınlığımın dudaklarına kapattı.

"Ahh çok iyi... Devam et"

Dilini girişime doğru gezdirdi ve geri klitoris'imi dudaklarının arasına alıp emmeye başlamıştı.

Baş parmağı ile tepemi okşarken dairesel harketlerini durdurup bir an bastırıyordu ve geri okşamaya devam ediyordu.

Arabada inleme seslerim, Yağız'ın öpme ve yalama sesleri şarkının sesini geçiyordu.

En sonunda başını çekip gözlerime bakarak dudağını yalamıştı.

"Evde... Dudaklarımdan akmasını istemiyorum"

Boşalmak istemiyorum şuan burda ve kendimi zor tutuyordum. Kucağına doğru geçtim ve bacaklarına oturup boynundan öpmeye başladım. Belimde ki elini bırakmıştı ve boxer'ından artık içime girmek için hazır olan erkekliğini çıkartmıştı.

"Korunmayacak mısın?"

"Torpido'nun içinde olacaktı, acele et"

Hızla arkamı döndüm ve kolumun yettiği kadarıyla uzanıp karışık bölümden en sonunda prezervatifi bulmuştum.

Yağız'a uzatıp açmasını beklerken en sonunda dişiyle açıp ambalajı bir köşeye atıp hızla takmıştı.

Kucağına oturmakta zorlanıyordum ve kolumdan tutup başımın arabanın tavanına değmemesine dikkat ederek erkekliğin tamamına oturtmuştu. Acıyla inlememden zevk alıyordu sadist karakteriyle.

İçimin ıslandığı her gel git yapmasından almamıştım ve durmamız gerektiğini inleyerek söylemiştim.

"Uhmm.. Duralım, ahh eve gidince-"

"Biraz daha"

Üstünde hafifçe zıplarken başımı geriye doğru atarak son kez inlemiştim. Boşalmama az kalmıştı ve kendimi tutmak zorundaydım.

En sonunda ikimizde nefes nefese durmuştuk. Hâlâ içimde olan erkekliğini çıkartmak istemiyor gibiydi ama kalın ve uzun aleti dar girişimde her saniye daha da büyüyordu.

"Burda bitmeyecek..."

Sözümü bitirir bitirmez işaret parmağını ve orta parmağını gözlerinin içine bakarak yalamaya başladım, dilimi boydan bir şekilde arsızca parmağında gezdirdikten sonra ne demek istediğimi anlamış bir şekilde hafifçe gülüp yutkunmuştu.

"Seni her saniye daha çok arzuluyorum Yağız..."

"Öyle sıkı kavrıyorsun ki... Dayanamıyorum sana"

Dudaklarımız son kez birleştiğinde ayrılmak istemiyordum sıcak nefesinden ve dolgun dudaklarımı kanatacak derecede öpmesi bitmiyordu.

Erkekliğini tamamını içimden çıkarttığında boşluk hissi tüm vücuduma dağıldı ve üstümüzü giyip tekrar yola çıkmıştık.
Tam karşı şerite geçerken bizden önce hızla araba geçmişti.

"Amına kodumun malı! BMW işte piç şey sinyal verdim görmüyor iki saat arkada bekledin yeni mi gidiyorsun!"

"Ştt tamam şu yer verme konusunda niye trafikte sinirleniyorsun?"

"Biri sen demene rağmen hâlâ zıttına gitse ne yaparsın?"

"Hiç bişey"

"Üniversitenin ilk günü yer kavgası yaptın"

"O ayrı canım şimdi"

Sakinleşmiş bir şekilde az önce arkamızdan gelen arabaya hız yaptığı için kızmıştı ama şuan kendiside ceza yiyene kadar hızlı gidiyordu resmen.

Az önce... "BMW, iki saat arkada bekledi" Demişti Yağız. Hayır saçmalamayacağım, şizofren gibi düşünme Aylin.

Başka ne olacaktı? Neden birisi gece gece arkamızda bekler ve tam gidecekken hızla önümüzü kesip gider? Üstelik BMW'ydi. Barlas'ın olma ihtimali çıkmıyordu aklımdan...

Eğer oysa neden yapıyordu? Takip edip tesadüf diye geçiştiriyor gibiydi ama neden?
Yağız'la araları kötü gibiydi... Ona inat bana zarar verirse? Vermek isteseydi seni o yolda bırakırdı.

.
.
.
.
Part 2 yarın veya akşam gelioo

Oy ve yorum atmayı unutmayınn<3