43: KARA TOPRAK

12.7K 267 132
                                    

"Geliyoruz. Ne yapabilirim anca çıktık! Tamam, tamam kapat!"

Yaman'ın kendisini kasarak öfkeyle sürdüğü araba beni daha da strese sokuyordu.

"Hazal'da orda. Kavga çıkartma."

"Ben bişey yapmıyorum! Derdin ne benimle! Yeter!"

"Bağırma."

"Sanki benim yüzümden öldü! Pişmanım yaptıklarımd-"

"Ölünce pişmanım diyorsun!"

"Yavaş sür şunu!"

200le gidiyordu ve yol boş diye aniden yan şerite geçmesi başımı daha da döndürüyordu.

"Annen ve baban gelmiş. Bu akşam geri gidecekler İzmir'e."

"Kes."

"Haber veriyorum gerizekalı!"

"Sen verme!"

"Cenazeden sonra görüşeceğiz biliyorsun değil mi?"

"Bana en ufak bir şey de, veya dokun seni pişman ederim! O adamı nasıl öldürdüysem seni de-"

Anı frenle durup şok olmuşcasına bakmıştı. Ne dedim lan?!

"Kimi öldürdün!" Siktir...

"Geç kaldık hadi."

"Aylin! Ne bok yedin!" Tek tek her kelimeyi bastırarak bağırıyordu ve şuan ne diyeceğimi bilmiyorum. Düşüncelerim, yalanlarım ve sabrım tükenmişti.

"Kes artık!"

"Cevap ver!"

Yüzüne ağlayarak tüm öfkemi ellerimde toplamışca attığım tokatla avuçlarım yanmıştı. Aynı şekilde onunda yanağından attığım tokattan sonra yaş süzülmüştü. Dudaklarını ıslatarak önüne dönmüştü. Yavaş yavaş kızaran yanağı ve gözlerini fark ettiğimde beklemediğim anda ağlamaya başlamıştı.

Kalbim acıyordu artık. Yaman bile ağlayacak, tükenecek seviyedeyse benim ağlamalarım hiçti. Keşke bu olanlar bir şaka olsa, tekrar gelse, kafasını toparlamak için ara vermiş ve kendisi ölmüş gibi gösterse Yağız...

Gözlerimi Yaman'dan ayıramıyordum, göğüsü kalkıp iniyordu ve ağlarken nefesi kesiliyordu. Canım acıyor Yağız... Kurtar beni bu azaptan.

Hiç bir şey bitmez gibiydi, belkide bir ihtimaldi.

...

Cenaze törenine vardığımızda kollarımda derman kalmamıştı. O kalabalığı, haber için show meraklısı paparaziler, simsiyah giyinmiş insanlar daha da korkutuyor ve güçsüz düşmeme sebep oluyordu.

Arabadan çıkarken benim olduğum kapıyı Barlas açar açmaz yanımıza gelen paparaziler soru sormaya çalışıyor üstüme üstüme geliyordu herkes.

Dibime kadar sokulan mikrofonlar, her kafadan farklı sorular, aniden patlayan flaşlardan kaçamaz haldeyken Barlas önüme koruma gibi geçip temasta bulunan insanları uzaklaştırıyordu. Arkamdan Yaman'ın da aynı şeyi yaptığını fark etmiştim. İkisinin arasında zar zor yürüyordum.

"Barlas-"

"Sus. Şu yolu açın lan!"

Ona törenden sonra Yaman'ın birini öldürdüğümü öğrendiğini söylecektim hiç uzatmadan. Yalan, bahane ve sır saklayacak halim yok.

Mafya Tutsağı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin