Mafya Tutsağı +18

21: CENNET

These hearts adore, everyone the other beats hardest for
[Bu kalpler birbirine tapıyor; diğeri en çok onun için atıyor]

...

"Aylin, biz Tarık bey'le geliyoruz şimdi. İstediğin bir şey var mı hayatım?"

Bugün Yağız'ın normal odaya alındığı ve uyanır uyanmaz beni sorduğu gündü. Dün sabaha kadar yataktan çıkmamıştım ve sabaha karşı Seren'in verdiği güzel haberler mutluluktan ağlamıştım... Artık iyiydi askerim.

"Yok teşekkürler, Yağız başka bişey demiş mi? Erdem'e sorsana lütfen şimdi bende numarası da yok telefonu da burda Yağız'ın offf! Hadi gelin."

Doğru düzgün heycandan cümle kuramadım ve 5 dakikaya geleceklerini söylemişti. Üstüme derin yırtmaçlı puantiyeli siyah bir elbise giymiştim. Yağız'ı her düşünmemde dudaklarımı ısırıyordum ve gözlerim dolacak gibi oluyordu...

...

"Tarık hızlı park et!"

"Tamam hallediyorum, çok özlemişsin belli"

İkimizde gülmüştük ve Seren mutlu olduğumu görünce en güzel gülüşünü bırakmıştı.

Tarık arabayı durdurur durdurmaz ikisinden önce indim ve koşarak hastaneye girmiştim. 509 no'lu odayı 6. Katta aramaya başladım ve koridorun sonunda olduğunu öğrenmiştim.

Koşar adımlarla yüzümdeki gülümseme her saniye artıyordu ve dışarda telefonla konuşan Erdem'le göz göze gelince göz devirip odanın kapısını nedenini bilmeden çalarak girmiştim.

Benim askerim uyanmış... Mavi gözleri açılmıştı.

"Hoşgeld-"

Üstündeki kabloları ve sargı bezini umursamadan tüm gücümle sarıldım. Kokusunu içime çekip onu özlediğimi söyleyip öpüyorum boynundan.

"Nefessiz kalmamı mı istiyorsun Altınsoy?"

"Hayır!"

Ölüm tarzı şeyleri duymak istemiyorum, özellikle konusu Yağız olunca.

"Öldün sandım! Ameliyat sırasınd-"

"Anlattılar herşeyi, bu arada sana kırgınım ben."

Gülerek söylediği şeyi dikkate almıştım, yanına oturup elimi yanağına koyup dinlediğimi söylemiştim.

"Ben yokken neden ortalığı ayağa kaldırdın? Abartmışsın, korkulacak bişey y-"

"Yağız sana kalbinin iki kere yavaşlayıp durduğunu söylemediler mi?! Yaman'ı öldürecektim!"

"Konuyu kapatalım mı?"

"Ciddiyim. Neden gitmedin tedaviye? Ve nasıl hissediyorsun, kalkıyım ben rahat uzan."

"Hayır hayır, iyiyim. Kalkma, seni istiyorum sadece..."

Elini elbisemin yırtmacına götürmüştü, ses çıkarmadım hatta daha da işini kolaylaştırıp bana istediğini yapmasına izin vermiştim.