16: KANLI ELLER

35K 659 217
                                    

"Çok bekletmedim umarım" Yağız'ın yanına aceleci bir şekilde gelmiştim ve normalden biraz daha geç çıkmak zorunda kalmıştım.

"Yok yok, yağmur başlıyor geç bakalım" Arabanın kapısını açıp içeriye girmem için bekliyordu.

Arka taraftan geçtiğini fark ettim ve bagajdan bişey almak için bir kaç dakika beklememi istemişti.

Yorgunluğum her geçen saniye daha da artıyordu. Pencerden dışarı bakarken yanımdan Hande ve yandaşları geçince göz devirmiştim. Yağız'ın bagajı kapattığı duymuştum ve dikiz aynasından baktığımda arabaya geçecekken Hande'nin onu durdurduğunu fark edince arkamı dönüp gizlice izlemeye başladım.

Yağız elindeki büyük kutuyu bagajin üstüne koyduğunda yüzünü görmekte zorlanmıştım. Ne konuşuyordu şimdi? Yediği kitabı tekrar istiyordu sanırım.

Tam konuşmaları bitmiş gibi olup kutuyu alıp yanıma gelecekken kız yine Yağız'ı durdurmuştu ve dibine girerek bir yandan saçlarıyla oynayıp konuşuyordu.

Dişimi sıkmam yetmezmiş gibi koltuğa vurduğumda bir anda "ne yapıyorum lan ben?" Evet, öylece oturup sinirimi koltuktan mı çıkartacaktım? Tamam, yersiz erken kıskançlık krizine yine tutmuştu ve şimdi yanlarına gitmem lazımdı.

Bir yandan arkama bakıp kapıyı açarken birinin kapattığı fark ettim. Camdan dışarı baktığımda yine o kızın arkadaşı, Cansu vardı ve çıkmamı engellemişti.

"Napıyorsun sen lan?"

"Uslu kız ol ve bekle biraz"

Cama vurup bağırmak yerine arka koltuğa geçip arka kapıdan çıkmıştım.

"Bitti mi?"

"Bitti hayatım" Ne hayatı lan? Hande öldürülecek listesine girmek için çırpınıyor.

"Sen bi baksana"

"Sen nasıl arka taraftan çıkmayı becerdin Aylin?"

"Boşver onu, bak derdin neyse gel benle konuş aptal aptal meseleleri Yağız'a söyleme"

"Sen hâlâ o konuda mı kaldın? Yazık... Yağız sana bahseder aramızdaki şeyi değil mi?"

"Ne saçmalıyorsun Hande? Sanki çok bişey konuştuk"

Bişey konuşmadıklarına inanıyordum, sırf salakça kıskandırmak için çabalıyordu. İlla şiddet ve tehtidden mi anlıyorsun? Yaparım.

Kızın üstüne doğru yürüyünce Yağız kolumdan tuttuğunda bırakması için ısrar ediyordum.

"Çocuk musun Altınsoy?"

Bişey diyemedim ve gözlerine bakarak bakamıştım. Kızlar çoktan gitmişti ve öfkeyle nefes alış verişim hâlâ devam ediyordu.
Yağız'ın soğuktan kızaran dudakları, derin bakışlı mavi gözlerine kitlenmiş kalmıştım ve boyum yüzünün hizasına gelmediği için kucağına atladığımda hızla bedenimi kavramıştı.

Elimi yanağına koyup arsızca ve doyumsuzca dudağını öpüyordum. Karşılık verdikçe hızlanıyorduk ve daha da haz alıyorduk bu duygudan.

Beklemediğim bir şekilde arabada Yağız'ın kucağında bulmuştum kendimi. Şuan burda onu istiyordum.

Dudaklarımı çektim ve dışarıya baktığımda etraf bomboştu ve sevinçle gülümseyip ceketimi çıkarırken Yağız her zerrimi inceliyordu. Ceketimi ve altımın tamamını yan koltuğa attığım. Yağız koltuğu biraz daha geriye çekmişti ve sırtımdaki direksiyondan kurtuldum.

Parmaklarım kemerine gittiğinde kalkmış olan belirgin erkekliği çok dikkat çekiyordu. Elimi boxer'ının içine soktuğumda başını geriye doğru yaslayıp derince nefes alıyordu.

Mafya Tutsağı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin