aś-7

128 20 3
                                    

Asaf, deniz kıyısında geçirdiği o sessiz dakikaların ardından, zihninde beliren düşüncelerle sahilden uzaklaştı. Geçmişin ağırlığını, omuzlarına yüklenen o görünmez yükü ve Defne’nin geride bıraktığı izleri düşünüyordu. Her adımı, onu bir bilinmeze yaklaştırıyor gibiydi. Sanki Defne'yi bulmaya dair içindeki umut, dalgaların kıyıya vurduğu her saniye daha da güçleniyordu.

Eve dönerken, telefonuna gelen bir başka mesajı gördü. Mesajı gönderen kişi bu kez kendini açıkça belirtmişti: Defne’nin babası, Selman. Asaf, Defne’nin babasının mafya dünyasında oldukça güçlü biri olduğunu bilse de onu yakından tanıma şansı olmamıştı. Şimdi, mesajla birlikte karşısında bir fırsat belirmişti; Defne’ye dair sır perdesini aralayacak olan bu adamla görüşmek, belki de tüm karmaşanın çözümünü sağlayacaktı. Mesaj kısa ve netti:

“Asaf, sonunda bizimle görüşmenin vakti geldi. Defne’nin yarım bıraktığı hayatı daha yakından öğrenmek istemez misin?”

Mesajı okuduğunda, içinde bir ürperti hissetti. Selman gibi bir adamın Asaf’a ulaşması, onun için ciddi bir anlam taşıyordu. Asaf derin bir nefes aldı ve kararını verdi; geçmişe dair cevapları bulmak, Defne’nin izini sürmek için Selman’la yüzleşmek zorundaydı.

---

Birkaç gün sonra, Asaf kendini Selman’ın malikanesinin önünde buldu. Malikanenin çevresini saran yüksek duvarlar ve güvenlik önlemleri, Selman’ın ne denli güçlü ve tedbirli biri olduğunu gösteriyordu. Kapıyı geçtiğinde, içeride sessiz ama soğuk bir atmosfer vardı. Asaf, her adımda geçmişin karanlık gölgelerinin üzerine doğru yaklaştığını hissetti.

Selman, onu geniş bir odada bekliyordu. Gözlerinde yılların verdiği bilgelik ve aynı zamanda tehlikeli bir parıltı vardı. Asaf, onunla göz göze geldiğinde, Defne’nin yıllar boyunca neden bu kadar soğukkanlı ve mesafeli olduğunu bir nebze daha iyi anlamıştı. Selman, kızı gibi gizem doluydu ve her hareketiyle kendini saklama ustalığını sergiliyordu.

"Asaf," diye söze başladı Selman, "Kızımı korumak için pek çok şey yaptım. Ama görüyorum ki, bazı sırlar saklanmak için fazla büyük."

Asaf, Selman’ın sözlerindeki ince tehdit ve gizemi sezerken, sakin kalmaya çalıştı. "Defne'ye ne oldu? Neden ansızın ortadan kayboldu? Eğer onu korumak için buradaysanız, neden her şey bu kadar karmaşık hale geldi?"

Selman, kısa bir süre sessiz kaldı. Gözlerini, duvarda asılı duran Defne'nin gençlik fotoğrafına dikti. "Defne, kendini korumak için gitmek zorunda kaldı," dedi. "Bu dünyada, babasının kim olduğunu bilen biri için yaşamak kolay değil, hele de senin gibi güçlü düşmanları olan bir adamın yanında."

Asaf, Selman’ın bu sözleriyle derin bir içsel çatışmaya sürüklendi. Kızının hayatını korumak için her şeyi göze almış bir baba vardı karşısında, ama o baba aynı zamanda Defne’yi bu dünyadan uzaklaştıran kişiydi. Bu durum, Asaf’ın içinde buruk bir öfke ve çaresizlik doğurdu.

"Defne’yi bulmam için bana yardım edeceksiniz," dedi kararlı bir sesle. "Onu bulmadan bu yolculuk bitmeyecek."

Selman, Asaf’ın kararlılığına karşı soğukkanlılığını koruyarak devam etti. "Onu bulmak istiyorsan, hazır olmalısın. Çünkü geçmişin sırları ortaya çıktıkça senin hayatın da tehlikeye girecek. Defne yalnızca babasının değil, bir mafya ailesinin koruması altındaydı. Her adımı izleniyordu, her hareketi kontrol altındaydı. O yüzden gitmek zorunda kaldı."

Asaf, duyduğu her yeni bilgiyle daha da derin bir sessizliğe büründü. Defne’nin yaşamını koruma çabası, onu aslında hapsetmişti. Sevdiği kadının hayatını bu denli kontrol altına alan, onu kendi dünyasından uzaklaştıran bir hayatın içinde olmak, Asaf için dayanılmaz bir yük gibiydi.

Ancak Asaf, vazgeçmeyecekti. Selman’ın bu uyarılarına rağmen, Defne’yi bulma yolunda ilerlemekte kararlıydı. Çünkü onun için geçmiş, sadece Defne’yi değil, kendi ruhunu da özgür bırakmanın bir yoluydu.

"O halde, ne yapmam gerekiyor?" diye sordu Asaf, bakışları Selman’ın gözlerine kenetlenmiş halde.

Selman, kısa bir süre düşündü. "Defne’nin hayatını kontrol edenlerin peşine düşeceksin," dedi. "Geçmişte seni kendi dünyalarına sokan kişiler, aynı zamanda Defne’nin de kaderini şekillendirdi. Onları bul ve konuş. Her biri sana başka bir kapı açacak."

Asaf, Selman’ın sözlerinden aldığı cesaretle, geçmişin karanlık labirentine yeniden adım atmaya hazır hissetti. Defne’nin sırlarını, onun neden bu kadar soğukkanlı ve mesafeli olduğunu öğrenmek için, gözünü kararttı. Onu bu yola sürükleyen, sevdiklerini koruma isteğiydi; ancak şimdi, sevdiklerinin izini sürmek, onu bu karanlık yolda yalnız bırakmayacaktı.

Selman, Asaf’a son bir uyarıda bulunarak sözü bitirdi: "Bu yolda tek başına yürüyeceksin, Asaf. Çünkü geçmişin ağırlığını herkes kaldıramaz. Ancak güçlü olursan, Defne’nin izlerini sürdüğün bu yol seni ona ulaştırabilir."

Asaf, Selman’ın sözleriyle birlikte ayağa kalktı. Artık yolculuğu başlamıştı. Kapıya yöneldiğinde, ardında bıraktığı geçmişin fısıltılarını bir daha duymamak üzere susturdu. Yüreğinde taşıdığı acılar, onu bu yolculukta güçlendiren birer kalkan gibi yanı başında duruyordu. Ve artık, deniz kıyısında aldığı o kararla birlikte Defne’yi bulmak için çıktığı bu yolculuk, onu beklenmedik gerçeklerle yüzleştirecekti.

İçindeki kararlılık, Defne’nin bıraktığı sırları çözmek için ona rehberlik edecekti.

Son Durak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin